KitapSeç | 9,9 |
En geç 23 Aralık Pazartesi gününe kadar |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
Bu çalışma, kitabın daha önceki baskılarının gözden geçirilmiş
ve kapsamlı olarak geliştirilmiş halidir. Kitaba yeni bölümler
eklenmiş, mevcut bölümlere ilişkin açıklamalar genişletilmiş ve
Alman siyasal sisteminde yapılan son değişikliklere yer verilmiştir.
Kitabın isminde de değişiklik yapılmıştır.
Çalışma, Alman siyasal sistemini konu ettiğinden, okuyucuya
kolaylık sağlama amacına yönelik olarak ve bir yeniliğe de öncülük
etmek adına, İçindekiler ve metin içi başlıkları Almanca karşılıkları ile
beraber verilmiştir. Okuyucuya kullanım kolaylığı ve ilgili konunun
daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla kitap, Türkçe ve Almanca
olmak üzere, iki dilde hazırlanmış renkli 29 çizelge ile destek-
lenmiştir. Gerek konu başlıkları gerekse çizelgelerde kullanılan
Türkçe kavramlar, Almanca’dan birebir çevrilmemiş; Alman litera-
türündeki kavramların Türkçe’deki en uygun karşılıkları tercih
edilmiştir.
Devletler, demokratik anayasalarıyla iyi ve adaletli bir yönetim
düzenini hedefler. Alman Devleti de anayasasının 20. maddesinin
2. ve 3. paragraflarında “İktidar gücünü Alman halkı adına bir-
birinden bağımsız olan yasama, yürütme ve yargı organları aracılığı
ile yürütür” kuralını benimsemiştir. Devletin bu organları doğal olarak
beraber çalışmak durumundadırlar. İşte bu çalışma, yargı ve siyaset
kurumlarının iç içe girmiş kaçınılmaz yakın ilişkilerini incelemektedir.
Devlet erkleri arasında var olan çatışma noktalarının, yetki
dağılımında çoğu zaman yetki sınırlarının yakın veya iç içe geçmiş
olmasından kaynaklandığı görülür. Devlet organlarının yetkilerinin
anayasa ile belirlenmesi ve sınırlandırılması iktidar gücünün keyfi
kullanılmaması için konulmuş önemli bir engeldir. Ancak bu
düzenleme, devlet erklerinin zorunlu olarak ortak çalışması
zorunluğundan doğan birçok sorunu da beraberinde getirmektedir.
Örneğin, yargının siyasal kurumlardan tamamen bağımsız, kendi iç
işleyişinde de özerk olması hep tartışılır. Fakat halkın devlete olan
güveninin tecelli edeceği yegâne kurum olan yargının
demokratikleştirilmesi çok konuşulmasına rağmen, bu konuda ciddi
değişiklikler getirecek adımların atılmadığı görülmektedir.
Yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında var olan gerilim,
erkler ayrılığı fikrinden daha eskiye dayanmaktadır. Kanunları
yorumlama konusu Roma Hukuku’nun da tartışma konusuydu. Hatta
tartışmalar o derece ileri seviyede yapıldı ki İmparator Justinianus
M.S. 553 yıllarında kanunları yorumlamayı yasak etmişti (Hirsch
2002, V). Bugün de aynı tartışmalar söz konusudur. Yapılan tartışmalara
bir yanıt olarak Alman Anayasa Mahkemesinin ilk hâkimlerinden Willi
Geiger, tarafları şu şekilde ikaz etmektedir: “Bir mahkemenin, hatta
anayasa mahkemesinin görevi anlaşmazlıklar konusunda bir karar
vermektir. Mahkemenin görevi bilimsel çalışmalar yapmak değildir.”
(Geiger 1980, 5).
Bu çalışma, erkler ayrılığının başlangıçtan günümüze kadar
genel bir özetini yaparken aynı zamanda Alman anayasal tarihini de
Paul Kilisesi Anayasasından itibaren incelemektedir. Çalışma aynı
zamanda anayasa fikrinin gelişimini ve çeşitli anayasa modellerini
konu etmektedir. Siyasal sistemin gelişiminin devam ettirilmesinde
temel unsur olarak anayasa kabul edilmektedir. Bunu esas alan bu
çalışma anayasaların siyaset kurumu ile ilişkilerine ve bunların
işleyişlerine de kısaca yer vermiştir. Anayasa, aynı zamanda da bu
siyasal sistemin işletim programı olma hüviyetindedir. Siyasal
kararların alınmasında hangi kurumun veya yetkilinin hangi kararı
vereceğini belirler. Anayasalarda toplumun tümünün değer yargıları
ön plana çıkar.
Bu çalışmanın temel alanını, devlet erklerinin (yasama, yürütme,
yargı) yetki ve sorumluluk alanlarının Federal Almanya Cumhuriyeti
Anayasasının ilgili maddelerinde yerini bulmuş olmasına rağmen,
çeşitli ortam ve bilimsel çalışmalarda konu edilen erkler arası
çekişme, hatta ileri seviyede yapılan tartışmalar ve bu kurumların
anayasa ve yasalar içindeki konumu oluşturmaktadır.
Çalışmanın ilgili kısmında Federal Almanya Anayasasının
maddeleri yorumlanmış ve bu anayasa maddeleri sayfa sonuna,
örneğin FeAnMad 19 şeklinde ve Bundeszentrale für politische
Bildung’un (bpb) tercümelerinden faydalanılmıştır. Kısaltmalar çoğu
zaman Almanca esasına dayandırılarak Türkçeleştirilmiş, ancak birçok
kısaltma Almanca aslında olduğu gibi bırakılmıştır. Zira okuyucu atıf
yerini ancak bu şekilde kolaylıkla bulabilecektir. Örneğin, bir Federal
Anayasa Mahkemesi kararına atıfta bulunulmuşsa, kısaltma da
Almanca aslında olduğu gibi bırakılmıştır. Aksi takdirde o kaynağa
doğrudan ulaşmak mümkün olmayacaktır.
Max-Planck Enstitüsü‘den Sayın Dr. Silvia Tellenbach’a ve
yönlendirmelerinden dolayı Albert Ludwigs Üniversitesi Hukuk
Fakültesi profesörlerinden Sayın Prof. Dr. Thomas Würtenberger’e,
tavsiye mektubu ile Max-Planck Enstitüsüne kabulümü sağlayan
İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Adem
Sözüer ve bu çalışmanın fikir babası Sayın Prof. Dr. İzzet Özgenç’e
içtenlikle teşekkür ederim. Yazım hatalarını düzeltmek için ilk
okumayı yapan ve önerilerinden yararlandığım değerli arkadaşım
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Sayın Prof. Dr.
Veysel Başpınar’a teşekkürü bir borç bilirim.
Kapsamlı değişiklik yapılan elinizdeki kitabın üçüncü baskısının
ortaya çıkmasında yardımlarını esirgemeyen Gazi Ünivesitesi Ceza ve
Ceza Muhakemesi Hukuku kürsüsü asistanlarından Sayın Gökhan
Ölmez, Ali Şahin Kılıç, Efe Can Karabulat, Musa Kaya, Osman Gazi
Ünal ve Burcu Baytemir Kontacı’ya, ayrıca Anayasa Hukuku kürsüsü
asistanı Murat Erdoğan’a ve kitapta yer alan çizelgelerin yeniden
çiziminde yaptığı değerli katkılardan dolayı yeğenim Mimar Ömer
Faruk Bayraktarlı’ya teşekkürü bir borç bilirim.
Bu tür çalışmaların ortaya çıkmasında en önemli faktör huzurlu
bir çalışma ortamıdır. Bunu bana sağlayan aileme ve sevdiklerime
müteşekkirim.
Bu kitabın, yayımını gerçekleştiren Savaş Yayınevi sahibi Sayın
Barış Gezerkaya ve dizgisini titizlikle yapan, Ümmühan Eroğlu’na en
içten teşekkürlerimi sunarım.
Bu çalışmaya yönelik yapıcı eleştiri, görüş ve önerilerinizi
ihsanyb@gmail.com adresine göndermeniz beni çok memnun
edecektir.
İhsan Yılmaz Bayraktarlı
1 |
Türk Kamu Yönetimi - Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Dora Basım |
200.00 TL
| 3 adet Satıldı |
2 |
Örgütsel Zeka Murat Güler Ekin Yayınları |
135.00 TL
| 3 adet Satıldı |
3 |
Devletin Genel Teorisi Ekin Yayınevi |
310.00 TL
| 3 adet Satıldı |
4 |
1982 Anayasasına Göre Cumhurbaşkanının Statüsü ve Sorumluluğu Savaş Yayınları |
155.00 TL
| 1 adet Satıldı |
5 |
Devlet Teşkilatı Hukuku 2 Cilt Ahmet Nohutçu Savaş Yayınları |
140.00 TL
| 1 adet Satıldı |
7 |
İnsanlığa Karşı Suçların Kuramı David Luban Tekin Yayınları |
130.00 TL
104.00 TL
|