24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Yol Ayrımındakiler Bilgeoğuz Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
Beş bin yıllık Türk`ün ülküsünü şahikaya çıkarmak için yetiştirilmişlerdi: Vatan için; amasız, fakatsız, bahanesiz, korkusuz ölmeyi göze alanlardı… Milleti için uğruna can vermeye koşanlardı… Devlet-i ebediye için devletlû olmayı akıllarına getirmeden Alperen oldular… Şanlı bir mücadele içinde kan kardeşiydiler… Gün geldi ayrı düşüp, Bozkurt iken birbirlerinin kurdu oldular… Kimisi kara toprağa giderken, kimilerine ikbal kapıları açıldı, bazıları darağacında asıldı... Yusufiye onların mekanı oldu... Vatan-millet-devlet için mücadele ettiklerini sanıyorlardı. Savundukları devletin başındakiler tarafından asıldılar, ötelendiler, suyu getirirken testilerini kırdılar… Hepsinin yüreğini saran aşkın adı vatan sevgisi; Türk milliyetçiliği idi. Hor görülseler de, suçlansalar da, devlet kapılarından kovulsalar da, yitip gitseler de, işkence altında inleseler de, gücenmeyecekler, yorulmayacaklar, terk edip gitmeyeceklerdi.
&`;Ne yükler yüklendi çelimsiz omuzlarımıza / Ama inandık asrın müjdecisi çocuklar olduğumuza / Belki kırlarda çiçek toplayamadık / Belki yârimiz olmadı çiçek verecek / Ama ölümüne sevdalandık vallahi / Vallahi solduk hasretin şiddetinden / Çiçek çiçek... Analarım babalarım / Ah garip, yetim, sabiler / Kaç akşamlar Allah`ım / Kaç akşamlar yaşlı gözlerle / Yolları gözlediler... Bir Eylül sabahı, bir ana kesit / Bir düdük / Haramiler bastı kervanımızı / Kan göllerinde yüzdürüldük…” (alıntı)
Mâzi ile tekrar tekrar zihninde yaşayıp avunmaktan başka ne yapıyordu ki? İstikbâl de meçhuldü. Belki de cezaevinden çıkıp da uzanacak el, tutunacak dal arayan gençler, kapılacak cazibe merkezlerini de kaybetmişlerdi. Geleceğe ait hayâlleri uçup gitmiş, tutunacağı dallar kopmuş, uzanacağı el de kalmamıştı
&`;Dalından koparılmış nesildi / kimseler arayıp sormadı bizi.
Ateşte açan karanfillerdik be çocuk / Mecaz değil, gerçek!
Yaramızdan akan al boyaya parmağımızı banıp / Ay-yıldız çizdik sokaklara” (alıntı)
Başka sevdalar bilmeden, tanımadan ülkü sevdası onlara yetecekti. İşte salt bu dava için, bunların hepsini gördüler, yaşadılar… Gençliğinin baharını yaşayamadan, hazanı yaşayanlardı onlar...
İşte onların romanı!..
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|