24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Vatanım Yok Memleketim Var İletişim Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
“İstanbullu olmak bir kere Yunanlılar arasında ve Rumlar arasında bir ayrıcalık olarak kabul edilir. Çünkü Şehr-i Âli bu, çok eski gelenekleri olan bir cemaatten geliyorsunuz. Bu cemaatin ne de olsa hem yakın tarihte hem eski ortaçağlarda yaratmış olduğu bütün o eserlerle kendinizi bir şekilde bağlı hissediyorsunuz, çünkü o kiliselerden geçmiş oluyorsunuz, o mekânlardan geçmiş oluyorsunuz, yaşamış oluyorsunuz, anılarınız var. (...) İstanbul güzel bir yer. İstanbul, tarihin felsefenin şunun bunun ötesinde kendisi güzel bir şehir. Bugün de (...) birçok şey değişmiş olmasına rağmen güzel olmaya devam eden bir cazibe merkezi. Dolayısıyla bu, gururlanılacak bir şey…”
Göçtükleri veya ziyarete gittikleri Yunanistan’da rahat edemiyor, Yunanlar tarafından yadırganıyorlar. Burada, İstanbul’da da Rumca konuştuklarında büyükleri tarafından “Susun, susun, duyacaklar” diye uyarılıyor, göze batmamaya çalışıyorlar. Kuşaklardır yaşadıkları şehirde “yabancı” diye yadırganmanın hazinliği… “Ne oralı ne buralı” olmanın hüznü…
Elinizdeki kitap, öncelikle ve esasen İstanbullu olan Rumların algı ve duygu dünyasına bir pencere açıyor. İstanbul’un, İstanbullu olmanın Rum-Ortodoks kimliğinin inşasındaki yerini, bu kimliğin mekânda, mitlerde, ritüellerde ve bellekteki yeniden üretimini anlatıyor, anlattırıyor. Tabii, başta 6/7 Eylül vahşeti, sürgünlerle, milliyetçiliğin tacizleriyle, bu kimliğin aşınmasının da hikâyesi bu. İstanbul’un ve İstanbullu kimliğinin değişiminin de izlerini sürebileceğimiz bir hikâye. Nurdan Türker, kimliğin ve hikâyenin nostalji kapanına kısılmasına da razı olmadan, canlı ve analitik bir bakışın örneğini veriyor.
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|