24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Türklüğü Ölçmek Metis Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
Burada "ölçme" ile kastedilen, pozitivist bilimin 20.
yüzyıl başındaki prestijinden yararlanarak insan
kafatasının, kemiklerinin, alın açıklığının ve benzeri
beden parçalarının ölçülmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluş yıllarında bu bilimkurgusal antropolojinin
"bilimselliğine" dayanarak "ırkın" bir gerçek sayılması,
gerçekmişcesine kullanılmasıdır. Hiç bir insanın ayağına
tam gelmeyen, masal kahramanlarına yaraşır, camdan bir
ayakkabıdır bu tasarı. Ama bu debdebeli fantastik
ayakkabı (ölçü) bir işe yaramıştır: Batı ile onun
terimleriyle aşık atabilmek, Batı karşısında "ezeli ve
ebedi bir millet" olarak rüştünü kanıtlamak, içerde ise
birilerini aşağılamak, etnik ve dilsel çeşitliliği
homojen bir kalıba dökmek... Bu ölçme tutkusunun giderek
kimin daha Türk, ya da kimin daha vatansever olduğu
yargılarına vardığını biliyoruz.
Nazan Maksudyan, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun
"vatandaşlık" temelinde olduğu iddiasının sadece kağıt
üzerinde kaldığını, çünkü ırkçılığın Türk
milliyetçiliğine sonradan dahil olmuş, onu bozunduran
bir sapma ya da istisna olmadığını, tersine, Türk
milliyetçiliğinde daha en baştan güçlü ırkçı tonlar
bulunduğunu düşünüyor. İncelemesine konu aldığı Türk
Antropoloji Mecmuası'nın devlet destekli bir girişim
olarak bunun özel bir örneği ve kanıtı olduğunu
gösteriyor.
Türkiye'de ırkçılığı belli bir siyasi çevreyle ve ırkçı
edimlerle sınırlayan, ırkçılığın hiçbir zaman "örneğin
Avrupa'daki gibi" teorik ve ideolojik bir temele sahip
olmadığını varsayan yaygın bir anlayış var. Bu anlayış
milli kimliğin kuruluşunda "ırk" kavramının oynadığı
temel rolü görmezden geldiği, ya da küçümsediği için
Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çıkan çeşitli sonuçları
bununla ilişkilendirmekte de güçlük çekiyor. Bu
incelemeyi, tarihteki belli bir dönemin aydınlatılması
için olduğu kadar, oradan günümüze miras kalmış belirli
zorluklara farklı bakılabilmesine olanak sağlayacak
önemli bir katkı olarak yayımlıyoruz.
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|