24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Türkiyede Devlet ve Cemaatler Laiklik Sözleşmesi Utku Aybudak Siyasal Kitabevi |
|||
|
|||
|
|||
|
İslami cemaatler, Türkiye’de hemen herkesin peşin hükümlere sahip olduğu bir konu. Cemaatler, çoğu zaman kişinin ideolojik konumlanmasına göre olumlu veya olumsuz olacak şekilde tek boyutuyla ele alınan yapılar. “Türkiye’de Devlet ve Cemaatler”, tarafsızlığa mümkün olduğunca sadık kalmaya çalışarak, bu meseleye yeni bir bakış açısı getirerek onu tüm boyutlarıyla kavrama iddiasında. Pierre Bourdieu’nün kavramsal çerçevesi, Türkiye İslamcılığını kapsamlı biçimde anlamak için kullanılıyor. Türkiye’de cemaatlerin, Bourdieucü anlamda bir alan teşkil ettiği ve bu alanın devlet (bürokratik alan) ile olan ilişkisi çerçevesinde dönüşüm geçirdiği kitabın temel argümanı. Dönüşüm tarihsel açıdan ele alınırken aynı zamanda alanda geçerli olan farklı sermaye türlerinin birbirine nispetle kıymetinin nasıl değiştiği de irdelenmekte. Bu anlamda sıklıkla kullanılan “İslamcılığın iktidar ve para ile imtihanı” söylemi, kitabın teorik bir zemine oturtmaya çalıştığı başlıca vakalardan biri.
“Laiklik Sözleşmesi” eserin en akılda kalıcı ve sansasyonel bulgusu. Cumhuriyet tarihinin belli bir aralığında cemaatler alanının aktörleri ile bürokratik alan arasında zımnî bir sözleşmenin kabul edildiği iddiasını taşımakta. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Türkiye İslamcılığını anlayabilmek adına oldukça işlevsel bir kavramsallaştırma olmaya aday bir iddia. Cemaatler alanındaki pek çok dönüşüm, Laiklik Sözleşmesi çerçevesinde aydınlığa kavuşturulabilir yahut belli İslamcı refleksler, bu kavram ışığında daha iyi anlaşılabilir.
21. yüzyıldan itibaren ise cemaatler alanı, Laiklik Sözleşmesine açık biçimde meydan okuyan bir İslam anlayışı ile sınanmakta: Selefilik. Ancak selefi grupların zamanla sözleşme sınırlarına doğru daha makul bir pozisyona mı çekileceği yoksa Türkiye’de devlet ile cemaatler arasında kurulan dengenin bir krize doğru mu sürüklendiği sorusunun cevabı için beklemek gerekecek.
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|