24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Türkiye İtalya Siyasi İlişkileri (1923-1939) Türk Tarih Kurumu Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
20. yüzyılın ilk yarısında Türkiye-İtalya İlişkileri inişli çıkışlı bir seyir takip etmiştir. Trablusgarp'ı işgal ederek Osmanlı Devleti'nin dağılmasında rol oynayan İtalya, Milli Mücadele döneminde müttefikleri İngiltere, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nden ayrı bir politikayı benimsemiştir. Kendi yararı için olsa da Türklere adeta "gizli müttefik" gibi davranan İtalya, Türkiye'yi yönetenler ve halkı için "teoride düşman, pratikte dost" ülke olarak olumlu bir iz bırakmıştır.
Lozan Barış Antlaşması'nı onaylayan ilk İtilaf Devleti olan İtalya'nın bu hareketi, dostane bir tavır olarak görülmüş ve takdir edilmiştir. Görünüşe göre iki ülke arasında var olan iyi ilişkileri daha ileriye götürmek için bütün şartlar uygundur. Ne var ki, Faşist İtalya, Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye için bir tehdit haline gelmiştir. Türkiye, çağdaşlaşma hareketinde model olarak gördüğü İtalya ile "tam bağımsızlık" anlayışı doğrultusunda her alanda iş birliği yapmak için samimi bir çaba göstermiştir. Ancak, Benito Mussolini liderliğinde iktira gelen Faşistler, Roma İmparatorluğu'nun egemen olduğu coğrafya yeniden söz sahibi olmayı hedeflemişlerdir. Bu siyaset, Romalıların "mare nostrum" (Bizim Deniz) olarak isimlendirdikleri Akdeniz ve Adriyatik'te hakim olma arzusudur. Bu saldırgan tavır, Balkanlardan Doğu Akdeniz'e Afrika'dam Orta Doğu'ya kadar geniş bir coğrafyayı etrkilemiştir. İtalya'nın bu revizyonist siyasetinin bir ayağı da Türkiye'yi işgal etme planıdır. Bu yayılımcı ve tehdikar siyaset, Musul sorununun Türkiye aleyhine sonuçlanmasında rol oynamıştır.
Türkiye-İtalya siyasi ilişkilerinde 1927'ye kadar olan dönem "kriz dönemi" , 1928-1933 arası "göreceli barış dönemi " ve 1934'ten sonrası da "güvensizlik, belirsizlik ve gerginlik dönemi" olarak adlandırılabilir. İniş çıkışlara rağmen, Türkiye-İtalya ilişkileri sadece siyassi işikilerden ibaret değildir. Söz konusu dönemde iki ülke arasında spordan sanata, ekonomiden kültüre kadar çeşitli alanlarda ilişkiler mevcuttur. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türkiye'nin ciddi sorunlar yaşadğı İngiltere ve Fransa ile ilişkileri bir ittifak antlaşması imzalayacak kadar düzelirken İtalya ile neredeyse "düşman" noktasına gelmesi incelenmeye değer bir konudur. Bu çalışmada sadece siyasi ilişkiler birinci elden Türk ve İtalyan kaynaklarından faydalanılarak incelenmiştir. Devamı olan sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerde hazırlanmaktadır.
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|