24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Tango Ayrıntı Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
Tango nedir? Tehlikeli yakınlaşmaların ve inatçı karşılaşmaların dans, müzik ve şarkı sözleri eşliğindeki tarihidir. Öfkeli ve kavgacıdır. Ama aynı zamanda bir felsefe, bir strateji, duyguların emperyalist dolaşımında egzotik ve tutkulu bir meta, hatta bir hastalıktır. Bu kitap, tangonun Buenos Aires’in genelevlerinden, Paris’in kabarelerine, oradan Tokyo’nun kulüplerine uzanan yolculuğunu izlerken aynı zamanda tangonun politik karakterine bakıyor. Yol boyunca macoluk ve kolonyalizm, postmdernizm ve ataerkilik, egzotizm ve metalaştırma arasındaki ilişkileri çözümlüyor. Egzotik olanın sadece emperyal Batı’nın zevk nesnesi değil, aynı zamanda kolonileştirilmiş ambalajında satılan "tutku paketi"ne dönüştüğünü gösteriyor. Yazar, birbirinin içine girmiş cinsellik, toplumsal cinsiyet, ırk, sınıf ve ulusal kimlik öykülerini anlatmak için kendi "tango dilini", "kişisel ve politik" sesini yaratıyor. Aynı anda hem tangonun ezgotikleştirilmesine, hem bir Üçüncü Dünya kadın entelektüeli olarak kendi yazgısına bakıyor, hem de okurun önünde tango yapıyor: "Tango benim rahmin, dilim, ‘evrenselciliğin’ kolonyal davetlerine karşı durabileceğim, sığınabileceğmi bir siper.’ Üstelik bunu yaparken, Latin Amerika’nın direnişçi tarihinden, özellikle de Che’den ilham alıyor: "Che gibi ben de, amacımın galibiyet olduğunu açıkça söylüyorum. Kendi örneğimde, bunu bozguncu ezgilerin tangosunu yaparak ve akademik sessizliklerin ritmini kırarak gerçekleştiriyoru" diyor. Sonunda "öğrendiklerini terk eden, unutan" bir entelektüel olarak dekolonileştirici bir söyleme ulaşıyor. Savigliano, bir kadın, bir feminist ve bir tango dansçısı olarak, tangonun insanları hem cezbeden hem de rahatsız eden yönlerini cesurca ortaya koyuyor. Onun anlattığı biçimiyle tango tarihi, kolonileştirilmiş bir ülkenin tarihi olmanın, yanı sıra, ‘Öteki’ olarak tanımlanmış kadınların da tarihi.
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|