24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Satranç Librum Kitap |
|||
|
|||
|
|||
|
Tam da tarih çökerken beliren ateş insanlarına çiçek atmıştır Stefan Zweig. Her çağın yenilmişlerine, uzağı iyi görenlere, kenar insanlarına, menzili yurt tutanlara, uçurumlara tırmandıkça burçlara düşenlere, çığ altında kalsa da kulağında karanfil taşıyanlara adamıştır yazma yetisini. Unutmadık bizler de, buğulu bir şafak vakti diz çökmüş dünyaya veda eden Zweig`ı. Öyle ki Zweig, acı kemirdikçe yüzünü gülmeye cüret etmiştir; esirgemeden söylemiştir sözünü; söylemiş ve ruhunu kurtarmıştır!
Zweig gibi sevmek! Evet, insana inancın can çekiştiği çağımızda, dünyayı yeniden büyülemek için onun gibi sevmek, bilişsel olmanın çok ötesinde, gündelik yaşamın kaleleri (güç, zenginlik ve iktidar mekanları; değer, anlam ve yapıntı özne piramitleri) karşısında ontolojik bir reddiye olabilir ancak. Zweig, biyografilerini yazdığı kişileri sevmiştir! Onun için sevgi ölçüsüzlüktür ve bu ölçüsüzlüğün maddi temeli, verili haliyle dünyanın yetersizliğidir. Bizler onun yazdıklarını okurken, onun bu kişilerin acılarını duyumsadığını sezeriz. Onu çeken şeyin bu şahsiyetlerin çektikleri acılar olduğunu bile söylemek mümkündür. Fakat onun acıyla ilişkisi poetiktir ve bütün praksisi bu paralaksta biçimlenmiştir; mesiyanik çileci bir acı anlayışı ona çok uzaktır. Her ne kadar metne adamış olsa da yaşamını, yazdıklarında salgıladığı imgeler, onun içindeki ressamın metne musallat olan doğasıdır. Yaşamını anlattığı birinin herhangi bir anını, o ana anlamını veren duygusunu, düşüncesini, bedeninin aldığı formu, içinde belirdiği mekanı betimlerken oluşan resimsel durumu görmemek mümkün değildir. Tolstoy`da gördüklerini işiten ve Dostoyevski`de işittiğini gören Zweig, Shakespeare`de tenin dünyasını kat etmiştir.
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|