24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Osmanlı Toplumunda Ötekileştirme Düşmanlık ve Nefret İletişim Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
Osmanlı İmparatorluğu’nun çokdinli, çokdilli ve çokuluslu yapısından
bahsedilirken genellikle “hoşgörü,” “toplumsal huzur” ya da “uyum içinde
birlikte yaşayabilme” gibi olumlu kavramlar kullanılır. Peki sahiden de
durum bu kadar tozpembe miydi? Gerçekten Osmanlı toplumunun
önemli belirleyici bir özelliği hoşgörü ve uyum içinde olması mıydı? Hakan
T. Karateke, H. Erdem Çıpa ve Helga Anetshofer’in derlediği ve birçok
tarihçinin katkı sunduğu, Osmanlı Toplumunda Ötekileştirme, Düşmanlık ve
Nefret (16.-18. Yüzyıllar), bu romantik bakış açısına daha realist yaklaşımlar
geliştiriyor. Yazarlar, dinî ve toplumsal grupların, milliyetçi ideolojilerin
yayılmasından önce de, “öteki” ve “yabancı” gibi görülenlere karşı duyduğu
tahammülsüzlüklerin yaygınlığına dikkat çekiyor. Kökleşmiş önyargıların
ötesinde, güncel gerilimler, toplumsal ve ekonomik dalgalanmalardan
beslenebilen farklı olumsuzluklara işaret ederek, “Osmanlı Barışı”nın çok
daha karmaşık bir şekilde tanımlanması gerektiğini ileri sürüyorlar.
“Tabii ki, antipatinin çok değişik biçimleri ve şiddet dereceleri var. Yelpazenin
bir ucunda sistematik devlet zulmü, tehcir ve şiddetin, diğer ucunda ise
günlük hayattaki aşağılamaların ya da mesela ticaret ilişkilerinde görülen
güvensizliğin yer aldığını düşünebiliriz. Elinizdeki çalışma Osmanlı
toplumunu oluşturan cemaatler arasındaki karşılıklı antipatilerin ne
gibi şekiller alabileceğini anlamayı ve bu duyguları 19. yüzyıl öncesinde
Osmanlı toplumu özelinde konumlandırmaya yönelik tarihsel bir yaklaşım
geliştirmeyi amaçlıyor.
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|