24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Mühürlü Zarf Pürlen Kıyat Karakuş İnkılap Kitabevi |
|||
|
|||
|
|||
|
Kartal Tan pilot olmanın heyecanına Hüma Toygun ile yaşadığı aşkın coşkusunu da eklemiş, dünyaya gelen kızına gökyüzüne olan sevgisini çağrıştıran Yıldız adını koymuştu. Hüma Tan ve kızı Yıldız, 21 Temmuz’da dünyaya gelen Kartal Tan’ın doğum günü için hazırlık yaparken Ankara’da 20 Temmuz’da gerçekleşecek harekâtın son hazırlıkları yapılıyordu. Hüma Tan’ın operasyondan habersiz uykusuz geçirdiği geceye Yıldız’ın rüyasından feveranla uyanması huzursuzluğu eklenmişti. Henüz gün doğmamış, şafak karanlığı hükmünü sürüyordu.
Kızı Yıldız’ı sakinleştirip uyuttuktan sonra usulca kalkarak mutfağa giden Hüma Tan için o gece karar gecesiydi. Hayatında en çok sevdiği kişiye dair verdiği kararlar. Az önce Yıldız’ın, “Anne, babamın uçağı düştü. Aşırı rüzgâr, her yandan yağan mermiler vardı,” diye haykırışı sabaha kadar kulaklarında çınlamıştı. Oysa kızı sabah uyandığında hiç olmadığı kadar mutlu olmalıydı. Öyle ya, babasının doğum günüydü. Ev süslenecek, pasta yapılacak, hediye almak için alışverişe çıkılacaktı.
Az sonra koridordan gelen ayak seslerini duydu. Saatine baktı. Henüz sabah altı bile olmamıştı. Yıldız yerde bağdaş kurmuş, gözlerini ovuşturuyordu. Anne kızın bakışları birleşti. Yıldız, “Lütfen anne, babamı bul!’’ dedi fısıldar tonda. Kadın donakaldı.
Yıldız kıpır kıpır dudakları, titrek sesiyle ikinci rüyasını anlatırken kapı tıklar gibi oldu. Hüma Tan’ın bakışları kızından kapıya doğru yönelirken yüzündeki ifade açık bir kitap gibi okunuyordu; kireç rengine dönüşmüş bir beniz, donuk gözler ve gergin dudaklar…
Bir süre sonra kapı bir kez daha tıkladı. Yıldız annesine dehşetle baktı. Kapı artık tıklanmıyor, zil ürküten bir tonda çalıyordu. Apartmanın koridorundan duyulan acı çığlık, sütle dolu bardağın yerde tuzla buz oluşu, Yıldız’ın kapıya fişek gibi fırlaması. Geceliğin etekleri savrularak kapıya doğru fırlayan küçük kızı havada yakalayan Hüma Tan…
Yıldız çırpınıyor, Yıldız haykırıyor, Yıldız sönüyordu…
Peki Kartal Tan’a ne olmuştu? Yıldız’ın rüyasında gördüğü vizyon ne kadar gerçekti?
Üç nesile uzanan; aşk, mücadele ve tarihle harmanlanmış çarpıcı bir roman.
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|