24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Kuğular Ölürken Şarkı Söylemez Artshop Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
Turgut Toygar, şiirinden söz açmak isteyenin elinden 'tuhaf' sözcüğü tutar; 'tuhaf'ın her türlü hâlini, çiçekleri, hasreti, aşkı, merhameti dolaşan duygusunu yaşatır bize şair. Gördüğünü ve duyduğunu aracısız bir dille, yaşamışlığın diliyle söyler. Şiirleri, 'yapılmamıştır'; sentetik ve kuru değildir; söylenmiştir. İçten ve kederli bir iklime sokar bizi yazdıkları. Kendi üzerine çökmüş siyah hikâyeden, bronzlaşmış bir ses eşliğinde- evet, bronzlaşmış- kalıcı dizeler taşır şiir antolojimize. Şiirlerinde; dar geçitleri, cephanelikleri, yarım kalmış şarkıları kendi hayatına uygun bir ahenkle ortaya koyan şairin varlığı bu ülkede 'kayıt dışı' tutulmuş bir hacmin de sözcülüğünü yapar. Onda, kendinden önce gelmişlerin söylerken unuttuğu boşlukları alçak sesle dolduran bir hürmet; gelecek olanları başkaldırıyla eve davet eden bir ayaklanış, aynı anda işleyip durur. Dinleyen ve susan, bilen ve konuşmayan köhne bir abdal diyelim ona. Aynı anda sıktığımız yumruklardan geriye kalan şiir oldu. Yazdıkları bize, 'yazmadıklarımızı' getirdi; sustukları bize, fazladan konuştuklarımızı hatırlattı. Bir görgü mü? Evet, bir şiir görgüsü almıştır, kendi kuytusunda sesiyle bulunmuş hatıralar eşliğinde. Şiir ona, 'gelen' bir şey oldu; ' gitmedi' hiç düz yazıya. Kendi öznel tarihini toplumsal olanla birleştiren birinin yaraları olarak da okunabilir bu kitap. Temel iddiası, 'iddiasız' olmasıydı. Şiirin, çokça susmak, derinleşmek ve dalgın kalmak olduğunu erken yaşlarda fark etti. 'taşımak için çok ağır' bir hayatın kara bir su gibi dizelere dökülüşünün güzel örnekleriyle tanıştırdı bizi. Şiirle yakalandı; piyasa ilişkilerine yüz vermedi; şiirin içinden kendine baktı, 'bu da geçer ya hû' dedi. Turgut Toygar bize, 'Kuğular Ölürken Şarkı Söylemez' adlı bu son kitabında ölümle aşkın iç içe oturduğu, iki ucu da keskin bir zamanı söyledi.
-Şeref Bilsel-
(Tanıtım Bülteninden)
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|