Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Kök Hücreye Etik ve Teolojik Bir Yaklaşım Sinemis Yayınları

%25
94.50 TL
70.88 TL
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Sinemis Yayınları
ISBN : 9786054566136
Kazancınız : 23.62 TL
Kazanacağınız Puan : 70 Puan
Sayfa Sayısı : 264
Kitap Ebatı : 14x21
Bugün Ziyaret : 3 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : En geç 28 Haziran Cuma gününe kadar
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

         "Hümanizm Üzerine Mektup" adlı çalışmasında Martin Heidegger, bir dünyası olmayan aksine sadece bir çevre içinde konumlanan hayvanın aksine, insanın kendine has bir dünyasının bulunduğunu söyler. İnsanın bu dünyasına rengini veren, düşünce ve yaşam pratiklerine anlam katan ise onun dinî, ahlakî ve metafizik kabulleridir. İnsana evrende yer tutan bütün diğer varlıklardan farklı olduğunu hissettiren bu metafizik köktür. Bu kök, insanın değerinin ve onurunun kaynağıdır. Bu hesaba katılmadan insan sadece beynine ve bu beynin kontrol ettiği bedene indirgenirse, "insanın onuruna ve değerine" kaynaklık eden nirengi noktasını kaybederiz. İnsan başarısının artık sınır deneyimi yaşadığı tıp gibi alanlarda özellikle bu metafiziksel köken ıskalanırsa, toplum, tabiri caizse, bir tür insanat bahçesine dönüşür ve genetik gibi bilimler stok nesne haline gelir. İnsanı sadece genetiğin tekeline bıraktığımızda, insan varoluşunun en ciddi sorunlarıyla karşılaşabiliriz. Etiyolojik ve dinî değerlere kapalı olarak insanla ilgili yapılacak çalışmalar, sonunda gen faşizmine yahut gen ırkçılığına varıp dayanır: Belli özellikleri taşımayan genetik özellikli ceninleri daha anne karnındayken yok etmek; belli genetik özellikler taşıyan spermlerin ticaretini yapmak, bu gen faşizminin örnekleri olarak şu anda bile uygulama alanı bulmaktadır. Belki bu gidişat bizi, şu acımasız soruyu soran Philo’yla buluşturacaktır: "Delileri ölü varsaysak ne olur? Zira en soylu parçamız olan akıldan yoksunlar." İnsanı bütünüyle beynine indirgeyen ve metafizik kökenini ıskalayan paradigmanın sordurduğu zorunlu bir sorudur bu.     

Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler