24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Kendini Tüketen Hukukun Dramı İmge Kitabevi |
|||
|
|||
|
|||
|
Unutmayalım ki, Türkler Atatürk'ün dediği gibi sürekli Batı'ya "yönelmişlerdir." Bir Balkan imparatorluğu olan Osmanlı Devleti bu yönelimi güçlendirmiş, Balkanları "Anadolu"laştırmış, daha sonra da Balkanlardan Anadolu'ya göçler olmuş, Anadolu "Balkan"laştırılmıştır. Bütün bunlar, yoğun kültürel değişimlere yol açmıştır. 1856'da resmen Avrupa Devleti niteliğini kazanan Osmanlı İmparatorluğu, bu evrede Batı uygarlığını benimsemişse de bu uygarlığın özümsendiği söylenemez. Eziklik karmaşasına kapılmaksızın uygarlaşma ve çağcıllaşma tasarısını yürütmek gerekiyordu. Bu başarılamamıştır. Atatürk bunu gerçekleştirmek için yola çıktı. Bu konuda hukuk önemli bir araçtı. Helen ve Hıristiyanlık kültür geleneğinde gelişen Batı kimliğinin temelinde ve toplumsal yaşamında Rönesans, insancılık, bilimsellik, akılcılık, demokrasi, insan hakları, çok dil, çok din, çok gelenek gibi bir itici güce ve zenginliğe yaslanan çoğulculuk, yaratılan değerlerin adil üleşilmesi olguları varsa, Türk kültürünün de aynı doğrultuda ilerlemesi, uygar toplumu yaratmanın vazgeçilemez koşuludur.
İşte hukuk ve uygulaması, bütün bu değerleri çiğneyenleri hizaya getiren biricik kurumdur. Yeter ki, hukukun dayandığı felsefeyi doğru algılayalım ve doğru uygulayalım. Zira hukuk kültürü doğru öğrenilen bilgilerin doğru uygulanmasıdır.
Bu konuda birinci soru şudur: Acaba Batı kültürünün ürünü olan Batı hukukunun felsefesini doğru öğrenip özümsedik mi? İkinci soru da "Batı hukukunu doğru uyguluyor muyuz?" sorusudur. Birinci soruya evet diyemiyorsak ikincisini sormaya elbette gerek yoktur. Vaktiyle "Auschwitz'ten sonra şiir yazmak barbarcadır," demişti Adorno. Acaba ikinci soruyu soramıyorsak yaşanan hukuku ısrarla uygulamak, Türk insanı için nasıl bir çabadır? Bunun üzerinde herkesin nesnel biçimde düşünmesi gerek.
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı |
|||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||
|