KitapSeç | 9,9 |
Yaklaşık 2 İş Günü |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
Bu Kitaplar Okunmadan Yakın Tarih Doğru Bilinemez!..
1. Kitap
Paşaların Kavgası
Elinizdeki bu kitapta Türk yakın tarihinin en çapraşık dönemi Karabekir Paşa’nın kalemiyle ele alınıyor. Resmi tarihe yer yer ters düşen bu hatıralar yakın tarihimizin iyi anlaşılması için büyük kazançtır. Tarihin hafızası hiç bir zaman unutkanlıkları bağışlamamıştır. Bu kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman yakın tarih tablosunun son çizgisinin çizilmiş olduğunu göreceksiniz.
2. Kitap
İstiklal Harbimizin Esasları
Kazım Karabekir Paşa’nın ‘İstiklal Harbimizin Esasları’ isimli eseri ile ilgili Paşa’nın damadı Prof. Faruk Özerengin şunları anlatıyor… “1933 yılında, bir gazetede İstiklal Harbi öncülerini hedef alan ve milli mücadele tarihini okuyucuya yanlış anlatan yayınlar üzerine Paşa hakikatları ortaya koymak için gazeteye bazı belgeler göndermişti. Bunlardan bir kısmı yayınlandı. Daha sonra bazı nedenlerle bu yayın durdurularak yalan yanlış, yayınlar neşredilmeye devam edildi. Bunun üzerine Paşa, İstiklal Harbi’nin Esaslarını konu alan bu özet kitabı hazırlayarak matbaaya verdi. Akabinde matbaa polis tarafından basılarak, basılmış olan 3000 adet kitap formaları toplatıldı ve kireç ocaklarında yakıldı.” İşte şuan elinizde tuttuğunuz bu eser, Paşa’nın yakılan kitabıdır.
3. Kitap
Paşaların Hesaplaşması
Kazım Karabekir Paşa diyor ki, “İstiklal Savaşı’nı yapmak fikrini ilk önce ortaya koyan bendim. Bunun siyasi ve askeri planlarını yapan da bendim. İlk önce, 29.11.1918 tarihinde İstanbul Zeyrek’te, Süleymaniye Camisi’ne bakan ağabeyimin evinin bahçesinde, bu meseleyi İsmet Bey’e (İnönü) açtım ve uzun uzun tartıştık. Birlikte Osmanlı Kabinesi’ne girmek düşüncesinde olan Mustafa Kemal Paşa’ya da (Atatürk) 11.01.1919 tarihinde, doğuya hareketim sırasında, Şişli’deki evinde İstiklal Savaşı yapmak gereğini ve planımı bildirerek Anadolu’ya gelmesini teklif ettim. Onunla da uzun tartışmalar yaptık.” Bu önemli konular henüz yayınlanmadı… Belgeleri ile birlikte ilk defa bütün bu gerçekler bu kitapla gün yüzüne çıkıyor.
4. Kitap
Bir Düello Bir Suikast
1933 yılının Mayıs ayında, o zamanki Milliyet Gazetesi'nde, "Millici" imzası ile İstiklal Harbi ile ilgili bir yazı serisi yayımlanmaya başlar. Gün geçtikçe, bu yazılarda İstiklal Harbi komutanlarının hizmetlerinin küçültülmeye çalışıldığı göze çarpar. Nihayet bir gün "Davaya Sadakat Böyle mi Olur?" başlıklı yazı ile Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa'nın Kurtuluş Savaşı'na taraftar olmadığı anlatılmaya çalışılır. Hakikatin tam tersi olan bu kasıtlı yazıların düzeltilmesi için, Karabekir Paşa gazeteye bir mektup gönderir. Fakat gazete iddialarını daha da şiddetlendirir ve tarihi hakikatleri değiştirmeye çalışarak yazılarına devam edince, Karabekir Paşa hatanın düzeltilmesi için bazı belgeleri göndermeye başlar; gazete bunlara cevap vermeye çalışır. Fakat sonunda belgelerin açıklamaları karşısında, kasten yapılan hatayı düzeltmektense, Paşa'nın gönderdiği son belgeyi ve cevabı yayınlamaz. Bunun üzerine Paşa, "İstiklal Harbimizin Esasları" adı ile hazırladığı bir kitabı Sinan Matbaası’nda bastırmaya başlar, ancak son iki forma daha baskıya verilmeden matbaa polis tarafından aranır, bütün kitaplar toplanır ve o gece Yeşilköy yolundaki bir kireç ocağında yakılır. Bununla da kalmaz, hemen ardından 4 Haziran 1933'te sabaha karşı saat dörtte Erenköy'deki köşk de aranır ve 96 adet dosya alınarak götürülür. Bu kitapta Paşa, gazete ile olan münakaşaları, baskın gecesindeki ve sonraki olayları, kendisine yapılmak istenen suikasti anlataktadır.
5. Kitap
Kürt Meselesi
Kazım Karabekir Paşa, Kürt meselesi için şöyle diyor: ‘Bizi parçalayarak yutmak isteyen dış kuvvetler, kürtlük akımını da öteden beri yayıyorlardı. Düşmanlarımız büyük Ermenistan’ı kurmaya çalışıyor. Buralarda ise en ziyade Kürt kardeşlerimiz oturmaktadırlar. Kürt istiklali diye çalışanlar düşmanlarımızdır. Maksatları Kürtleri bizden ayırdıktan sonra Ermenistan yapmaktır. Kürtleri mahvedeceklerdir. Bunun için Türk ve Kürt kardeşler bu felakete meydan vermeyiniz. Kürtlük istiklaline matuf fakat muvaffakiyetini kolaylaştırmak için işe dini mahiyet verilmişti. Bütün İstiklal Harbi boyunca sükunetini temin ettiğim Kürtlük feci bir sona gidiyordu.’ Paşa’nın isyanlarla ilgili görüşleri, Kürtler hakkındaki düşünceleri, Kürt aşiretleri ve liderleri hakkındaki gizli raporlar, Paşa’nın CHP’deki Kürtler ile ilgili mücadeleleri bu kitap ile gün yüzüne çıkıyor.
Yazar Hakkında
|
Kazım KarabekirAilesi
Şark Cephesi komutanı, Milli Mücadele Kahramanı ve Siyaset Adamı Kazım Karabekir Paşa 1882 yılında İstanbul Kocamustafapaşa’da doğmuştur. Ailesi Karaman’ın Gafariyat (şimdiki ismi ile Kazım Karabekir İlçesi) kasabasındandır. Babası, Kırım Savaşı’na 16 yaşında gönüllü olarak yazılmış, Silistre ve Sivastopol Muhaberelerinde bulunmuş ve yaralanmış Mehmed Emin Paşadır. Mehmed Emin Paşa, binbaşı iken Kastamonu alay beyliği ve yarbay iken de İskilip Kaymakamlığı görevlerinde bulunmuştur. Sonra sırasıyla Hakkari, Van ve Harput’ta görev almış, en son Mekke’de vali vekaleti görevinde iken kolera salgınında vefat etmiştir. Kâzım Karabekir Paşa’nın annesi ise Hacı Havva Hanım’dır. Mehmet Emin Paşa’nın 1893’te Mekke’de ölmesi üzerine Havva Hanım İstanbul’a dönmüş ve beş erkek çocuğuna hem annelik hem babalık ederek onları en iyi şekilde yetiştirmeye çalışmış, 1917 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Karabekir beş erkek kardeşin en küçüğüdür , diğerleri sırasıyla Hamdi, Hilmi, Şevki ve Hulusi beylerdir. Okul Yaşamı Okul hayatına babasının görevi sırasında doğu illerinde mahalle mekteplerinde başlamıştır. Daha sonra Fatih Askeri Rüşdiyesinden ve Kuleli Askeri İdadesinden mezun olmuştur. 1900 yılında Pangaltı Harbiye Mektebi’ne girmiştir. Burada Almanca ve Rusça dersleri almış, 6 Aralık 1902 günü “Piyade Teğmeni” rütbesiyle, sınıf birincisi olarak mezun olunca Kurmay Sınıfı’na ayrılmıştır. Erkan-ı Harbiye Mektebi’ne ( Harb Akademisi’ne ) devam eden Karabekir, 1905 yılında bu okuldan da birincilikle mezun olmuştur ve “Altın Maarif Madalyası” ile ödüllendirilmiştir. Okul idaresi gösterdiği başarı nedeniyle kendisinden öğretmen olarak okulda kalmasını istemiştir ancak Karabekir Paşa bunu kabul etmeyip iki yıllık stajını görevlendirildiği 3. Ordu süvari topçu ve piyade bölük komutanlığı hizmeti olarak Manastır’da yapmaya başlamıştır. Burada birçok kere Rum ve Bulgar çeteleriyle uğraşmak zorunda kalmıştır. Bulgarlarla yapılan büyük bir çarpışmadan sonra Kolağası (Ön Yüzbaşı) rütbesine yükseltilmiştir. 1907 yılında İstanbul Harbiye Mektebi tabiye muallim muavinliğine tayin edilmiştir.Manastır ve İstanbul’da İttihad ve Terrakki Cemiyetlerinin ilk merkezlerinin kuruluşunda bulunmuştur. Meşrutiyetin ilanından sonra Edirne’de 3. Fırka erkanı harpliğine getirilmiştir. 31 Mart olayı üzerine Hareket Ordusu ile İstanbul hareketine katılmış, Yıldız`ın işgalinde bulunmuştur. 1910 Arnavutluk isyanının bastırılmasından sonra kolordunun hareket şubesi şefi ve kısmen de erkanı harp reis vekili olarak bulunmuştur. 1912 de binbaşılığa terfi etmiştir. Kâzım Karabekir, mağlubiyetle sonuçlanan Balkan Savaşı sırasında Edirne 10. Tümen Kurmay Başkanı idi. Bulgarların Edirne’yi kuşatmaları sırasında ordu kumandanı Şükrü Paşa ile birlikte büyük fedakarlıklarla uzun süre düşmana karşı koymuştur. Fakat, açlık ve cephanesizlikten dolayı 22 Nisan 1913 günü esir düşerek Sofya’ya gönderildi. 21 Temmuz 1913’te Edirne’yi geri alışımızdan sonra Bulgaristan ile imzalanan İstanbul Antlaşması’yla Sofya’daki esaretten kurtulup İstanbul’a gelmiştir. I. Dünya Savaşı’ndaki Faaliyetleri 1914’te başlayan 1. Dünya Savaşı’na kaymakam rütbesiyle iştirak eden Karabekir, Çanakkale muharebesinde Fransızlara karşı Kerevizdere’de kazandığı başarı üzerine Miralaylığa (Albaylığa) terfi etmiştir. Daha sonra Alman Mareşali Graf Von der Gotz Paşa’nın kurmay başkanı olarak Irak’a gitmiş ve Maraşelin vefatından sonra 18. Kolordu komutanı olmuştur. Bağdat Muharebesinin sonuna kadar bu görevde kalmıştır. 1917 yılı başlarında Diyarbakır mıntıkasındaki 2. Kolordu komutanlığına naklolmuştur. Bu arada 2. Ordu Komutanlığı vekâletini yapmıştır. 1. Kafkas Kolordu Kumandanı olan Kâzım Karabekir elindeki az askere ve silaha rağmen 18 Şubat 1918’de Erzincan’ı, 12 Mart 1918’de Erzurum’u ve daha sonra da Sarıkamış ve Kars’ı Ermenilerden tamamen temizlemiştir. Başarılarının sonucu olarak birçok madalya almış ve Tuğ - Tümgeneral (Mirlivalığa) rütbesine yükseltilip Paşa olmuştur. Bu başarılarla da yetinmeyen Karabekir Paşa, 15 Mayıs 1918’de Gümrü şehrini işgal edip, Ermeni çete ve askerlerini çatışmalarda yenerek barışa zorlamış, sonucunda da Batum Antlaşmasını imzalatmıştır. Bundan sonra Tebriz’e hareket ederek İran Azerbeycan’ından İngiliz Kuvvetlerini çıkartmaya muvaffak olmuştur. Osmanlı Hükümetince bir çok harp nişanı ve madalyalarla taltif olunmuştur. Mütarekeden sonra Erkan-ı Harbiye Umumiye Reisliğine İstanbul’a çağrılmıştır. İstiklal Savaşı Karabekir, İstanbul’da görev alarak pasif hale gelmenin, vatanın karşılaştığı felakete seyirci kalmak demek olduğunu ve genç komutanların Anadolu’ya ordularının başına gönderilmesi zaruretini ve kendisinin de doğuya tayin olunmasını, ilgililere telkin ve teklif etmiştir. Bu arada, Milli Mücadeleye girişmek isteyen Mustafa Kemal Paşa ile Şişli’deki evinde yaptıkları görüşmeler, büyük tarihi değer taşımaktadır. Vatan kurtuluşunda müspet bir hizmet başarabilmenin ancak hep birlikte Anadolu’ya geçmekle mümkün olacağına inanan Karabekir, tayin edilmiş olduğu Tekirdağ’daki 14. Kolordu Komutanlığından doğudaki orduya verilmesini sağlanmıştır. Kâzım Karabekir, 24 Şubat 1919’da Erzurum’daki 15. Kolordu’nun başına geçmesi gerektiği emrini almış ve amacına kavuşmuştur. Bunun üzerine 12 Nisan 1919 yılında Gülcemal adlı bir yolcu vapuruyla Trabzon’a doğru yola çıkmıştır. 19 Nisan’da buraya varınca Muhafaza – i Hukuk Heyeti üyeleriyle görüşmüş ve onların kendisine bağlanmalarını sağlamıştır. Trabzon’dan ayrıldıktan sonra ise Erzurum’a geçen Karabekir, buradaki Müdafaa – i Hukuk Heyeti’nin üyeleriyle görüşmüştür. Müdafaa– i Hukuk Heyeti onun emirlerinden çıkmayacağını belirtince halka moral kazandırmak ve durumdan haberdar etmek için mitingler ve görüşmelerde bulunmuştur. Bu görüşmelerde üzerinde önemle durduğu konular şunlardır: tüm şartları zorlayarak silahlanmayı sağlamak ve yurttan düşmana kesinlikle silah veya cephane yardımı yapılmasını engellemek; Ermeni propagandalarına inanmamak; Erzurum’da Doğu illeri temsilcilerinden oluşan büyük bir kongre toplamak. İzmir’in işgali ile beraber kongre önerisi kabul edilmiş ve 30 Mayıs 1919’da her tarafa davetiyeler yazılmıştır. Bu sıralarda Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmıştır ve hemen Kâzım Karabekir ile temasa geçmiştir. Erzurum Kongresi’nin toplanma kararını öğrenen Mustafa Kemal bunu takdir ettiğini Kâzım Karabekir’e telgraf ile bildirmiştir. Ayrıca 22 Haziran’da Amasya Genelgesi’ni yayınlayarak kongrenin toplanacağını yurdun dört bir yanına bildirmiştir. Böylece kongre yöresel değil de ulusal önem kazanmıştır. Bu olay üzerine, Mustafa Kemal’in Anadolu’daki eylemlerinden çekinen İstanbul Hükümeti (İngilizlerin baskıları sonucu), Paşa’yı İstanbul’a çağırmıştır. Bu emre Mustafa Kemal’in şiddetle karşı çıkması üzerine İstanbul Hükümeti kendisini tutuklamak için Kâzım Karabekir Paşa’yı görevlendirmiştir. Bunun sonucu ulusun geleceğini etkileyen çok önemli bir olay yaşanmıştır: Hepimiz Emrinizdeyiz Paşam Mustafa Kemal tutuklanmayı beklemektedir. Karabekir Paşa odaya girerek Mustafa Kemal Paşa’yı saygıyla selamlar ve şunları söyler : - Kumandamda bulunan zabitan ve efradın hürmet ve tanzimlerini arza geldim. Siz bundan evvel olduğu gibi bundan böyle de muhterem kumandanımsınız. Kolordu komutanına mahsus araba ile maiyetinize bir takım süvari getirdim. Hepimiz emrinizdeyiz.” Mustafa Kemal Karabekir’in boynuna sarılarak bu eski arkadaşını birkaç kez öper. Kurtuluşun yıldızı o gün Erzurum’daki tarihi konakta parlamıştır.Bu olaydan sonra da Kâzım Karabekir ile Mustafa Kemal arasındaki haberleşme düzenli olarak devam etmiştir. 10 Temmuz’da toplanan Erzurum Kongresi’nin Türk Milli Mücadelesi’ndeki yeri ve önemi çok büyük olmuştur. Bu kongrenin Temsil Heyeti’ne seçilen Karabekir, Sivas Kongresi çalışmalarını da yakından takip etmiş ve kongrenin aldığı kararları desteklemiştir. Milli Mücadele hareketi boyunca Edirne Milletvekili ve Doğu Cephesi Komutanı olarak görev yapmıştır. 1920’de Ermenilerce işgal edilen doğu illerini geri aldıktan sonra 31 Ekim 1920’de Ferikliğe (Korgeneralliğe) yükseltildi. 2 Aralık 1920’de Ermenilerle Gümrü anlaşmasını imzaladı. Rus ve Kafkasya Hükümetleri ile yapılan Kars Antlaşmasına ait görüşmeleri Ankara Hükümeti Murahhas Heyeti Başkanı olarak başarıyla sonuçlandırdı. Doğudaki başarının ardından Batı Anadolu’daki Orduların başarılarını sağlamak üzere, doğudaki ordunun büyük kısmının askeri güç ve mühimmatını Mustafa Kemal’in ordusuna sevk etti. Çocuk Davası Karabekir doğuda bulunduğu sürece yalnız askeri ve siyasi alandaki eğitim sahasında da çok büyük hizmetler yapmıştır. Ermenilerce katledilen ailelerin yetim yavrularına gerçek bir baba olmuş 4000 Erkek 2000 Kız evladı sefaletten kurtarmış ve vatana faydalı meslek sahibi bireyler haline getirmiştir. Çocukların eğitiminin yanı sıra halkın eğitimi ile de uğraşmıştır. Erzurum ve Sarıkamış’ta okullar kurmuştur. 21 Kasım 1923`de "Milli Mücadelemizde Siyasi ve Savaş Yararlılığı" görülenlere verilen yeşil ve kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Zafer’den sonra 1. Ordu Müfettişliğine tayin olunmuş, Meclisin 2. devresinde İstanbul Milletvekili olarak bulunmuştur. 1924 yılında, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar Eğilmez ve arkadaşları ile Cumhuriyet Devrinin ilk muhalefet partisi Terrakki Perver Cumhuriyet Fırkasını kurmuşlardır. Karabekir Partinin başkanlığına seçilmiştir.Ancak adı geçen parti bir süre sonra kapatılmıştır. Kâzım Karabekir Paşa, ertesi yıl 22 Haziran 1926’da İzmir suikastında rolü olduğu ileri sürülerek Ankara’da tutuklanıp İzmir’e götürülmüştür. Suikastı araştırmak amacıyla kurulan İstiklâl Mahkemesi’nde idamla yargılanmıştır. Fakat 23 Temmuz’da söz konusu olayla bir ilgisi olmadığı anlaşılarak, mahkeme üyelerinin oy birliği ile beraat etmiştir. 1927’de emekli edilen Kazım Karabekir 1938 yılına kadar Erenköy’deki bugün müze olan köşkünde inzivaya çekilmiştir. Yakın tarihimize ışık tutan eserlerini bu dönemde kaleme almıştır. Aydın eşrafı Cemal Bey’in kızı İclal Hanımla 1924 yılında evlenmiştir. Bu evliliğinden 1927 yılında ikiz kızları Hayat ve Emel, 1941 yılında da 3. kızı Timsal dünyaya gelmiştir. 1938 yılı sonunda İstanbul Milletvekilliğine seçilmiş 6.,7. ve 8. dönemlerde İstanbul Milletvekilliği yapmıştır. 5 Ağustos 1946 tarihinde TBMM Başkanlığına seçilmiş 26 Ocak 1948’de bu görevdeyken vefat etmiştir. |
1 |
Günümüz Türkçesiyle Nutuk Yapı Kredi Yayınları |
150.00 TL
105.00 TL
| 921 adet Satıldı |
2 |
Devlet-i Aliyye Halil İnalcık İş Bankası Kültür Yayınları |
375.00 TL
262.50 TL
| 762 adet Satıldı |
3 |
Yakın Tarihin Gerçekleri Kronik Kitap |
195.00 TL
136.50 TL
| 534 adet Satıldı |
4 |
İmparatorluktan Cumhuriyete Halil İnalcık Kronik Kitap |
195.00 TL
136.50 TL
| 532 adet Satıldı |
5 |
Timurlenk Kronik Kitap |
295.00 TL
206.50 TL
| 471 adet Satıldı |
6 |
Türklerin Altın Çağı Kronik Kitap |
195.00 TL
136.50 TL
| 446 adet Satıldı |
7 |
Mitoloji 101 Say Yayınları |
250.00 TL
195.00 TL
| 386 adet Satıldı |
8 |
Sultanı Cihan Abdülhamid Han Yavuz Bahadıroğlu Nesil Yayınları |
170.00 TL
110.50 TL
| 325 adet Satıldı |
9 |
Defterimden Portreler İlber Ortaylı Kronik Kitap |
195.00 TL
136.50 TL
| 306 adet Satıldı |
10 |
Gökbörünün İzinde Kadim Türklerin Topraklarında Renkli Harita Hediyeli Kronik Kitap |
195.00 TL
136.50 TL
| 282 adet Satıldı |