KitapSeç | 9,9 |
En geç 24 Aralık Salı gününe kadar |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
Hayatın anlamını sorgulayan kısa bir roman...
Tolstoy bu kısa romanda, ölüme giden bir adamın yaşamış olduğu hayatla hesaplaşmasını anlatır.
Kırk beş yaşında, bir Yüksek Mahkeme üyesi olan ve ‘yaşadığı hayatın, yaşaması gereken hayat olduğuna’ inanan İvan İlyiç, hasta yatağında acı içinde kıvranırken bunun doğru olup olmadığını kendine sorar.
İnsan, hayatı boyunca yaşamın bir sonu olduğu düşüncesini aklından uzaklaştırır, günlerini hiç ölmeyecekmiş gibi geçirmeyi tercih eder. Bu nedenle de ölümle karşılaştığında, yanlışlarını düzeltme fırsatını da kaçırmış olur ve kendisiyle umutsuz bir hesaplaşmaya girer.
Yazarın bu yapıtı, bize kendi yaşamımızı, ‘doğru olan hayatı yaşayıp yaşamadığımızı’ düşündürtüyor.
Yazar Hakkında
|
Lev Nikolayeviç TolstoyBüyük Rus yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy (Leo Tolstoy), 9 Eylül 1828’de Tula’da bulunan ailesine ait Yasyana Polyana Malikanesinde doğdu. İki yaşında annesini ve dokuz yaşında babasını kaybetti. Anne ve babasının olmaması sebebiyle eğitimini halaları üstlendi ve 1943 yılında Doğu dilleri okumak üzere Kazan Üniversitesi’ne gönderildi. Fakat uzun bir süre geçmeden buradaki eğitimini yarıda bıraktı ve Hukuk Fakültesi’ne geçti. Bu fakültedeki eğitimini de yarıda bıraktı ve 1847 yılında, doğduğu yer olan Yasyana Polyana’daki çiftliğine geri döndü. Aradan üç yıl geçtikten sonra, 1851’de Rus ordusuna yazıldı ve 1854-55 arası Kırım Savaşın’da topçu teğmeni olarak görev yaptı.
Bu dönemde otobiografik eserler olan Çocukluk, İlk Gençlik ve Gençlik’i ve ayrıca Tipi, İki Süvari Subayı ve Toprak Ağası’nın Sabahı’nı yazdı. Bu ilk başarılarından sonra kendini edebiyata adamaya karar veren Tolstoy, savaştan sonra St. Petersburg’a gitti, fakat burada birini radikal demokrat N. Çernişevski, diğerini muhafazakar liberal I. Turgenyev’in temsil ettiği iki edebi kampla anlaşamayarak 1857’de İsviçre, Almanya ve Fransa’yı kapsayan bir seyahate çıktı. Bu dönemde eğitim kurumlarıyla ilgilenmeye başladı ve Rusya’ya dönerek çiftliğindeki köylü çocukları için bir okul açtı. 1860’ta ikinci bir Avrupa seyahatine çıkarak buradaki eğitim kuramlarını ayrıntılı bir şekilde inceledi. Bu incelemelerin neticesinde, Batı’nın yapay ve maddeci uygarlığını, insanı bozan bir etken olarak görmeye başladı. Avrupa seyahatini bitirip Rusya’ya döndüğünde serflik kaldırılmıştı. Tolstoy, kendi bölgesinde eski serflerle toprak sahipleri arasındaki toprak ve borç anlaşmazlıklarını çözmek üzere yargıçlık görevini üstlendi. 1862 yılında komşu çiftliğinin sahibinin kızı olan Sofya Andeyevna Bers’le evlendi ve bu evliliğinden on üç çocuğu oldu. Bu dönemde yazar, “Kazaklar”, “Sivastopol Hikayeleri” ve belkide en büyük romanı olan “Savaş ve Barış”ı yazdı. Napolyon Savaşları sırasında, 1865`de yazdığı "Savaş ve Barış", yaşama sunulan bir destan olarak nitelendirilir. Bu romanda geniş bir zaman sürecinden bahsedilmesi, somut özelliklerin canlandırılmasında kaydedilen yüksek başarı düzeyi, sayıları beş yüzü aşan sayıda kişiyi içermesi, öykünün dallanıp budaklanarak ilerlemesi bu eseri başyapıtlardan biri haline getirmiştir. Eser geniş ve detaylı olması nedeniyle tarihi bir belgesel niteliği dahi taşır . Bu kadar çok sayıda karaktere rağmen, her bir karakter diğerlerinden çok farklı özellikler taşır. Tolstoy, “Savaş ve Barış” adlı eserinin yayımlanmasından sonra, yıldan yıla artacak bir bunalıma girdi. Bu bunalımın izleri, 1877 yılında yayımlanan, ikinci büyük romanı sayılabilecek “Anna Karenina” adlı romanında da görülür. Bu romanda yazar, aileleri mutsuzluğa götürebilecek etmenleri araştırıp, kendimizi sorgulamaya sevketmiştir. Tolstoy, 1880’den sonra Hristiyanlıktaki ölümsüzlük düşüncesini, Ortodoks Klisesi’ni ve her türlü siyasal iktidarı yadsıyan, kendine özgü bir tür hristiyanlık anarşizmi geliştirmeye başladı. Düşüncelerini açıkladığı ‘‘Dogmatik Teolojinin Eleştirisi’’, ‘‘O Halde Ne Yapmalıyız?’’ ve ‘‘Tanrı’nın Hükümdarlığı Kendi İçimizdedir’’ adlı makalelerin yayımlanmasından sonra 1901’de Kilise tarafından afaroz edildi. Bu dönemde yazdığı “İvan İlyiç’in Ölümü”, “Kreutzer Sonat”, “Hacı Murat” ve son büyük romanı sayılabilecek “Diriliş” gibi eserleri, aynı manevi arayışa, ahlâksızlıkla suçladığı sanatı ve dogmalar ve mucizeler üreten Kilise’yi yadsıyışına işaret eder. 1900’lerden itibaren bir yandan mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle ailesiyle arası açılırken, diğer yandan aydın Rus gençleri arasında giderek daha çok tanındı. Bu ikisi, derin bunalımını ve manevi yalnızlığını arttırdı. 7 Kasım 1910’da ailesini terk etmeye karar vererek yanına en küçük kızı ve doktoruyla yola çıktı. Ancak birkaç gün sonra Astapovo tren istasyonunda zatürreden ölmüş olarak bulundu. |
1 |
Romeo ve Juliet Hasan Ali Yücel Klasikleri |
60.00 TL
42.00 TL
| 11546 adet Satıldı |
2 |
Gurur ve Önyargı Hasan Ali Yücel Klasikleri |
125.00 TL
88.00 TL
| 10156 adet Satıldı |
3 |
Yeraltından Notlar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski İş Bankası Kültür Yayınları |
60.00 TL
42.00 TL
| 6745 adet Satıldı |
4 |
Beyaz Diş Jack London İş Bankası Kültür Yayınları |
82.00 TL
58.00 TL
| 4180 adet Satıldı |
5 |
Suç ve Ceza Fyodor Dostoyevski Can Yayınları |
250.00 TL
175.00 TL
| 4069 adet Satıldı |
6 |
Uğultulu Tepeler Can Yayınları |
220.00 TL
154.00 TL
| 3998 adet Satıldı |
7 |
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Grigoriy Petrov İndigo Kitap |
90.00 TL
54.00 TL
| 3502 adet Satıldı |
8 |
Dorian Grayin Portresi Oscar Wilde İş Bankası Kültür Yayınları |
80.00 TL
56.00 TL
| 3200 adet Satıldı |
9 |
Yaşlı Adam ve Deniz İhtiyar Balıkçı Bilgi Yayınevi |
150.00 TL
105.00 TL
| 2404 adet Satıldı |
10 |
Vahşetin Çağrısı İş Bankası Kültür Yayınları |
56.00 TL
39.00 TL
| 1955 adet Satıldı |