24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
İklimin Estetiği Everest Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
Başta iklim değişikliği olmak üzere, ekolojinin politikası tartışılırken son yıllarda sıkça kulağımıza çalınan bir terim &`;Antroposen.” &`;İnsan Çağı” olarak da tercüme edebileceğimiz bu terim, içinde bulunduğumuz jeolojik devirde, dünyanın işleyişi ve fiziki yapısı üzerindeki en belirleyici etkenin &`;insanlık” olduğunu ima ediyor.
Peki Antroposen`de bahsi geçen &`;insan” ve &`;insanlık” tam olarak kimdir?,İklimin Estetiği, bu soruyu politik ve etik boyutlarıyla ele alırken, politikanın ve etiğin ete kemiğe büründüğü mecralar olan yapılı çevre ve sanatsal üretime odaklanıyor. Kitap &`;İnsan Çağı”na girildiğine yönelik söylemlerin, apolitik bir &`;insanlık” tahayyülüne meylettiğine dikkat çekiyor. Bu eğilimin, ekolojinin politikasına dair tartışılması gereken asıl çelişki ve yarılmaları gizlediğini savunuyor.
Eray Çaylı antropoloji, coğrafya, mimarlık ve sanat eleştirisi disiplinlerine temas eden ve şiddet ile afetin görsel ve mekânsal politikasını çalışan bir akademisyen. Antroposen`i toplumsal ve politik içerikten arındırılmış bir &`;insan” ile diğeri arasındaki, ya da homojen birer toplam olarak tahayyül edilen &`;insanlık” ile &`;doğa” arasındaki bir gerilim olarak değil, sömürgecilik, kapitalizm, ırkçılık ve ataerki gibi şedit siyasetlerin müellifleri ve karşıtları arasındaki çelişki ve yarılmalar ışığında ele alıyor. Yazar, bunu yaparken, odağına, hem etiği hem politikayı bünyesinde barındıran ve sanat kadar mimarlığın da başat mecrası olan estetiği koyuyor. Estetiğin, şedit tarihlerin kurumsallaştırılmalarında olduğu kadar sorgulanmalarında da rol oynayabileceğini gösteriyor.
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|