İçimizdeki Korsan Meydan Okuyan Markalar Yaratma Kültürü MediaCat Kitapları

Gelecekte pazarlama odaklı şirketlerin nasıl düşüneceğini ve hareket edeceğini açıklayan, pazarlamacıların yeni manifestosuna; yani İçimizdeki Korsan`a hoşgeldiniz!

Bu, mecburi korsanlar`ın kitabıdır. Başarmak için donanmadan ayrılarak yeni bir kategori yaratmak ve kendi şirketlerinin geçmişine rağmen yeni bir yol seçmek zorunda kalanları anlatmaktadır.

Adam Morgan, sadece Diesel gibi ikon haline gelmiş meydan okuyucu markaların efsanevi kurucularını değil, aynı zamanda çok uluslu bir çok markanın içinde meydan okuyan &`;görünmez” efsaneleri de araştırıyor. Ortak özellikleri ve tutumları bir kenara bırakarak yaptığı görüşmelerle bize ilk defa meydan okuyucu olmak için geliştirmemiz gereken yönleri gösteriyor.

İçimizdeki Korsan bu bulgulara dayanarak, korsan olmanın anarşist olmakla karıştırılmaması gerektiğini savunuyor. Korsanlığın kendine ait bir disiplini var. Korsanların gerçek hayatta donanmadan oldukça farklı ama onları bir şekilde bir araya getiren kendi etik kuralları var.

Morgan, işte bu kuralları ortaya koymayı amaçlıyor. Mesela yeni fırsatlar için nerelere baktıklarını, küçük bütçeler ve kısıtlı dağıtım imkanlarıyla neler yaptıklarını, üstleriyle nasıl mücadele ettiklerini ortaya koyuyor.

Yeni ve zorlu bir yola girmeye karar verdiklerinde ilk zorlu yılı nasıl atlattıklarını ve sonuçların onları nasıl haklı çıkardığını anlatıyor. İçimizdeki Korsan`ın ilk bölümü bu ortak davranışları anlatarak Pazarlama Korsanı olmanın yollarını ve markanızı nasıl bir adım öteye götürebileceğinizi anlatıyor. İkinci bölüm ise ‘Donanmanın İçindeki Korsanlar`; yani kurucusu olmayan büyük organizasyonlarda marka merkezli kültürlere odaklanarak mikro ortamlarda ortaya çıkan meydan okuyucuların nasıl yaratılabileceğini ve büyüyebileceğini araştırıyor. Morgan, bu arada ‘Donanmanın Altı Bahanesi gibi markanızın ihtiyacı olan korsan olamamanızın bahanelerini ve &`;Ama benim bir kurucum yok”, &`;kısıtlı reklam bütçem var” ve &`;müşteri, kategoride yenilik istemiyor” gibi inanışları da inceliyor.