Hep Lunapark April Yayıncılık

 Ve sahne: İrfan Yunus ve ailesinin Balkara şehrinde işlettiği naif lunapark. “Hangi lunapark bir uydu fotoğrafına doluyken yakalanmışsa oralıyım ben” cümlesinin müellifi İrfan.“Burada çocukluk değil manyaklık ortaya çıkar” sözünün sahibi Zafer.“Lunaparktaki sese ve ışığa savunma geliştirmeye çalışan sinir sistemi dert çekmeye vakit bulamaz” diyen, pembe ojeli parmaklarıyla hayal perdelerini parçalayan Ayşegül. Dönmeli, hoplamalı, ışıklı bir eğlence köyü.

Ölmüş meşhur şarkıcılara mektuplar yazan safiyet ehli Mustafa, bir varoluş biçimi olarak bayılan Narine, kumarbaz Savaş, fettan Alev, dövüş ustası bir dondurmacı.

Deniz kaplumbağası, peruklu balerin, şaşı ahtapot ve belgesel kameraları… Ne demişler: Roket yükselmeye inanır. Rüzgâr hep kazanır, tül hep kaybeder.

İşte huzurlarınızda; yükseliş, alçalış, merkezkaç ve Newton. Acı, avantür, komedi ve sürpriz.

Bahadır Cüneyt Yalçın, Mütevazı Bir İntikam’ın ardından Hep Lunapark ile yeni edebiyata bir kez daha kahkaha ve sevgiyle selam çakıyor.

“Biz ancak kimsenin kaybetmediği bir ringte kazanabiliriz.”

Yazar Hakkında;
1982 yılında Clark Gable ve Gabriel Batistuta ile aynı gün doğdu. Kırıkkale Fen Lisesi’nden fizikte yetersiz, matematikte hüzünlü tek öğrenci olarak mezuniyetinin ardından İYTE Şehir ve Bölge Planlama Bölümünü altı yılda bitirdi. Tiyatro, edebiyat ve münazara topluluklarında kurucu ve yıkıcı üye olarak görev aldı. 2008-2010 arasında Hayri Vaka rumuzuyla Deli Defteri mizah edebiyatı dergisini çıkardı. Mülkiye’deki yüksek lisans eğitimini sıkıcı olduğu gerekçesiyle yarım bıraktı. 2011’de Afili Filintalar’a katıldı. Yedi farklı şehir, on dört değişik evde yaşadı. Lisede lisanslı voleybolcuydu, masa tenisi ve bowling oynar. Sevincini paylaşacak kadar İngilizce, kendini kurtaracak kadar yüzme bilir. Sütlaç ve selüloz sever. Ankara’dan bildiriyor.