Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Hayali Şehir Yeşim Tetik Espas Kuram Sanat Yayınları

%22
400.00 TL
312.00 TL
Bu ürün tedarik aşamasındadır
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Espas Kuram Sanat Yayınları
Yazar : Yeşim Tetik
ISBN : 9786054363155
Kazancınız : 88.00 TL
Kazanacağınız Puan : 312 Puan
Sayfa Sayısı : 194
Kitap Ebatı : 21x28
Toplam Satılan : 1 Adet
Bugün Ziyaret : 9 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : Yaklaşık 2 İş Günü
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Ne yalan söyleyeyim, bana bakmam için verilen, göz gezdirmeye başlayınca da içime çakılan resimlere (kusura bakmayın, fotoğraf lafına bir türlü ısınamadım gitti) bakınca ilk aklıma düşen Cemal Süreya`nın bir şiiri, o şiirden ismini alan Göçebe kitabı oldu. İstanbul`un minarelerinin lirik, köprülerininse diyalektik olduğunu söylediği Göçebe şiirinin en can acıtan dizelerinde Biliyorsun ben hangi şehirdeysem / Yalnızlığın başkenti orası diyen Süreya`nın şehir sözcüğünden yabancılaştırdığı (baş)kent, tabii ki şehr-i İstanbul`da iyice yalnızlaşıyor, yalınlaşıyor. Aynen resimlerin boyunca zihnimizde hayaller kurduran, hikayeler uyandıran, içimize bir kor gibi düşen ve aynı zamanda üşüten göçün yalnızlığı, tortusu ve müstesna lisanıhâli gibi. Evet, yoksulluğun cümlelerini göremiyoruz belki ama, aynen bir lügatı oluşturan kelimeler gibi mümkün olabilecek her yansısı (her kelimesi) resimlerden gözümüze doğru yansıyor. Cemal Süreya`nın sözünü ettiği köprülerdeki diyalektiği de hatırlayacak olursak, Ece Ayhan`ın (Ece`den söz etmesem Cemal kırılırdı, bilirim) dediği gibi resmin arabını (negatifini), arka planını şekillendiriyor.

İlk saptama: Resimdekiler uçuruma baktıkça uçuruma düşecekmiş gibi olan insanlar kadar uzaklar, neredeymiş bu metropolün çevresi, varoşu? diye sormanın cehaleti kadar da yakınlar. Şehrin sadece saklanan, baskılanan, görünmez kılınan insanlarının çehrelerini görmüyoruz ki bu resimlerde, aynı zamanda bir sürü hâllerini, âdetlerini, eğlenme biçimlerini, ancak birbirlerine tutunarak hayatta kalabilmelerini ve neticede, ne olursa olsun yalınkılıç mücadelelerini de görüyor, hissediyoruz. Her gün belediye otobüsünde karşılaştığımız, aş için, iş için, devletle, merkezle, kamuyla çarpışmak için, belki sağlığına kavuşmak, belki de sağlığını kaybetmek için şehrin çeperlerinden kopup gelen insanların hayatlarındaki sergüzeşti de hayal ediyoruz resim resim.

Yanlış anlamayın, unutmayın ki İstanbul`dayız, çeperler bazıları tam da şehrin ortasında olabiliyor, illa ki dışına çıkmamız gerekmiyor şehrin sosyal coğrafyasında. Her şey yanyana çünkü bu memleketin en büyük metropolünde, bir zamanlar çöplüğü berhava olan semtinde açılabiliyor anlı şanlı Ikea.

Modernleştik ya çöpün patlamayacağı artık kesin, parçaları uçup gitmiş başka semtlere, kokusu başka mahallelere...

Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler