KitapSeç | 9,9 |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
&`;Efendi Baba, cisimden ruha girmek, ruhtan tekrar kalıba oturmak, göze görünmek, görünmemek, şeytan olmak, insan olmak böyle laflardan biz hiçbir şey ağnamayız. İnsan dayima göze görünür. Geberirse gömülür. Bir de ruh vardır diyorlarsa insan mefat olunca bu da mezarda oturur? Nereye gider? Bilmiyoruz. Fakat lafı uzatmayalım.”
Hüseyin Rahmi Gürpınar`ın 1924 yılında kaleme aldığı Efsuncu Baba, yazarın üzerinde durmayı sevdiği temalardan batıl inancın komedisini ele alan bir başka hikâyesi. 1950 yılında, Yeşilçam`ın duayenlerinden Nubar Terziyan`ın ilk rol aldığı film olma niteliğine sahip bir sinema uyarlaması da yapılan Efsuncu Baba, Gürpınar`ın kısa eserlerinden olmasına karşın karakterleri ve macerasıyla heybetli bir hazine.
Agop ile Kirkor, attığı her adıma, her hareketine kendince bazı inançlarına göre karar veren Ebulfazl Enveri Efendi ile karşılaştıklarında Binbirdirek`te iplik eğirmekte, şarkılar söylemektedirler. Daha sonra Efsuncu Baba diye hitap edecekleri bu tedirgin adam ise eline geçen gizemli bir kitaptan varlığını öğrendiği büyük bir definenin, içi ganimet dolu bir altın buzağının peşindedir. Tek ihtiyacıysa ona yardım edecek iki melektir. Yoksa aradığı yardım Agop ile Kirkor`dan mı gelecektir?
Hüseyin Rahmi Gürpınar`dan Efsuncu Baba, tılsımına kapılmak isteyeceğiniz bir sergüzeşt, mavrası pek kuvvetli bir klasik.
Yazar Hakkında
|
Hüseyin Rahmi Gürpınar19 Ağustos 1864`te İstanbul`da doğdu. 8 Mart 1944`te Heybeliada`da yaşamını yitirdi. Heybeliada`daki Abbas Paşa Mezarlığı`na defnedildi. Roman ve öykü yazarı.
Eserlerinde 19 ve 20`nci Yüzyıl başındaki İstanbul yaşamını gerçekçi bir biçimde yansıttı. Hünkar yaveri Mehmet Sait Paşa`nın oğlu. 3 yaşında iken annesinin ölümü üzerine Girit`te bulunan babasının yanına gönderildi. İlkokula burada başladı. Babası tekrar evlenince 6 yaşında İstanbul`a anneannesinin Aksaray`daki Konağı`na döndü. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve İdadide öğrenim gördü. 1878`de Mekteb-i Mülkiye`ye girdi. 1880`de hastalık nedeniyle ikinci sınıfta iken okulu bıraktı. Kısa bir süre Adliye Nezareti Ceza Kalemi`nde memur, Ticaret Mahkemesi`nde Azâ Mülazımı olarak çalıştı. 1887`de Ahmed Mithad Efendi`nin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başladı. Batı uygarlığının yaşantısını taklit ederken gülünç duruma düşen insanları anlattığı ilk romanı "Şık" aynı yıl bu gazetede tefrika şeklinde yayınlandı. Paul Bourget, Paul de Kock, Alfred de Musset gibi Fransız yazarlardan çeviriler yaptı. 1894`te İkdam gazetesine geçti. Kendisine büyük ün sağlayan ilk eseri "Mürebbiye" ile "Metres", "Tesadüf" ve "Nimetşinas" bu gazetede tefrik edildi. Sansürün "Alafranga" (1911`de "Şıpsevdi" adıyla basıldı) romanını yasaklaması üzerine yazarlığı bıraktı. 1908`e kadar suskun kaldı. İkinci Meşrutiyet döneminde Ahmet Rasim ile birlikte 37 sayı süren "Boşboğaz ile Güllâbi" adlı mizah dergisini çıkardı. Sabah ve Vakit gazetelerinde çalıştı. 1912`de Heybeliada`ya taşındı. Kütahya milletvekili olduğu 1936-1943 dışında tüm yaşamını Heybeliada`da geçirdi. 1924`te Son Posta gazetesinde tefrik edilen "Ben Deli miyim" romanı ahlaka aykırı bulunarak yargılandı, beraat etti. Anneannesinin yalısında dadılar arasında geçirdiği çocukluk ve gençlik yılları, İstanbul yaşamı ve insanlarını tüm detaylarıyla öğrenmesini sağladı. Ev kadınlarının çeşitli konulardaki düşüncelerini öğrendi. Batılı yazarların yanısıra Türk halk edebiyatından da yararlandı. Romanı ahlakın aynası olarak gördü. Geniş bir okur kitlesine ulaşabilmek için yalın bir dil kullandı. Çok okunan bir yazar olmasını da bu yalınlığına bağladı. Eserlerinde toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri, kadın-erkek ilişkilerini, din sorunlarını konu aldı. Zeki ve kurnazların, saf ve cahilleri kandırarak işlerini yürüttükleri çarpık bir düzenden kurtulmak için akılcı düşüncenin gelişmesi gerektiğini savundu. Dar sokakları, ahşap evleri, konakları, yalıları ve çarşılarıyla hep İstanbul`u işledi. Romanlarında döneminin İstanbul`un her kesiminden, sınıfıntan insana yer verdi. Külhanbeyler, züppeler, fahişeler, hanımefendiler, mahalle kadınları, paşalar, memurlar, beslemeler, imamlar, esnaf. Çevre betimlemeleri üzerinde durmaktansa karakterlerini güçlendirmeyi tercih etti. Bu karakterleri yerel şivelerle konuşturmakta ustalaştı. Emile Zola`nın deneysel roman yöntemini benimsedi ve uyguladı. Ömrünün son otuz yılını Heybeliada`daki köşkünde yazarak geçirdi. En çok ürün veren, en çok okunan ve sevilen yazarlardan biri oldu. |
1 |
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Peyami Safa Ötüken Yayınları |
100.00 TL
75.00 TL
| 15238 adet Satıldı |
2 |
Değirmen Sabahattin Ali Yapı Kredi Yayınları |
45.00 TL
31.50 TL
| 10535 adet Satıldı |
3 |
Kırmızı Saçlı Kadın Orhan Pamuk Yapı Kredi Yayınları |
160.00 TL
112.00 TL
| 10061 adet Satıldı |
4 |
Aşkımız Eski Bir Roman Ahmet Ümit Yapı Kredi Yayınları |
250.00 TL
175.00 TL
| 6293 adet Satıldı |
5 |
Son Kuşlar Bütün Eserleri 1 Sait Faik Abasıyanık İş Bankası Kültür Yayınları |
84.00 TL
58.90 TL
| 4444 adet Satıldı |
6 |
İntibah Günümüz Türkçesiyle Namık Kemal İş Bankası Kültür Yayınları |
62.00 TL
43.00 TL
| 4342 adet Satıldı |
7 |
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Dergah Yayınları |
320.00 TL
240.00 TL
| 4261 adet Satıldı |
8 |
Kardeşimin Hikayesi Zülfü Livaneli İnkılap Kitabevi |
225.00 TL
168.75 TL
| 4204 adet Satıldı |
9 |
Mai ve Siyah Günümüz Türkçesiyle Halit Ziya Uşaklıgil İş Bankası Kültür Yayınları |
72.00 TL
50.50 TL
| 4100 adet Satıldı |
10 |
Küçük Şeyler Samipaşazade Sezai İş Bankası Kültür Yayınları |
44.00 TL
30.80 TL
| 3590 adet Satıldı |
|