Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Çakabey Yediveren Yayınları

%31
169.00 TL
118.30 TL
Bu ürün tedarik aşamasındadır
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Yediveren Yayınları
ISBN : 9786052692158
Kazancınız : 50.70 TL
Kazanacağınız Puan : 118 Puan
Sayfa Sayısı : 240
Kitap Ebatı : 13.5x19.5
Bugün Ziyaret : 2 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 590 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : Yaklaşık 2 İş Günü
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Belki de şimdiye kadar görülmemiş bir ok yağmuru vardı İzmir`in kapısında. Çaka Bey en çok okçulara önem vermişti, onların savunma hattını zayıflatması, atlılara rahatça saldırıya kalkacakları bir alan açmıştı. Düşündüğü gibi de olmuş, okçular işlerini çok iyi yapmışlar peşinden de atlılar şaha kalkmışlardı.
Güneş iyice yükselmiş, Çaka Bey ve yiğitleri İzmir`in kapısından neredeyse girecek hale gelmişti, daha fazla kayıp vermeden şehri teslim etmeleri için yapılan çağrılar karşılıksız kalsa da düşmanda sürekli bir geri çekilme durumu vardı. Bizans askerlerine komuta eden komutanların birçoğu ya ölmüş ya da esir edilmişti.
Çaka Bey, teslim olup esir alınan askerlere iyi davranılmasını sürekli yineliyordu, esareti çok yakından yaşayan birisiydi ve kendi yaşadıklarını düşman askeri bile olsa yaşasın istemiyordu. Bu düşüncesi de ancak bir Türk akıncısına has bir durumdu.
Öğleye doğru ortalık bir nebze olsun durulmuştu, yaralanan ve şehit olan akıncılar savaş alanının gerisine taşınıyordu. Çaka Bey atını hızla sürdü İzmir`in girişine doğru, her iki yanında da yüzlerce akıncı ile hücuma kalkmıştı. Kılıç sallamanın zamanı gelmişti artık. Kan dökmeye, can vermeye ant içmiş olan akıncılar Çaka Bey`e zarar gelmemesi için etrafında adeta duvar örmüştü.
Kılıç muharebesi beklenenden de kısa sürdü ve sonunda İzmir düştü. Çaka Bey hayaline kavuşmuştu, atından atayarak indi, İzmir`in toprağına basıyor olmasına inanamadı bir süre. Her şey sanki rüya gibiydi, nefesinin kesildiğini hissediyor, sık sık ama güçlükle nefes alıyordu. Kılıcının ucundan kan damlıyor ve İzmir senin diyordu sanki.

Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler