24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Ayakta Bir Hayat Ayrıntı Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
Mohammed Harbi genç yaşta Kurtuluş Savaşına katılmış, mücadele içinde olgunlaşmış, geniş vizyonlu, özyönetimi, antikapitalizmi ve enternasyonalizmi savunan bir devrimciydi. Boumedien onları durdurduğunda dünya çapında Ulusal Kurtuluş hareketleriyle yakın ilişkileri olan insanlardı. Harbi 1973`te yeniden özgürlüğüne kavuşup fikirlerini ifade etme olanağına kavuşunca yenilgiyi zafere dönüştürmeyi bilmiş, Cezayirlilere kendisinin de oyuncusu olduğu çağdaş tarihlerini bütün açıklığıyla kazandıran en büyük tarihçi olmuştur. Ben onunla 1975`te Beyrut`ta görüştüm. Lübnan`da iç savaş başlamış, başkentte yoğun siyasi tartışmaların ve askeri hazırlıkların olduğu bir yıldı. O siyasi olayların gelişimi ve siyasi çevrelerle eski ilişkileri tazeleme turu yapıyordu. Bunların içinde Filistinliler de vardı. Harbi onları iyi tanıyordu. Çünkü iktidarda iken Filistin Kurtuluş Hareketini resmen tanımışlar, Cezayir`de bir büro açma dileğini ileten Yaser Arafat`a bu olanağı vermişler, onları resmen tanıyan ilk Arap ülkesi olmuşlardı. Daha sonra bu büroyu yöneten Abu Cihad (Halil Al-Wazir) oradan dünya kurtuluş hareketleriyle, Çin`le, Küba`yla, Che Guevara ile ilişki kurmuştu. Ayrılırken Sorbonne`da ne öğrettiğini sorduğumda &`;büyü” demişti. Büyünün iki türü olduğunu, birinin kara, diğerinin ise beyaz olduğunu, beyaz büyünün de siyaset olduğunu söylemişti.
Ben onu ve onları tanımaktan onur duydum. Sanırım Cezayir halkı da böylesi devrimcilere sahip olmaktan gurur duyuyordur.
Gülten Savaşçı (Çayan) / 21 Temmuz 2021
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|