KitapSeç | 9,9 |
Yaklaşık 2 İş Günü |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
Toplumsal sorunları açıklamak ve bu sorunlara çözümler getirmek iddiasıyla Batı’da gelişen bir bilim olarak sosyolojiye, o dönem türlü sorunlarla karşı karşıya kalan Osmanlı Devleti içerisindeki problemlere çözüm arayışı içinde olan aydınların rağbet göstermesi kaçınılmaz bir durumdu. Bu aydınların başında gelen Ziya Gökalp, Türkiye’de sosyolojiyi -o zamanki adıyla içtimaiyat- kurmuş, Comte-Durkheim çizgisinde kalarak pozitivist sosyolojinin temsilcisi olmuş bir mütefekkir idi. Gökalp, bu çözüm arayışı içinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel değerleriyle Batı’dan aldığı bazı değerleri kaynaştırarak bir senteze ulaşma çabasına girdi. Düşüncesinin temelinde, “Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak” gayesi yatıyordu. Gökalp, bu gaye uğruna konferanslar vermiş, farklı edebî türlerde eserler kaleme almış, farklı gazetelerde birçok konuda makaleler yazmış, ilmî araştırmalar yapmış, Türkiye’de bilimin gelişmesi için büyük bir gayret sarf etmiştir. Millî edebiyatın kurulması ve gelişmesinde de önemli bir rol oynayan, siyasi ve toplumsal konularda sayısız makale kaleme alan, bir dönem Diyarbakır milletvekilliği yapmış Ziya Gökalp’in sosyoloji anlayışı, Türkiye’de 1940’lara kadar, neredeyse tek egemen sosyoloji ekolü olmuştu. Gökalp benimsediği sosyoloji anlayışı ile Türk tarihi, millî edebiyat, şiir, roman, bilim, felsefe, içtimai hayat, toplumsal yapının bilimsel yöntemlerle incelenmesi, iş bölümü gibi konulara eğilmiş ve görüşleri ile Türk sosyal biliminde ve edebiyatında bugünlere kadar etkisini göstermiştir.
Yazar Hakkında
|
Ziya GökalpTam adı Mehmet Ziya Gökalp, 23 Mart 1875`te Diyarbakır`da doğdu. 25 Ekim 1924`te İstanbul`da yaşamını yitirdi. Asıl ismi Mehmet Ziya. Babası yerel bir gazetede çalışan memurdu. Eğitimine Diyarbakır`da başladı. Amcasından geleneksel İslam ilimlerini öğrendi. 18 yaşında intihara teşebbüs etti. Bir yıl sonra 1895`te İstanbul`a gitti. Baytar Mektebine kaydını yaptırdı. Buradaki öğretimi sırasında İbrahim Temo ve İshak Sukûti ile ilişki kurdu. Jön Türkler`den etkilendi. İttihat ve Terakki Cemiyeti`ne katıldı. Muhalif eylemleri nedeniyle 1898`de tutuklandı. Bir yıl cezaevinde kaldı. Serbest bırakıldıktan sonra 1900`de Diyarbakır`a sürgüne gönderildi. 1908`e kadar Diyarbakır`da küçük memuriyetler yaptı. 2`nci Meşrutiyetten sonra İttihat ve Terakki`nin Diyarbakır şubesini kudu ve temsilcisi oldu. "Peyman" gazetesini çıkardı. 1909`da Selanik`te toplanan İttihat Terakki Kongresi`ne Diyarbakır delegesi olarak katıldı. Bir yıl sonra, örgütün Selanik`teki merkez yönetim kuruluna üye seçildi. 1910`da kurulmasında öncülük yaptığı İttihat Terakki İdadisi`nde sosyoloji dersleri verdi. Bir yandan da "Genç Kalemler" dergisini çıkardı. 1912`de Ergani Maden`den Meclis-i Mebusan`a seçildi, İstanbul`a taşındı. Türk Ocağı`nın kurucuları arasında yer aldı. Derneğin yayın organı "Türk Yurdu" başta olmak üzere Halka Doğru, İslam Mecmuası, Milli Tetebbular Mecmuası, İktisadiyat Mecmuası, İçtimaiyat Mecmuası, Yeni Mecmua`da yazılar yazdı. Bir yandan da Darülfünun-u Osmani`de (İstanbul Üniversitesi) sosyoloji dersleri verdi.
1`inci Dünya Savaşında Osmanlı`nın yenilmesinden sonra tüm görevlerinden alındı. 1919`da İngilizler tarafından Malta Adası`na sürgüne gönderildi. 2 yıllık sürgün döneminden sonra Diyarbakır`a gitti, Küçük Mecmua`yı çıkardı. 1923`te Maarif Vekaleti Telif ve Tercüme Heyeti Başkanlığı`na atandı, Ankara`ya gitti. Aynı yıl İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet meclisi`ne Diyarbakır mebusu olarak girdi. 1924`te kısa süren bir hastalığın ardından İstanbul`da yaşamını yitirdi. Osmanlı Devleti`nin parçalanma sürecinde yeni bir ulusal kimlik arayışına girdi. Düşüncesinin temelinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel değerleriyle, Batı`dan aldığı bazı değerleri kaynaştırarak bir senteze ulaşma çabası yatıyordu. "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" diye özetlediği bu yaklaşımın kültürel öğesi Türkçülük, ahlaki öğesi de İslamcılıktı. Uluslararası kültürün yapıcı öğesinin ulusal kültürler olduğunu savundu. Saray edebiyatının karşısına halk edebiyatını koydu. Batı`nın teknolojik ve bilimsel gelişmesini sağlayan pozitif bilim anlayışını benimsedi. Dini, toplumsal birliğin sağlanmasında yardımcı bir öğe olarak değerlendirdi. Toplumsal modeli, Emile Durkheim`in teorik temellerini kurduğu "dayanışmacılık" temelinde şekillendi. Bireyi temel alan liberalizm ile çatışmacı toplumu temel alan Marksizm`e karşı mesleki örgütleri temel toplum birimi olarak kabul eden solidarizmde karar kıldı. Toplumsal ve siyasi görüşlerini anlattığı sayısız makale yazdı. "Türkçülük" düşüncesini sistemleştirdi. Milli edebiyatın kurulması ve gelişmesinde önemli rol oynadı. |
1 |
Kurtlarla Koşan Kadınlar Ayrıntı Yayınları |
350.00 TL
262.00 TL
| 1230 adet Satıldı |
2 |
Darağacında Üç Fidan Everest Yayınları |
175.00 TL
136.50 TL
| 596 adet Satıldı |
3 |
Sarmal Murat Ağırel Kırmızı Kedi Yayınevi |
320.00 TL
224.00 TL
| 446 adet Satıldı |
4 |
Parsel Parsel Kırmızı Kedi Yayınevi |
250.00 TL
175.00 TL
| 342 adet Satıldı |
5 |
Şaki Murat Ağırel İnkılap Kitabevi |
145.00 TL
108.75 TL
| 320 adet Satıldı |
6 |
Aklımla Dalga Geçme Can Yayınları |
249.00 TL
174.30 TL
| 284 adet Satıldı |
7 |
HAYALET İMAM Darbenin Görünmeyen Adamı Adil Öksüz Doğan Kitap |
56.00 TL
47.60 TL
| 268 adet Satıldı |
8 |
Menzil Saygı Öztürk Doğan Kitap |
260.00 TL
221.00 TL
| 263 adet Satıldı |
9 |
Bay Pipo Kırmızı Kedi Yayınevi |
380.00 TL
266.00 TL
| 257 adet Satıldı |
10 |
Bir Toplum Nasıl İntihar Eder? İnkılap Kitabevi |
179.00 TL
134.25 TL
| 248 adet Satıldı |