Yaklaşık 2 İş Günü |
Bu zavallı eserimin istibdat dönemine ait kötü bir tarihçesi vardır. O devir yağmacılarından biri başkalarının eserlerini çaldığı iddiasıyla meydana çıkmış, bütün Osmanlı yazarlarını kendine haraca bağlamıştı
Zorbalığını türlü türlü hikayelerle halka tanıtanlar, bilhassa rütbeleri yüksek, günde birkaç defa Yıldız Bayırı`nı tırmanmak için araba beygirleri güçlü olanlar, Başkatip Tahsin Paşa`nın huzuruna giriş emrinde izni bol olanlar zamanın başarılı insanları sayılırdı. Bu basın gaspına karşı Osmanlı Yazarları, isyan etmek hakkı göstermek istediler. Söz alev alırken sansür, elinde kalem şeklindeki kınından çıkardığı kanlı kılıcıyla sessizlik emretti.
Bütün yazar arkadaşlarımla ``dilde yara, elde kalem `` öyle susup kaldık. ``Alafranga``, sabahleyin bizim gazetenin, öğleyin zorba matbaasının tezgahından çıkıyor; bir iki saat sonra zamanın servetli ve bilgili, şefkatli beyefendi hazretleri basına formalar dağıtılıyordu. Bu haydutluk, bu üzücü karışıklık içinde eser birkaç tefrika neşredildi. Nihayet bir gün yazara gelen sansür ``prova``sı romanın idam fermanı olan bir kırmızı çizgiyle baştan sona yaralandı. Yayına devam etmeye imkan olmadığını anladık. Pek müteessir olduk. Fakat kazaya razı olmaktan başka çare yoktu.
Hatta üzüntümüzün çokluğundan yayıncıyla bu birkaç günlük muhasebeyi de ahrete bırakarak ``alafranga`` yı gömdük. Bugün sekiz senelik mezarının tozunu silkerek Şıpsevdi şeklinde ortaya çıkan şu eser hürriyet nefesiyle taze ruh bulmuş eski alafranga, işte o istibdat şehididir.
Yazar Hakkında
![]() |
Hüseyin Rahmi Gürpınar19 Ağustos 1864`te İstanbul`da doğdu. 8 Mart 1944`te Heybeliada`da yaşamını yitirdi. Heybeliada`daki Abbas Paşa Mezarlığı`na defnedildi. Roman ve öykü yazarı.
Eserlerinde 19 ve 20`nci Yüzyıl başındaki İstanbul yaşamını gerçekçi bir biçimde yansıttı. Hünkar yaveri Mehmet Sait Paşa`nın oğlu. 3 yaşında iken annesinin ölümü üzerine Girit`te bulunan babasının yanına gönderildi. İlkokula burada başladı. Babası tekrar evlenince 6 yaşında İstanbul`a anneannesinin Aksaray`daki Konağı`na döndü. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve İdadide öğrenim gördü. 1878`de Mekteb-i Mülkiye`ye girdi. 1880`de hastalık nedeniyle ikinci sınıfta iken okulu bıraktı. Kısa bir süre Adliye Nezareti Ceza Kalemi`nde memur, Ticaret Mahkemesi`nde Azâ Mülazımı olarak çalıştı. 1887`de Ahmed Mithad Efendi`nin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başladı. Batı uygarlığının yaşantısını taklit ederken gülünç duruma düşen insanları anlattığı ilk romanı "Şık" aynı yıl bu gazetede tefrika şeklinde yayınlandı. Paul Bourget, Paul de Kock, Alfred de Musset gibi Fransız yazarlardan çeviriler yaptı. 1894`te İkdam gazetesine geçti. Kendisine büyük ün sağlayan ilk eseri "Mürebbiye" ile "Metres", "Tesadüf" ve "Nimetşinas" bu gazetede tefrik edildi. Sansürün "Alafranga" (1911`de "Şıpsevdi" adıyla basıldı) romanını yasaklaması üzerine yazarlığı bıraktı. 1908`e kadar suskun kaldı. İkinci Meşrutiyet döneminde Ahmet Rasim ile birlikte 37 sayı süren "Boşboğaz ile Güllâbi" adlı mizah dergisini çıkardı. Sabah ve Vakit gazetelerinde çalıştı. 1912`de Heybeliada`ya taşındı. Kütahya milletvekili olduğu 1936-1943 dışında tüm yaşamını Heybeliada`da geçirdi. 1924`te Son Posta gazetesinde tefrik edilen "Ben Deli miyim" romanı ahlaka aykırı bulunarak yargılandı, beraat etti. Anneannesinin yalısında dadılar arasında geçirdiği çocukluk ve gençlik yılları, İstanbul yaşamı ve insanlarını tüm detaylarıyla öğrenmesini sağladı. Ev kadınlarının çeşitli konulardaki düşüncelerini öğrendi. Batılı yazarların yanısıra Türk halk edebiyatından da yararlandı. Romanı ahlakın aynası olarak gördü. Geniş bir okur kitlesine ulaşabilmek için yalın bir dil kullandı. Çok okunan bir yazar olmasını da bu yalınlığına bağladı. Eserlerinde toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri, kadın-erkek ilişkilerini, din sorunlarını konu aldı. Zeki ve kurnazların, saf ve cahilleri kandırarak işlerini yürüttükleri çarpık bir düzenden kurtulmak için akılcı düşüncenin gelişmesi gerektiğini savundu. Dar sokakları, ahşap evleri, konakları, yalıları ve çarşılarıyla hep İstanbul`u işledi. Romanlarında döneminin İstanbul`un her kesiminden, sınıfıntan insana yer verdi. Külhanbeyler, züppeler, fahişeler, hanımefendiler, mahalle kadınları, paşalar, memurlar, beslemeler, imamlar, esnaf. Çevre betimlemeleri üzerinde durmaktansa karakterlerini güçlendirmeyi tercih etti. Bu karakterleri yerel şivelerle konuşturmakta ustalaştı. Emile Zola`nın deneysel roman yöntemini benimsedi ve uyguladı. Ömrünün son otuz yılını Heybeliada`daki köşkünde yazarak geçirdi. En çok ürün veren, en çok okunan ve sevilen yazarlardan biri oldu. |
1 |
![]() |
Huzursuzluk Zülfü Livaneli İnkılap Kitabevi |
230.00 TL
172.50 TL
| 13064 adet Satıldı |
2 |
![]() |
Uçurtma Avcısı Midi Boy Khaled Hosseini Everest Yayınları |
195.00 TL
152.00 TL
| 10502 adet Satıldı |
3 |
![]() |
Altıncı Koğuş İş Bankası Kültür Yayınları |
50.00 TL
30.00 TL
| 10384 adet Satıldı |
4 |
![]() |
Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali Filozof Yayınları |
22.00 TL
9.90 TL
| 9468 adet Satıldı |
5 |
![]() |
Karantina Beyza Alkoç İkinci Perde İndigo Kitap |
289.00 TL
173.40 TL
| 6078 adet Satıldı |
6 |
![]() |
Devran Selahattin Demirtaş İletişim Yayınları |
195.00 TL
156.00 TL
| 5772 adet Satıldı |
7 |
![]() |
Geçmişe Yolculuk İş Bankası Kültür Yayınları |
36.00 TL
21.60 TL
| 5551 adet Satıldı |
8 |
![]() |
Sıfır Kilometre Beyza Alkoç İndigo Kitap |
289.00 TL
173.40 TL
| 5361 adet Satıldı |
9 |
![]() |
Karantina Dördüncü Perde Beyza Alkoç İndigo Kitap |
289.00 TL
173.40 TL
| 5082 adet Satıldı |
10 |
![]() |
Yeraltından Notlar Fyodor Dostoyevski Can Yayınları |
115.00 TL
74.75 TL
| 4878 adet Satıldı |