Yaklaşık 2 İş Günü |
|
|||||
Satıcı: Kelepir Kitap Satıcı Ünvanı: adres7 elek. tic. ve bilişim. hiz. aş. İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
Napolyon`un 1812`de Rusya`yı işgalini ve bu savaşın, özellikle aristokrat çevrelerde yarattığı altüst oluşu, son derece gerçekçi sahnelerle, ayrıntılı ve derinlikli analizlerle yansıtan bir başyapıt. Avrupa`daki monarşileri birbiri ardına bozguna uğratarak ilerleyen Napolyon orduları Moskova`ya doğru ilerlemektedir. Rus aristokratları, bu ürkütücü savaş makinesi karşısında bir yandan muharebeye hazırlanmakta, bir yandan da kişisel dertleriyle boğuşmaktadır. Rusya`nın 19. yüzyılın ilk yarısında panoramik bir fotoğrafını çeken Savaş ve Barış, soylu sınıfına dair yakın gözlemlerin yanı sıra köy ve kasabalarda yaşanan çiftlik hayatını da ustalıkla yansıtıyor.
Dünya edebiyatının en başarılı eserlerinden sayılan bu muazzam nehir roman, savaşların getirdiği kaosu, mantıksızlığı, insan vicdanı ile etiğe aykırılığı; muktedirlerin, büyük zaferler vaat edenlerin sözlerindeki ve çabalarındaki beyhudeliği gözler önüne seriyor.
&`;Savaş hakkında dobra dobra, dürüstçe, nesnel ve sade bir
üslupla yazmayı Tolstoy`dan öğrendim. Savaşı Tolstoy`dan daha
iyi betimleyen bir yazar tanımıyorum.”
- ERNEST HEMINGWAY
Dünya edebiyatının en büyük on eserinden biri olarak kabul edilen Savaş ve Barış, savaş ve tahakküm sorunsalına, savaşların sonucu olan insanlık durumlarına derinlikli bir bakış sunuyor. Napolyon`un Moskova`yı işgali sonucu Fransız ve Rus askerlerini karşı karşıya getiren Borodino Napolyon`un Savaşı, toplumda büyük bir kargaşaya sebep olur. Kazananın belirsiz olduğu bu muharebede iki ordu da büyük kayıplar verir. Edebiyat tarihinde benzersiz bir yer biçilen savaş sahneleriyle akıllarda yer eden Savaş ve Barış, aynı zamanda bu büyük savaşın günlüğü olarak da okunabilir. Büyük bir karakter zenginliği içinde, savaş altındaki Rus toplumunun sosyal ve ekonomik koşullarını ele alan roman, aşk, hırs, düşmanlık, ölüm gibi temaları tartışıyor.
"Edebiyat tarihinin en büyük savaş romanı.”
- THOMAS MANN
&`;Bu eser tıpkı hayat gibi, ne başlangıcı ne de sonu var. Ebedi akışı
içinde, hayatın ta kendisi.”
- ROMAIN ROLLAND
Yazar Hakkında
|
Lev Nikolayeviç TolstoyBüyük Rus yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy (Leo Tolstoy), 9 Eylül 1828’de Tula’da bulunan ailesine ait Yasyana Polyana Malikanesinde doğdu. İki yaşında annesini ve dokuz yaşında babasını kaybetti. Anne ve babasının olmaması sebebiyle eğitimini halaları üstlendi ve 1943 yılında Doğu dilleri okumak üzere Kazan Üniversitesi’ne gönderildi. Fakat uzun bir süre geçmeden buradaki eğitimini yarıda bıraktı ve Hukuk Fakültesi’ne geçti. Bu fakültedeki eğitimini de yarıda bıraktı ve 1847 yılında, doğduğu yer olan Yasyana Polyana’daki çiftliğine geri döndü. Aradan üç yıl geçtikten sonra, 1851’de Rus ordusuna yazıldı ve 1854-55 arası Kırım Savaşın’da topçu teğmeni olarak görev yaptı.
Bu dönemde otobiografik eserler olan Çocukluk, İlk Gençlik ve Gençlik’i ve ayrıca Tipi, İki Süvari Subayı ve Toprak Ağası’nın Sabahı’nı yazdı. Bu ilk başarılarından sonra kendini edebiyata adamaya karar veren Tolstoy, savaştan sonra St. Petersburg’a gitti, fakat burada birini radikal demokrat N. Çernişevski, diğerini muhafazakar liberal I. Turgenyev’in temsil ettiği iki edebi kampla anlaşamayarak 1857’de İsviçre, Almanya ve Fransa’yı kapsayan bir seyahate çıktı. Bu dönemde eğitim kurumlarıyla ilgilenmeye başladı ve Rusya’ya dönerek çiftliğindeki köylü çocukları için bir okul açtı. 1860’ta ikinci bir Avrupa seyahatine çıkarak buradaki eğitim kuramlarını ayrıntılı bir şekilde inceledi. Bu incelemelerin neticesinde, Batı’nın yapay ve maddeci uygarlığını, insanı bozan bir etken olarak görmeye başladı. Avrupa seyahatini bitirip Rusya’ya döndüğünde serflik kaldırılmıştı. Tolstoy, kendi bölgesinde eski serflerle toprak sahipleri arasındaki toprak ve borç anlaşmazlıklarını çözmek üzere yargıçlık görevini üstlendi. 1862 yılında komşu çiftliğinin sahibinin kızı olan Sofya Andeyevna Bers’le evlendi ve bu evliliğinden on üç çocuğu oldu. Bu dönemde yazar, “Kazaklar”, “Sivastopol Hikayeleri” ve belkide en büyük romanı olan “Savaş ve Barış”ı yazdı. Napolyon Savaşları sırasında, 1865`de yazdığı "Savaş ve Barış", yaşama sunulan bir destan olarak nitelendirilir. Bu romanda geniş bir zaman sürecinden bahsedilmesi, somut özelliklerin canlandırılmasında kaydedilen yüksek başarı düzeyi, sayıları beş yüzü aşan sayıda kişiyi içermesi, öykünün dallanıp budaklanarak ilerlemesi bu eseri başyapıtlardan biri haline getirmiştir. Eser geniş ve detaylı olması nedeniyle tarihi bir belgesel niteliği dahi taşır . Bu kadar çok sayıda karaktere rağmen, her bir karakter diğerlerinden çok farklı özellikler taşır. Tolstoy, “Savaş ve Barış” adlı eserinin yayımlanmasından sonra, yıldan yıla artacak bir bunalıma girdi. Bu bunalımın izleri, 1877 yılında yayımlanan, ikinci büyük romanı sayılabilecek “Anna Karenina” adlı romanında da görülür. Bu romanda yazar, aileleri mutsuzluğa götürebilecek etmenleri araştırıp, kendimizi sorgulamaya sevketmiştir. Tolstoy, 1880’den sonra Hristiyanlıktaki ölümsüzlük düşüncesini, Ortodoks Klisesi’ni ve her türlü siyasal iktidarı yadsıyan, kendine özgü bir tür hristiyanlık anarşizmi geliştirmeye başladı. Düşüncelerini açıkladığı ‘‘Dogmatik Teolojinin Eleştirisi’’, ‘‘O Halde Ne Yapmalıyız?’’ ve ‘‘Tanrı’nın Hükümdarlığı Kendi İçimizdedir’’ adlı makalelerin yayımlanmasından sonra 1901’de Kilise tarafından afaroz edildi. Bu dönemde yazdığı “İvan İlyiç’in Ölümü”, “Kreutzer Sonat”, “Hacı Murat” ve son büyük romanı sayılabilecek “Diriliş” gibi eserleri, aynı manevi arayışa, ahlâksızlıkla suçladığı sanatı ve dogmalar ve mucizeler üreten Kilise’yi yadsıyışına işaret eder. 1900’lerden itibaren bir yandan mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle ailesiyle arası açılırken, diğer yandan aydın Rus gençleri arasında giderek daha çok tanındı. Bu ikisi, derin bunalımını ve manevi yalnızlığını arttırdı. 7 Kasım 1910’da ailesini terk etmeye karar vererek yanına en küçük kızı ve doktoruyla yola çıktı. Ancak birkaç gün sonra Astapovo tren istasyonunda zatürreden ölmüş olarak bulundu. |
1 |
Sıfır Noktasındaki Kadın Metis Yayınları |
128.00 TL
102.00 TL
| 745 adet Satıldı |
2 |
Dünyanın Merkezine Yolculuk Arkadaş Yayınları |
60.00 TL
45.00 TL
| 543 adet Satıldı |
3 |
Tatar Çölü İletişim Yayınları |
215.00 TL
172.00 TL
| 436 adet Satıldı |
4 |
Koleksiyoncu Ayrıntı Yayınları |
225.00 TL
169.00 TL
| 347 adet Satıldı |
5 |
Kopyalanmış Adam Kırmızı Kedi Yayınları |
320.00 TL
224.00 TL
| 152 adet Satıldı |
6 |
Kayboluş Ayrıntı Yayınları |
264.00 TL
198.00 TL
| 152 adet Satıldı |
7 |
Uyuyan Adam Metis Yayınları |
128.00 TL
102.00 TL
| 146 adet Satıldı |
8 |
Fransız Teğmenin Kadını John Fowles Ayrıntı Yayınları |
360.00 TL
270.00 TL
| 118 adet Satıldı |
9 |
Suç ve Ceza İletişim Yayınları |
235.00 TL
188.00 TL
| 101 adet Satıldı |
10 |
Lolita İletişim Yayınları |
300.00 TL
240.00 TL
| 100 adet Satıldı |