En geç 05 Mayıs Pazartesi gününe kadar |
Savaş ve Askerlik Üzerine, bir romancı olduğu kadar önemli bir düşünür de olan Tolstoy’un savaş, askerlik, din, milliyetçilik ve yurtseverlik üzerine düşüncelerini açıkladığı makalelerini bir araya getiriyor. Bu kitaptaki makalelerde Tolstoy, halkı savaşa özendiren milliyetçiliğe ve yurtseverliğe, savaşı tanrı adına meşru göstermesi nedeniyle de dine karşı çıkıyor. Tolstoy’a göre “Yurtseverlik ve milliyetçilik iyi olamaz. Savaşı yaratan yurtseverlik ve milliyetçiliktir.
Dolayısıyla, savaşı yok etmek için önce yurtseverliği ve milliyetçiliği yok etmek gerekmektedir. Yurtseverliği yok edebilmek için, her şeyden önce onun kötülük olduğuna inanmak gerekir ve bunu gerçekleştirmek de çok güçtür. (…) Yurtseverlik ve milliyetçilik iyi olamaz. Neden insanlar bencilliğin iyi olabileceğini söylemiyorlar? Yurtseverlik ve milliyetçiliğin bencillikten ne farkı vardır? (...) Hükûmet ve hükûmete nüfûz eden ve elbette başkalarının emeğiyle yaşayanlar için çalışanlar üzerinde hâkimiyet kurmaya yarayan bir araç gereklidir; bu araç ordudur.
Savaşseverler, yani zenginler ve hükûmetler için askerlik somun ekmek gibidir, asker ise somundan kesilmiş bir dilimdir, ölecek olan askerin ve düşmanın onlar için önemi yoktur. Dış düşmanlara karşı savunma, yalnızca bahanedir ... bu tüm hükûmetler için geçerlidir. Bu kişiler, kendi halklarını ve diğer ulusu tahrik etmekte, daha sonra da ulusun refahı ya da savunması için savaş ilânından başka bir çıkış yolu yokmuş görüntüsü vermekte ve bu savaş yine generaller, subaylar, tüccarlar ve genelde de zengin sınıflar için yararlı olmaktadır. Aslına bakılırsa savaş, askerlerin var oluşunun kaçınılmaz sonucudur. Ordu, yalnızca hükûmetlerin kendi emekçi halkı üzerinde hâkimiyet kurmaları için gereklidir.”
Tolstoy bu kitapta yayımlanan makaleleri nedeniyle önce Çar ve Çar’a kölece bağlılıklarını gösterme amacıyla yanıp tutuşan siyasî (asker/sivil) elit tarafından vatan haini ilân edilmiş, sonra da kiliseden aforoz edilmiştir.
Tolstoy’un bu kitaptaki görüşleri hümaniter düşüncenin savaş ve milliyetçilik karşıtı algısında yol gösterici olmuştur.
Yazar Hakkında
![]() |
Lev Nikolayeviç TolstoyBüyük Rus yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy (Leo Tolstoy), 9 Eylül 1828’de Tula’da bulunan ailesine ait Yasyana Polyana Malikanesinde doğdu. İki yaşında annesini ve dokuz yaşında babasını kaybetti. Anne ve babasının olmaması sebebiyle eğitimini halaları üstlendi ve 1943 yılında Doğu dilleri okumak üzere Kazan Üniversitesi’ne gönderildi. Fakat uzun bir süre geçmeden buradaki eğitimini yarıda bıraktı ve Hukuk Fakültesi’ne geçti. Bu fakültedeki eğitimini de yarıda bıraktı ve 1847 yılında, doğduğu yer olan Yasyana Polyana’daki çiftliğine geri döndü. Aradan üç yıl geçtikten sonra, 1851’de Rus ordusuna yazıldı ve 1854-55 arası Kırım Savaşın’da topçu teğmeni olarak görev yaptı.
Bu dönemde otobiografik eserler olan Çocukluk, İlk Gençlik ve Gençlik’i ve ayrıca Tipi, İki Süvari Subayı ve Toprak Ağası’nın Sabahı’nı yazdı. Bu ilk başarılarından sonra kendini edebiyata adamaya karar veren Tolstoy, savaştan sonra St. Petersburg’a gitti, fakat burada birini radikal demokrat N. Çernişevski, diğerini muhafazakar liberal I. Turgenyev’in temsil ettiği iki edebi kampla anlaşamayarak 1857’de İsviçre, Almanya ve Fransa’yı kapsayan bir seyahate çıktı. Bu dönemde eğitim kurumlarıyla ilgilenmeye başladı ve Rusya’ya dönerek çiftliğindeki köylü çocukları için bir okul açtı. 1860’ta ikinci bir Avrupa seyahatine çıkarak buradaki eğitim kuramlarını ayrıntılı bir şekilde inceledi. Bu incelemelerin neticesinde, Batı’nın yapay ve maddeci uygarlığını, insanı bozan bir etken olarak görmeye başladı. Avrupa seyahatini bitirip Rusya’ya döndüğünde serflik kaldırılmıştı. Tolstoy, kendi bölgesinde eski serflerle toprak sahipleri arasındaki toprak ve borç anlaşmazlıklarını çözmek üzere yargıçlık görevini üstlendi. 1862 yılında komşu çiftliğinin sahibinin kızı olan Sofya Andeyevna Bers’le evlendi ve bu evliliğinden on üç çocuğu oldu. Bu dönemde yazar, “Kazaklar”, “Sivastopol Hikayeleri” ve belkide en büyük romanı olan “Savaş ve Barış”ı yazdı. Napolyon Savaşları sırasında, 1865`de yazdığı "Savaş ve Barış", yaşama sunulan bir destan olarak nitelendirilir. Bu romanda geniş bir zaman sürecinden bahsedilmesi, somut özelliklerin canlandırılmasında kaydedilen yüksek başarı düzeyi, sayıları beş yüzü aşan sayıda kişiyi içermesi, öykünün dallanıp budaklanarak ilerlemesi bu eseri başyapıtlardan biri haline getirmiştir. Eser geniş ve detaylı olması nedeniyle tarihi bir belgesel niteliği dahi taşır . Bu kadar çok sayıda karaktere rağmen, her bir karakter diğerlerinden çok farklı özellikler taşır. Tolstoy, “Savaş ve Barış” adlı eserinin yayımlanmasından sonra, yıldan yıla artacak bir bunalıma girdi. Bu bunalımın izleri, 1877 yılında yayımlanan, ikinci büyük romanı sayılabilecek “Anna Karenina” adlı romanında da görülür. Bu romanda yazar, aileleri mutsuzluğa götürebilecek etmenleri araştırıp, kendimizi sorgulamaya sevketmiştir. Tolstoy, 1880’den sonra Hristiyanlıktaki ölümsüzlük düşüncesini, Ortodoks Klisesi’ni ve her türlü siyasal iktidarı yadsıyan, kendine özgü bir tür hristiyanlık anarşizmi geliştirmeye başladı. Düşüncelerini açıkladığı ‘‘Dogmatik Teolojinin Eleştirisi’’, ‘‘O Halde Ne Yapmalıyız?’’ ve ‘‘Tanrı’nın Hükümdarlığı Kendi İçimizdedir’’ adlı makalelerin yayımlanmasından sonra 1901’de Kilise tarafından afaroz edildi. Bu dönemde yazdığı “İvan İlyiç’in Ölümü”, “Kreutzer Sonat”, “Hacı Murat” ve son büyük romanı sayılabilecek “Diriliş” gibi eserleri, aynı manevi arayışa, ahlâksızlıkla suçladığı sanatı ve dogmalar ve mucizeler üreten Kilise’yi yadsıyışına işaret eder. 1900’lerden itibaren bir yandan mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle ailesiyle arası açılırken, diğer yandan aydın Rus gençleri arasında giderek daha çok tanındı. Bu ikisi, derin bunalımını ve manevi yalnızlığını arttırdı. 7 Kasım 1910’da ailesini terk etmeye karar vererek yanına en küçük kızı ve doktoruyla yola çıktı. Ancak birkaç gün sonra Astapovo tren istasyonunda zatürreden ölmüş olarak bulundu. |
1 |
![]() |
Kendime Düşünceler Marcus Aurelius Hasan Ali Yücel Klasikleri |
58.00 TL
34.80 TL
| 2134 adet Satıldı |
2 |
![]() |
Ermiş İndigo Kitap |
55.00 TL
33.00 TL
| 2033 adet Satıldı |
3 |
![]() |
Komünist Manifesto Can Yayınları |
120.00 TL
72.00 TL
| 1329 adet Satıldı |
4 |
![]() |
Göğü Delen Adam Ayrıntı Yayınları |
140.00 TL
98.00 TL
| 1295 adet Satıldı |
5 |
![]() |
Mutlu Yaşam Üzerine Yaşamın Kısalığı Üzerine Seneca İş Bankası Kültür Yayınları |
48.00 TL
28.80 TL
| 1048 adet Satıldı |
6 |
![]() |
Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir Epiktetos Destek Yayınları |
140.00 TL
98.00 TL
| 831 adet Satıldı |
7 |
![]() |
Mutlu Olma Sanatı Arthur Schopenhauer Can Yayınları |
90.00 TL
54.00 TL
| 765 adet Satıldı |
8 |
![]() |
Eğitim Felsefesi Say Yayınları |
300.00 TL
234.00 TL
| 698 adet Satıldı |
9 |
![]() |
İyinin ve Kötünün Ötesinde Hasan Ali Yücel Klasikleri |
88.00 TL
52.80 TL
| 674 adet Satıldı |
10 |
![]() |
Mutlu Olma Sanatı Say Yayınları |
300.00 TL
234.00 TL
| 589 adet Satıldı |