KitapSeç | 9,9 |
En geç 24 Aralık Salı gününe kadar |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
“Tanrı ve bilim hiç bu kadar birbirine yakın olmamıştı.’’
“Bütün bilgiler içindeki en önemli bilgiyi öğrendin mi?’’
“Hangi bilgi?”
“Evrenin en büyük gizini saklayan bilgi.’’
“Böyle bir bilgi olduğundan haberim yok. Lütfen efendim, siz öğretin bana bu bilgiyi.’’
“Peki, git bana bir niyagrodha ağacının meyvesini getir.’’
“Getirdim efendim.’’
“Şimdi onu ortasından ikiye böl.’’
“Böldüm.’’
“Ne görüyorsun?’’
“Çekirdekleri efendim. Minicikler.’’
“Şimdi o çekirdeklerden birinin içini aç.’’
“Açtım efendim.’’
“Ne görüyorsun?’’
“Hiç.’’
“Bak evladım, o göremediğin özden bir niyagrodha ağacı meydana gelir. Çekirdeğin içindeki boşluk o öz ile doludur. Onu göremesen bile o her yerdedir. Tıpkı senin bedenin gibi. İçindeki özü göremezsin ama o oradadır. Tanrı da böyledir. Onu göremesen bile her şeyin içindedir. Her şey var oluşunu ona borçludur. İşte en büyük hakikat budur. Ve sen... Sen O’sun işte.’’
Columbia Üniversitesi’nde atom fiziği dersleri veren ve ateşli bir ateist olan Şirin Özdemir, tüm hayatının büyük bir yalan olduğunu öğrenmesiyle birlikte olayları çözmek amacıyla New York’tan İstanbul’a gelmeye mecbur kalır ve gelir gelmez kendisini bir ölüm kalım mücadelesinin içinde bulur.
Bu mücadelede ona trajik bir biçimde yolunun kesiştiği tanınmış bir yazar ve felsefeci olan karizmatik genç profesör Algan Ataman yardım eder.
İkili birlikte hayatta kalmaya ve gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışırken geçmişten günümüze gelen ve tüm dinleri derinden etkileyecek büyük sırrın ne olduğunu bulmak zorundadırlar. Ve elbette büyük bir küresel gücün türlü oyunlarıyla baş etmeleri gerekir.
Başak Sayan Bağlanma Korkusu, Kelebeğin Kaderi ve Ölü Kuşların Sessizliği romanlarının ardından bu kez Nigahdar ile okuyucuyu Hallac’ı Mansür’un kayıp risaleleri ekseninde tarihin derinliklerine sürükleyerek, tasavvuf, din, Tanrı kavramları ile atom fiziği ve kuantum evreninin iç içe geçtiği heyecan dozu yüksek bir dünyaya götürüyor.
Maddenin içi dolu gözüktüğü kadar boştur...
Atomun büyük kısmı boşluktur.
Yazar Hakkında
|
Başak SayanBaşak Sayan 17 haziran 1977 günü Ankara’da gülhane askeri hastanesinde dünyaya gelmiştir. Asker olan babası Sözer Sayan ile almanca öğretmeni olan annesi Latife Sayan’ın ilk çocuklarıdır. Kendinden üç yaş küçük olan kardeşi Ozan’ın ardından 12 yıl sonra ikiz olan diğer kardeşleri Anıl ile Çağrı dünyaya gelmiştir.
Annesi Latife hanım 16 yaşına kadar Almanya’da büyümüş ardından Türkiye’ye dönmüştür. Hem annesi hem babası üniversite eğitimi için Ankara’ ya gelmiş, evlenerek buraya yerleşmişlerdir. Babasının asker olmasından dolayı Başak Sayan’ın çocukluğu askeri lojmanlarda geçmiş, disiplinin en hakikisinden nasibini almıştır. Babası askerliğin ardından mütahitlik yapmaya başlamış, yaklaşık on beş yıldır bu alanda çalışmaktadır. Annesi ise öğretmenliğin ardından Ankara milli eğitim müdür yardımcılığı görevini sürdürmektedir. Küçük yaştan itibaren aktrist ve yazar olma hayalleri kuran Başak Sayan, okuduğu okulların tiyatro kollarında aktif olarak çalışmış, öyküler yazarak kendini ifade etmeye çalışmış, bunun yanı sırada ilkokul ve ortaokulda basketbolla ilgilenmiştir. 1995 yılının bir mart sabahında İstanbul’a gelen Başak Sayan’ın hayatı bu tarihten itibaren değişmiştir. Üniversitede iktisat eğitimi alırken biraz para kazanabilmek için televizyonda iş bulmaya karar vermiş ve bunu o sıralar star tv’de çalışan bir tanıdığına söylemiştir. Aldığı yanıt onun hırslı kişiliğini ön plana çıkarmasına sebep olur. Gidip kendini tanıttıktan ve iş başvurusu yaptıktan bir gün sonra star tv’de çalışmaya başlar. Ardından başka kanallarda kadın ve müzik programları hazırlayıp sunmaya başlamıştır. Aynı yıllarda reklam oyunculuğu da yapmaktadır. Aynı tarihlerde bir televizyon filminde rol aldıktan sonra dönemin ses getiren dizilerinden fırat’da oynamaya başlamıştır. Birkaç yıllık bir aranın ardından 2000’de yapmak istediği tek işin oyunculuk olduğuna karar verdikten sonra televizyon dizilerine ağırlık vermiş ve bugüne dek çok sayıda ses getiren televizyon dizisinde rol almıştır. 2004 yılında rol aldığı Gurbet Kadını adlı diziyle daha geniş kitleler tarafından tanınmış, 2006 yılında rol aldığı Geniş Zamanlar ve Yaprak Dökümü adlı dizilerle bu ivmeyi yukarı taşımıştır. Çocukluğundan beri öyküler yazan Başak Sayan’ın en büyük hayali oyunculuk ve yazarlıktır. İki mesleğin de en büyük tutkusu olduğunu dile getiren oyuncu ve yazar hayatının sonuna kadar sadece yazarak ve oynayarak yaşamak istediğini dile getirmektedir. Sanatın her dalının insanlara bir şeyler anlatması, hayata başka bir noktadan bakmalarını sağlaması gerektiğini düşünen Başak Sayan’ın yazdığı romanlar ve yazıları da hayatı sorgulayan, gerçekliğin ne olduğu üzerine insanı düşündüren metinlerdir. 2010 yılı kendisini yazı alanında da öne çıkarttığı yıl olmuştur. 2010 Haziran ayında piyasaya çıkan ‘’Aşk Ve Baştan Çıkarma Üzerine’’ adlı ilk kitabının ardından Akşam Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaya başlamış, 2011 Haziranında da ilk romanı ‘’Bağlanma Korkusu’’ nu yayınlanmıştır. 2014 yılında tanışıp ABD’nin Washington DC kentinde evlendiği ekonomist Murat Vardal ile bir süre orada yaşamaya devam etmiş, 2015 yılında ise İstanbul’a yerleşmişlerdir. 2015’in Kasım ayında yayınlanan ikinci romanı Kelebeğin Kaderi piyasaya çıkar çıkmaz çok satanlar listesine girmiş ve aylarca listelerdeki yerini korumayı başarmıştır. Uzun yıllar doğu felsefelerini inceleyip bu konu üzerinde araştırmalar yapan oyuncu ve yazarın dini anlayışı çok daha evrensel boyutlardadır. Günlük hayatında sporun yeri çok önemli olan Başak Sayan haftanın 3 günü düzenli olarak spor yapmaktadır. 2004 – 2009 arası astroloji ve astronomi eğitimi alan Sayan’ın, Hermetik felsefenin özü olan ‘’Yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır’’ sözünü benimseyerek, çok daha bütüncül bir gözle olaylara yaklaştığını söyleyebiliriz. Meslek yaşamında en küçük bir yarıntı bile önemlidir. Yazdığı romanların ya da çalıştığı senaryoların her bir sözünü istediği etkiye ulaşana kadar defalarca gözden geçirerek çalışır. Sonunda sadece kendisinin anlayabildiği ama okuyanların ya da izleyenlerin anlayabildiği bir şey çıkar ortaya. Yalın bir gerçeklik duygusu. Demir gibi bir disiplinle çalışarak yaşayan oyuncu ve yazarla ilgili en yaygın bilinen şey, oynadığı tüm karakterleri olduğu kadar yazdığı romanlarda da karakterleri gerçeklik duygusuyla harmanlayarak sunuyor olmasıdır. Hayallerine giden yolda daha uzun süre kendisinden ve yaptığı işlerden bahsettirecek olan Başak Sayan’ın kendi deyimiyle savaşı biteceğe benzemiyor. Halen İstanbul’da yaşamakta olan oyuncu ve yazar şu günlerde yeni romanının hazırlıklarını sürdürmektedir. |
1 |
Huzursuzluk Zülfü Livaneli İnkılap Kitabevi |
184.00 TL
138.00 TL
| 13029 adet Satıldı |
2 |
Uçurtma Avcısı Midi Boy Khaled Hosseini Everest Yayınları |
175.00 TL
136.00 TL
| 10453 adet Satıldı |
3 |
Altıncı Koğuş İş Bankası Kültür Yayınları |
50.00 TL
35.00 TL
| 10307 adet Satıldı |
4 |
Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali Filozof Yayınları |
22.00 TL
9.90 TL
| 9366 adet Satıldı |
5 |
Karantina Beyza Alkoç İkinci Perde İndigo Kitap |
289.00 TL
173.40 TL
| 6036 adet Satıldı |
6 |
Devran Selahattin Demirtaş İletişim Yayınları |
145.00 TL
116.00 TL
| 5767 adet Satıldı |
7 |
Geçmişe Yolculuk İş Bankası Kültür Yayınları |
36.00 TL
25.00 TL
| 5517 adet Satıldı |
8 |
Sıfır Kilometre Beyza Alkoç İndigo Kitap |
289.00 TL
173.40 TL
| 5343 adet Satıldı |
9 |
Karantina Dördüncü Perde Beyza Alkoç İndigo Kitap |
289.00 TL
173.40 TL
| 5047 adet Satıldı |
10 |
Yeraltından Notlar Fyodor Dostoyevski Can Yayınları |
115.00 TL
80.50 TL
| 4869 adet Satıldı |