En geç 12 Mart Çarşamba gününe kadar |
J. Derrida çağımızın en özgün düşünürlerinden biri kuşkusuz. 1950’lerde özellikle Fransız kültüründe etkili olan yapısalcılık ve sonrasındaki Marksist, eleştirel, özeleştirel tartışmalarda doğrudan taraf olmadı Derrida. Platon, Rousseau, Kant, Hegel, Nietzsche, Husserl, Heidegger, Freud okumaları sonrasında kendi adıyla birlikte anılan "yapıçözüm"le çıktı düşünce sahnesine. Bu karmaşık kavramsal düzenek, Batı düşünce tarihinin ve buna bağlı kültürel, siyasi, teknik pratiklerin, tavır alışların mekanizmasını çözümlemeye elverişli bir araçtı. Yapıçözüm geçmişin hayaletleriyle olduğu kadar söz konusu kültürel ortamla da diyalog içinde oluşturulmuştu.
Derrida, 1989’da duvar yıkıldıktan sonra ve Marksizmin duvarın yıkıntıları altında kaldığını sokaktaki adamın bile dile getirdiği bir sırada, Marx’ın Hayaletleri’yle Marksizm hakkında söz aldı. Liberalizmin ve şu anda var olduğu haliyle demokratik yönetimlerin zafer çığlığına ve eski bir Hegelci tema olan "tarihin sonu"nu ilan eden Fukuyama’ya çözümleyici bir değerlendirmeyle yanıt verdi. Marx’ın mirasının dinsel mesihçilikten ayrı bir mesihsel izlek çerçevesinde yeniden okunarak sahiplenilmesi gerektiğini savundu. Aykırı bir zamanda aldığı bu tavırla belirli bir "Marksizm ruhu"na sadık kaldığını ilan etti. Marx’ı çok sevdiği Shakespeare ve Max Stirner üzerinden yeni bir gözle okumaya girişti. Hatta bir "Yeni Enternasyonal" önerdi: Zamansız ve konumsuz, adsız ve unvansız, gizli değilse de pek az kamusal, sözleşmesiz, eşgüdümsüz, partisiz, vatansız.... bir "karşı-fesat" birliği. Marx’ın Hayaletleri’nde "zaman ayrılık", "zamanın çığırından çıkmışlığı", "mevcudiyetin kendi kendisiyle bir türlü örtüşememesi", "yabancılaşma", "meta", "fetiş", "giderek karmaşıklaşan tele-teknolojiler ve protez sorunu" gibi konuları tartışıyor Derrida. Bu canlı sorunların Marksizmin şiirselliğinden bir türlü kurtulamamasının nedeni olan hayalet ve musallat olma mantığının kökenlerine iniyor.
Derrida’ya göre Marx "sahne mantığı" denebilecek bir mantığın taslağını çizer. Ama bunu aşmak üzere bu mantığın dışında "sahici", zamanın yerine yeniden yerleştiği, adaletin sağlandığı bir dünya varsayımına duyduğu inancın getirdiği ironi ve keyifle çizilir bu taslak. Bu onu mesihsel bir damara bağlar. Marksist eleştiri "sahici" ile "sahte" arasında böylesi ülküsel karşıtlıklar oluşturma iznini kendine verir. Oysa yapıçözüm, eleştirinin kendisini olanaklı kılan ülküselliğin ve "hayaletimsi" olanın indirgenemezliğini vurgularken Marx’ın çoğul ruhlarına yaslanır. Eğer Marksizmin birden fazla ruhu varsa, bu varlıkbilimsel varyok (to be or not to be) kategorilerini aşar. Bu durumda teşhis edilen "ölüm"ün kesinlikten yoksun olmasıdır asıl korku nedeni. Verili bir hukuka indirgenemez olan adalet ve gelecek için bir hayaletin gizine sahip çıkmak gerekliliği doğar o zaman.
1 |
![]() |
Kendime Düşünceler Marcus Aurelius Hasan Ali Yücel Klasikleri |
58.00 TL
34.80 TL
| 2083 adet Satıldı |
2 |
![]() |
Ermiş İndigo Kitap |
55.00 TL
33.00 TL
| 2025 adet Satıldı |
3 |
![]() |
Komünist Manifesto Can Yayınları |
120.00 TL
78.00 TL
| 1319 adet Satıldı |
4 |
![]() |
Göğü Delen Adam Ayrıntı Yayınları |
140.00 TL
105.00 TL
| 1286 adet Satıldı |
5 |
![]() |
Mutlu Yaşam Üzerine Yaşamın Kısalığı Üzerine Seneca İş Bankası Kültür Yayınları |
48.00 TL
28.80 TL
| 1031 adet Satıldı |
6 |
![]() |
Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir Epiktetos Destek Yayınları |
140.00 TL
98.00 TL
| 830 adet Satıldı |
7 |
![]() |
Mutlu Olma Sanatı Arthur Schopenhauer Can Yayınları |
90.00 TL
58.50 TL
| 753 adet Satıldı |
8 |
![]() |
Eğitim Felsefesi Say Yayınları |
300.00 TL
234.00 TL
| 698 adet Satıldı |
9 |
![]() |
İyinin ve Kötünün Ötesinde Hasan Ali Yücel Klasikleri |
88.00 TL
52.80 TL
| 665 adet Satıldı |
10 |
![]() |
Böyle Buyurdu Zerdüşt Friedrich Wilhelm Nietzsche İlgi Kültür Sanat Yayınları |
90.00 TL
58.50 TL
| 628 adet Satıldı |