KitapSeç | 9,9 |
En geç 24 Kasım Pazar gününe kadar |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
İlk dönem romanlarında genel olarak kapalı "konak" hayatını "tiye alan" Hüseyin Rahmi, cumhuriyetin ilanından sonra kendine yeni bir araştırma sahası bulmuştu. İnkılapların sosyal hayatta meydana getirdiği değişikliklere paralel olarak 1930larda mikroskobunu tüm çağrışımlarıyla "mahalle" kavramı üzerine çevirdi. Modernleşme adımlarının imparatorluk bakiyesi insanlar üzerindeki etkilerini yansıtabilmesi için halk nazarında bu reformların nasıl yorumlandığının anlaşılması gerektiğini savundu. Çağdaşlarına "daha gidilecek ne kadar yolları olduğunu" anlatmaya çalıştı. Hastalıkları, kazaları cinlerden, perilerden, şeytandan bilen bir toplumda Evrim Teorisi'ni savunan bir filozof nasıl tutunabilir? Şeyhlerin, cinci hocaların karşısına bilim adamları; muskaların, büyülerin karşısına akademik çalışmalar konularak oluşturulan bu tablodan bugüne pay biçmek de mümkün. Hüseyin Rahmi, Filozof Mualla Efendi'nin şahsında Türkiye'de bilim adamı olmayı sorgularken acımasız üslubuyla yine zülfüyâre dokunmadan edemiyor. İnsan Önce Maymun muydu? 1934’te Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmişti. O zamandan bugüne kadar orijinal diliyle basılamadı. 77 yıl sonra bu önemli eseri ilk defa aslına sadık kalarak yayımlıyoruz.
Yazar Hakkında
|
Hüseyin Rahmi Gürpınar19 Ağustos 1864`te İstanbul`da doğdu. 8 Mart 1944`te Heybeliada`da yaşamını yitirdi. Heybeliada`daki Abbas Paşa Mezarlığı`na defnedildi. Roman ve öykü yazarı.
Eserlerinde 19 ve 20`nci Yüzyıl başındaki İstanbul yaşamını gerçekçi bir biçimde yansıttı. Hünkar yaveri Mehmet Sait Paşa`nın oğlu. 3 yaşında iken annesinin ölümü üzerine Girit`te bulunan babasının yanına gönderildi. İlkokula burada başladı. Babası tekrar evlenince 6 yaşında İstanbul`a anneannesinin Aksaray`daki Konağı`na döndü. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve İdadide öğrenim gördü. 1878`de Mekteb-i Mülkiye`ye girdi. 1880`de hastalık nedeniyle ikinci sınıfta iken okulu bıraktı. Kısa bir süre Adliye Nezareti Ceza Kalemi`nde memur, Ticaret Mahkemesi`nde Azâ Mülazımı olarak çalıştı. 1887`de Ahmed Mithad Efendi`nin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başladı. Batı uygarlığının yaşantısını taklit ederken gülünç duruma düşen insanları anlattığı ilk romanı "Şık" aynı yıl bu gazetede tefrika şeklinde yayınlandı. Paul Bourget, Paul de Kock, Alfred de Musset gibi Fransız yazarlardan çeviriler yaptı. 1894`te İkdam gazetesine geçti. Kendisine büyük ün sağlayan ilk eseri "Mürebbiye" ile "Metres", "Tesadüf" ve "Nimetşinas" bu gazetede tefrik edildi. Sansürün "Alafranga" (1911`de "Şıpsevdi" adıyla basıldı) romanını yasaklaması üzerine yazarlığı bıraktı. 1908`e kadar suskun kaldı. İkinci Meşrutiyet döneminde Ahmet Rasim ile birlikte 37 sayı süren "Boşboğaz ile Güllâbi" adlı mizah dergisini çıkardı. Sabah ve Vakit gazetelerinde çalıştı. 1912`de Heybeliada`ya taşındı. Kütahya milletvekili olduğu 1936-1943 dışında tüm yaşamını Heybeliada`da geçirdi. 1924`te Son Posta gazetesinde tefrik edilen "Ben Deli miyim" romanı ahlaka aykırı bulunarak yargılandı, beraat etti. Anneannesinin yalısında dadılar arasında geçirdiği çocukluk ve gençlik yılları, İstanbul yaşamı ve insanlarını tüm detaylarıyla öğrenmesini sağladı. Ev kadınlarının çeşitli konulardaki düşüncelerini öğrendi. Batılı yazarların yanısıra Türk halk edebiyatından da yararlandı. Romanı ahlakın aynası olarak gördü. Geniş bir okur kitlesine ulaşabilmek için yalın bir dil kullandı. Çok okunan bir yazar olmasını da bu yalınlığına bağladı. Eserlerinde toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri, kadın-erkek ilişkilerini, din sorunlarını konu aldı. Zeki ve kurnazların, saf ve cahilleri kandırarak işlerini yürüttükleri çarpık bir düzenden kurtulmak için akılcı düşüncenin gelişmesi gerektiğini savundu. Dar sokakları, ahşap evleri, konakları, yalıları ve çarşılarıyla hep İstanbul`u işledi. Romanlarında döneminin İstanbul`un her kesiminden, sınıfıntan insana yer verdi. Külhanbeyler, züppeler, fahişeler, hanımefendiler, mahalle kadınları, paşalar, memurlar, beslemeler, imamlar, esnaf. Çevre betimlemeleri üzerinde durmaktansa karakterlerini güçlendirmeyi tercih etti. Bu karakterleri yerel şivelerle konuşturmakta ustalaştı. Emile Zola`nın deneysel roman yöntemini benimsedi ve uyguladı. Ömrünün son otuz yılını Heybeliada`daki köşkünde yazarak geçirdi. En çok ürün veren, en çok okunan ve sevilen yazarlardan biri oldu. |
1 |
Kara Delikler Alfa Yayınları |
115.00 TL
86.57 TL
| 1814 adet Satıldı |
2 |
21. Yüzyıl İçin 21 Ders Yuval Noah Harari Kolektif Kitap |
320.00 TL
256.00 TL
| 901 adet Satıldı |
3 |
Yeni Türk Edebiyatı 1839 2000 El Kitabı Grafiker Yayınları |
350.00 TL
| 773 adet Satıldı |
4 |
İzafiyet Teorisi Say Yayınları |
175.00 TL
136.50 TL
| 506 adet Satıldı |
5 |
Türk Dili Tarihi Ötüken Neşriyat |
410.00 TL
308.00 TL
| 485 adet Satıldı |
6 |
On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi Dergah Yayınları |
600.00 TL
450.00 TL
| 422 adet Satıldı |
7 |
Sapiens Hayvanlardan Tanrılara İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi Kolektif Kitap |
650.00 TL
520.00 TL
| 412 adet Satıldı |
8 |
Dahi Diktatör Ali Mehmet Celal Şengör İnkılap Kitabevi |
161.00 TL
120.75 TL
| 320 adet Satıldı |
9 |
Halk Hikayelerinin Motif Yapısı Akçağ Kitabevi |
280.00 TL
182.00 TL
| 257 adet Satıldı |
10 |
Roman Sanatı Ötüken Neşriyat |
220.00 TL
165.00 TL
| 228 adet Satıldı |