En geç 05 Ocak Pazar gününe kadar |
“Edebiyatta bitaraf olan, yalnız kalem ve kağıttır. İnsanı sevmek, hiçbir mana ifade etmez. Döğüşen insanlardan bir tarafı seveceksin. ‘Sınıfların mücadelesi’ ve ‘insanın tabiatıyla mücadelesi’ diye iki büyük kavganın içindesin. Kurşun kalemde kemiklerim, stilomda kanım var.”
Kemal Tahir, romanlarında olduğu gibi öykülerinde de tarih ve toplumun kültürel birikimine dayanan, “kurtarıcı unsur” olarak nitelediği, yerli ve çok yönlü bir gerçekçiliğin peşindedir. Onun için; marazlarıyla, erdemleriyle, alışkanlıklarıyla, âdetleriyle; özellikle de milletin dünya görüşü olarak tanımladığı diliyle Göl İnsanları’nı ve/veya Türk köylüsünü anlamak; Türkiye’yi anlamak demektir.
Türk insanını çözümleme çabasının olağanüstü ürünleri olan bu öyküler, Kemal Tahir’in özellikle Çankırı, Çorum ve Kırşehir Cezaevlerinde Anadolu insanıyla karşılaşmalarının ilk sonuçlarıdır, denilebilir. Cezaevi deneyimi onu Anadolu’nun çıplak, yalınkat gerçeğiyle karşılaştırmış, böylece edebiyat onun “mücadele silahı” haline gelmeye başlamıştır.
Göl İnsanları’nda “Çoban Ali”, “Kondurma Siyaseti”, “Arabacı”, “Nam Uğruna” gibi öyküleriyle Anadolu’daki farklı toplumsal kesimlerin hayata ve dünyaya bakışını hayranlık uyandıran bir isabet ve nesnellikle yansıtan Kemal Tahir, aslında edebiyattaki kavgasını ve yazılacak şaheserlerini de haber vermiş gibidir. Nitekim onun öykülerinin ilk okuru sayılan Nâzım Hikmet şöyle yazmaktan kendini alamamıştı:
“Çok yüksek bir yere çıkıp haykırmak istiyorum: ‘Şu Göl İnsanları hikayelerini yazanı biliyor musunuz? O daha ne güzel şeyler yazacaktır.’”
Yazar Hakkında
|
Kemal TahirAsıl adı İsmail Kemalettin Demir’dir. Deniz subayı olan babası, Sultan II. Abdulhamid’in yaverlerindendi. İlkokulu çeşitli okullarda, rüştiyeyi Kasımpaşa’daki Cezayirli Haşan Paşa Rüştiyesi’nde okudu. Galatasaray Lisesi’ndeyken öğrenimini yarım bırakıp çalışmaya başladı. Avukat kâtipliği (1928-1932), Fransızların yönetimindeki Zonguldak Kömür İşletmeleri’nde ambar memurluğu, İstanbul’da Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde düzeltmenlik, muhabirlik, çevirmenlik yaptı. Yedigün, Karikatür dergilerinde sayfa sekreteri oldu, Karagöz gazetesinde başyazardı, Tan gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü (1932-1938) üstlendi.
Nâzım Hikmet’le birlikte Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde “askeri isyana teşvik” suçlamasıyla yargılandı. 15 yıl hapse mahkûm oldu. Çankırı, Çorum, Kırşehir, Malatya ve Nevşehir cezaevlerinde 12 yıl hapis yattı (1938-1950). 1950’de genel afla özgürlüğüne kavuştu. İstanbul’a döndükten sonra bir süre İzmir Ticaret gazetesinin İstanbul temsilciliğini yürüttü. 6-7 Eylül 1955 olayları sırasında yeniden gözaltına alındı, Harbiye Cezaevi’nde 6 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. |
1 |
Büyü Dükkanı Epsilon Yayınları |
225.00 TL
158.00 TL
| 453 adet Satıldı |
2 |
Ömer Seyfeddin Seçme Hikayeler 1 Ötüken Neşriyat |
80.00 TL
60.00 TL
| 283 adet Satıldı |
3 |
Üç Nasihat Parıltı Yayıncılık |
40.00 TL
26.00 TL
| 193 adet Satıldı |
4 |
Forsa Parıltı Yayıncılık |
40.00 TL
26.00 TL
| 185 adet Satıldı |
5 |
Hayaletli Gölün Çocukları Günışığı Kitaplığı |
135.00 TL
94.50 TL
| 168 adet Satıldı |
6 |
Leyla ile Mecnun Kapı Yayınları |
95.00 TL
71.25 TL
| 152 adet Satıldı |
7 |
Yusuf İslam / Cat Stevens İlkgençlik Yayınları |
90.00 TL
63.00 TL
| 134 adet Satıldı |
8 |
Eski Bahçe Eski Sevgi Yapı Kredi Yayınları |
110.00 TL
77.00 TL
| 110 adet Satıldı |
9 |
Atasözleri ve Hikayeleri Carpe Diem Kitap |
150.00 TL
105.00 TL
| 98 adet Satıldı |
10 |
Diyet Parıltı Yayıncılık |
40.00 TL
26.00 TL
| 95 adet Satıldı |