En geç 12 Mart Çarşamba gününe kadar |
Siyaset yaşamın kıyısında salındığı sürece ölümün sınırlarına da epey yaklaşmış demektir. Öyle görünüyor ki bu anlamda dev bir nekropolis `te yaşadığımızı söylersek yanılmış olmayız. Ama bildik formülasyonu buraya uyarlarsak, karanlığın en yoğun olduğu an nasıl ki aydınlığa en yakın an ise, belki de ölüme en yakın olduğumuz &`;şimdi” yaşamın yeniden filizleneceği andır aynı zamanda. Böyle baktığımızda bugünden daha kötü bir yarına uyanacağımızı bilmek her ne kadar bizi dipsiz, sonu gelmeyecekmiş gibi görünen bir kaygıya, endişeye ya da bir paniğe sürüklese de, bugünden daha güzel bir yarına uyanabileceğimizi hayal edebildiğimiz sürece umudu örgütlemek de pekâlâ mümkün. Tüm yolları ölüme çıkan biyopolitik tahakkümün iyiden iyiye dallanıp budaklanan yapısı karşısında bu yolların hepsini yeniden yaşam enerjisine dönüştürebilme kudretinden çok da uzak değiliz. Burada yürütmeye çalıştığımız çok boyutlu tartışma, biyoiktidarın çoğu kez kendisini gizemlileştirerek bazen de açıktan açığa yaşamın, yaşamımızın farklı alanlarına nasıl hücum ettiğinin kodlarını çözebilmek, bu taarruzu etkisiz kılabilmek, yaşamın kurucu ve yaratıcı potansiyellerinin nasıl vücuda getirilebileceğini tahayyül edebilmek için atılan bir adım olarak düşünülebilir. İtiraf etmek gerekirse biyoiktidarın işleyişi öylesine çok boyutlu ve gizemliyken onu bütün yönleriyle ortaya koymak ya da kuramsal perspektifimizi onu bütününde kavrayacak kadar geniş tutmak elbette mümkün değil. Ama hiç değilse sivil/medeni ölümden sömürgeci biyopolitikaya, kürtaj pratiklerinden ataerkil biyoiktidara, sağlıklı yaşamı nakarat haline getiren &`;tıbbın” toplum ve birey sağlığı üzerindeki hegemonyasından şehir hastanelerinin mekânsal organizasyonuna, nüfusun biyolojik yapısının kriminal sınıflandırmasından iş yönetim sistemleriyle çalışanlar üzerinde kurulan yeni disiplin ve denetim metotlarına kadar uzanan bir alanın haritasını çıkarmak, giderek farklı başlıklarla zenginleşebilecek bir tartışma için zemin oluşturmaya yardımcı olabilir…
1 |
![]() |
Kendime Düşünceler Marcus Aurelius Hasan Ali Yücel Klasikleri |
58.00 TL
34.80 TL
| 2083 adet Satıldı |
2 |
![]() |
Ermiş İndigo Kitap |
55.00 TL
33.00 TL
| 2025 adet Satıldı |
3 |
![]() |
Komünist Manifesto Can Yayınları |
120.00 TL
78.00 TL
| 1319 adet Satıldı |
4 |
![]() |
Göğü Delen Adam Ayrıntı Yayınları |
140.00 TL
105.00 TL
| 1286 adet Satıldı |
5 |
![]() |
Mutlu Yaşam Üzerine Yaşamın Kısalığı Üzerine Seneca İş Bankası Kültür Yayınları |
48.00 TL
28.80 TL
| 1031 adet Satıldı |
6 |
![]() |
Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir Epiktetos Destek Yayınları |
140.00 TL
98.00 TL
| 830 adet Satıldı |
7 |
![]() |
Mutlu Olma Sanatı Arthur Schopenhauer Can Yayınları |
90.00 TL
58.50 TL
| 753 adet Satıldı |
8 |
![]() |
Eğitim Felsefesi Say Yayınları |
300.00 TL
234.00 TL
| 698 adet Satıldı |
9 |
![]() |
İyinin ve Kötünün Ötesinde Hasan Ali Yücel Klasikleri |
88.00 TL
52.80 TL
| 665 adet Satıldı |
10 |
![]() |
Böyle Buyurdu Zerdüşt Friedrich Wilhelm Nietzsche İlgi Kültür Sanat Yayınları |
90.00 TL
58.50 TL
| 628 adet Satıldı |