Yaklaşık 2 İş Günü |
Hücum yeleğinin altına sakladığı çocukluğundan korkarak bir kaç adım ileriye atıldı Metehan. Neden sonra durdu. Ayaklarına baktı. Çıplaktı. Ve güvercin ölülerinin üstüne basarak kaçırıyordu çocukluğu. Ayakları kan içinde. Kulakları sağır olmuştu. Ağır makineli tüfek hala suskundu... Çınlama sarmıştı her yanı. Sesler, çığlıklar duyulmuyordu. Sadece içindeki ufaklık fısıldıyordu Metehan’a.
“Oyalanma.”
Elini tüfeğine attı. Parçalanmıştı. Beylik tabancasını eline aldı ve can havliyle ateşe başladı. Bir karartı yaklaşıyordu. Adım adım, nefes nefes yaklaşıyordu. Düşmanının giydiği Mekap’ın sesi karanlığı deliyordu.
Işıklar saçarak kalktı düştüğü kuytu yerden. Bir kez daha katil olmuştu.
Mutluydu...
Yüzüne vuran şarapnel parçalarına karışıyordu boş kovanların sesi. Umursamazcasına sakindi. Kalbi çarpıyordu. İçindeki çocuk çok korkmuş yine divanın altına saklanmış ağlıyordu. Tekrar kalktı ayağa. Gözünü gezden arpacığa oturttu ve çekti tetiği. Bir düşman soluk daha kesilmişti.
Ortalık sessizdi.
Sağırlaşmış çığlıklarını savurdu etrafa. Gökyüzünün manasız karanlığı avuç içlerinin terine karışıyordu, ceplerine siliyordu geçmişini. Lanet olsun kaçıncı lekeydi bu. Ağır aksak öksürdü. Botunun bağı gevşemişti.
“Siktir et.” dedi.
Zaten tek çözülen botlarının bağı değildi, dizleri de gitmişti. Bin yıldır ırkına ait toprağa oturdu. Gecenin karanlığı avuç içlerini kanatıyordu. Ah bu ağrı. Evlat acısı gibi sarıyordu dört bir yanını. Askerlik arkadaşı gibi, ilk sevdiği, ilk terk edildiği gibi. Anası babası hariç küfürler gibi. Bilmem kaç tane şairin yarası gibi. Kin kusar gibi... Aslında sevişse belki geçerdi. Bir vızıltıyla attı kendini yere. Arkasından kalkan tozdan anladı. Ona bakan biri daha vardı...
Dağların o kanlı vadilerinde bir masal, bir efsane, bir hayat, bir Metehan vardı. Yıllarca süren savaşın en onulmaz yaraları dillere dolandı. Gerçek ve hayalin cenderesinden sağ çıkan olmadı. Metehan bile sağ çıkamadı...
Yazar Uğur Bolat’ın tanıklığını yaptığı bu sürükleyici eser, bir polisin kahraman olmak için Şahadet şerbetini içmek yerine kendi engelinde kıvranırken bulduğu süreci anlatıyor. Dili sade, kurgusu ve olay örüntüsü tam kıvamında destansı bu eser ile kendinizi gerçeğin göbeğinde acıya gark olurken bulacaksınız. Yüreğimizden merhamet, dilimizden dualar eksilmesin. Bu memleket hepimizin...
1 |
Huzursuzluk Zülfü Livaneli İnkılap Kitabevi |
230.00 TL
172.50 TL
| 13043 adet Satıldı |
2 |
Uçurtma Avcısı Midi Boy Khaled Hosseini Everest Yayınları |
195.00 TL
152.00 TL
| 10479 adet Satıldı |
3 |
Altıncı Koğuş İş Bankası Kültür Yayınları |
50.00 TL
35.00 TL
| 10345 adet Satıldı |
4 |
Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali Filozof Yayınları |
22.00 TL
9.90 TL
| 9408 adet Satıldı |
5 |
Karantina Beyza Alkoç İkinci Perde İndigo Kitap |
289.00 TL
187.85 TL
| 6052 adet Satıldı |
6 |
Devran Selahattin Demirtaş İletişim Yayınları |
195.00 TL
156.00 TL
| 5769 adet Satıldı |
7 |
Geçmişe Yolculuk İş Bankası Kültür Yayınları |
36.00 TL
25.00 TL
| 5532 adet Satıldı |
8 |
Sıfır Kilometre Beyza Alkoç İndigo Kitap |
289.00 TL
187.85 TL
| 5352 adet Satıldı |
9 |
Yeraltından Notlar Fyodor Dostoyevski Can Yayınları |
115.00 TL
80.50 TL
| 4875 adet Satıldı |
10 |
Camdaki Kız Gülseren Budayıcıoğlu Doğan Kitap |
300.00 TL
255.00 TL
| 4495 adet Satıldı |