KitapSeç | 9,9 |
En geç 25 Kasım Pazartesi gününe kadar |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
&`;Cinnet bir fırtınalı dimağdır. Mecnun daima taşkın dehası faaliyette bir ulviyettir. Akıllılık yaratılışa aykırıdır. Cinnet tabiatın kendisidir. Dengelenmeye çalışılan bir kafa, çarkına zincir vurulan bir makineye benzer. Mademki kazana ateş veriyoruz, bırakmalı uzuv serbest işlesin.”
Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1924 yılında Son Telgraf gazetesinde tefrika edilen ve hem dönemin hükümetine eleştirileri hem de cinselliğin birçok yönünü ve esrar, kokain gibi maddelerin kullanımını açıkça öykülemesi nedeniyle edebe mugayir sayılarak yargılanan Ben Deli miyim? romanının davasında kendini şöyle savunmuştu: &`;Susmak, Abdülhamit devrinde bu, meşrutiyette bu, cumhuriyette de mi böyle olacak?”
Şadan deli olduğundan şüpheleniyordur ama deliliğin kötülüğünden de emin değildir açıkçası. Neyse ki yanında iş bitirici ve keyifçi dostu Kalender Nuri vardır. Şadan, en az onun kadar kaçık sayılabilecek Nuri`yle İstanbul`un arka sokaklarında, dumanlı mahzenlerinde, gizli saklı köşelerinde dolaşırken sürekli ahlakın, dehanın sınırlarını sorgulayacak, aşk için akıl almadık entrikalara bulaşacak ve çılgınlığın dipsiz kuyusundan aşağıya bakacaktır.
Her yönüyle hakiki bir İstanbul`un romancısı olan Hüseyin Rahmi Gürpınar`dan Ben Deli miyim? dertleri ve sorularıyla capcanlı, yerinde duramayan, cinnet ile cennet arasında bir klasik.
Günümüz Türkçesiyle
Yazar Hakkında
|
Hüseyin Rahmi Gürpınar19 Ağustos 1864`te İstanbul`da doğdu. 8 Mart 1944`te Heybeliada`da yaşamını yitirdi. Heybeliada`daki Abbas Paşa Mezarlığı`na defnedildi. Roman ve öykü yazarı.
Eserlerinde 19 ve 20`nci Yüzyıl başındaki İstanbul yaşamını gerçekçi bir biçimde yansıttı. Hünkar yaveri Mehmet Sait Paşa`nın oğlu. 3 yaşında iken annesinin ölümü üzerine Girit`te bulunan babasının yanına gönderildi. İlkokula burada başladı. Babası tekrar evlenince 6 yaşında İstanbul`a anneannesinin Aksaray`daki Konağı`na döndü. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve İdadide öğrenim gördü. 1878`de Mekteb-i Mülkiye`ye girdi. 1880`de hastalık nedeniyle ikinci sınıfta iken okulu bıraktı. Kısa bir süre Adliye Nezareti Ceza Kalemi`nde memur, Ticaret Mahkemesi`nde Azâ Mülazımı olarak çalıştı. 1887`de Ahmed Mithad Efendi`nin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başladı. Batı uygarlığının yaşantısını taklit ederken gülünç duruma düşen insanları anlattığı ilk romanı "Şık" aynı yıl bu gazetede tefrika şeklinde yayınlandı. Paul Bourget, Paul de Kock, Alfred de Musset gibi Fransız yazarlardan çeviriler yaptı. 1894`te İkdam gazetesine geçti. Kendisine büyük ün sağlayan ilk eseri "Mürebbiye" ile "Metres", "Tesadüf" ve "Nimetşinas" bu gazetede tefrik edildi. Sansürün "Alafranga" (1911`de "Şıpsevdi" adıyla basıldı) romanını yasaklaması üzerine yazarlığı bıraktı. 1908`e kadar suskun kaldı. İkinci Meşrutiyet döneminde Ahmet Rasim ile birlikte 37 sayı süren "Boşboğaz ile Güllâbi" adlı mizah dergisini çıkardı. Sabah ve Vakit gazetelerinde çalıştı. 1912`de Heybeliada`ya taşındı. Kütahya milletvekili olduğu 1936-1943 dışında tüm yaşamını Heybeliada`da geçirdi. 1924`te Son Posta gazetesinde tefrik edilen "Ben Deli miyim" romanı ahlaka aykırı bulunarak yargılandı, beraat etti. Anneannesinin yalısında dadılar arasında geçirdiği çocukluk ve gençlik yılları, İstanbul yaşamı ve insanlarını tüm detaylarıyla öğrenmesini sağladı. Ev kadınlarının çeşitli konulardaki düşüncelerini öğrendi. Batılı yazarların yanısıra Türk halk edebiyatından da yararlandı. Romanı ahlakın aynası olarak gördü. Geniş bir okur kitlesine ulaşabilmek için yalın bir dil kullandı. Çok okunan bir yazar olmasını da bu yalınlığına bağladı. Eserlerinde toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri, kadın-erkek ilişkilerini, din sorunlarını konu aldı. Zeki ve kurnazların, saf ve cahilleri kandırarak işlerini yürüttükleri çarpık bir düzenden kurtulmak için akılcı düşüncenin gelişmesi gerektiğini savundu. Dar sokakları, ahşap evleri, konakları, yalıları ve çarşılarıyla hep İstanbul`u işledi. Romanlarında döneminin İstanbul`un her kesiminden, sınıfıntan insana yer verdi. Külhanbeyler, züppeler, fahişeler, hanımefendiler, mahalle kadınları, paşalar, memurlar, beslemeler, imamlar, esnaf. Çevre betimlemeleri üzerinde durmaktansa karakterlerini güçlendirmeyi tercih etti. Bu karakterleri yerel şivelerle konuşturmakta ustalaştı. Emile Zola`nın deneysel roman yöntemini benimsedi ve uyguladı. Ömrünün son otuz yılını Heybeliada`daki köşkünde yazarak geçirdi. En çok ürün veren, en çok okunan ve sevilen yazarlardan biri oldu. |
1 |
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Peyami Safa Ötüken Yayınları |
100.00 TL
75.00 TL
| 15246 adet Satıldı |
2 |
Değirmen Sabahattin Ali Yapı Kredi Yayınları |
45.00 TL
31.50 TL
| 10542 adet Satıldı |
3 |
Kırmızı Saçlı Kadın Orhan Pamuk Yapı Kredi Yayınları |
160.00 TL
112.00 TL
| 10064 adet Satıldı |
4 |
Aşkımız Eski Bir Roman Ahmet Ümit Yapı Kredi Yayınları |
250.00 TL
175.00 TL
| 6294 adet Satıldı |
5 |
Son Kuşlar Bütün Eserleri 1 Sait Faik Abasıyanık İş Bankası Kültür Yayınları |
96.00 TL
67.50 TL
| 4445 adet Satıldı |
6 |
Ateşten Gömlek Can Yayınları (Sadeleştirilmiş Metin) |
200.00 TL
140.00 TL
| 4379 adet Satıldı |
7 |
İntibah Günümüz Türkçesiyle Namık Kemal İş Bankası Kültür Yayınları |
62.00 TL
43.00 TL
| 4346 adet Satıldı |
8 |
Kardeşimin Hikayesi Zülfü Livaneli İnkılap Kitabevi |
225.00 TL
168.75 TL
| 4206 adet Satıldı |
9 |
Mai ve Siyah Günümüz Türkçesiyle Halit Ziya Uşaklıgil İş Bankası Kültür Yayınları |
86.00 TL
60.50 TL
| 4114 adet Satıldı |
10 |
Küçük Şeyler Samipaşazade Sezai İş Bankası Kültür Yayınları |
44.00 TL
30.80 TL
| 3592 adet Satıldı |