KitapSeç | 9,9 |
Yaklaşık 2 İş Günü |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
Ay Işığı Guy de Maupassant Cem Yayınevi
Tanrı bunu neden yapmıştı? Geceler uykuya, bilinçsizliğe, dinlenişe, her şeyi unutuşa ayrıldığına göre, onu gündüzlerden daha güzel, şafaklardan, akşamlardan daha hoş yapmak nedendi? Sonra niçin bu ağır, bu baştan çıkarıcı, bu güneşten daha şiirli, bu öylesine kapalı olduğu için gün ışığıyla aydınlatılamayacak kadar minik ve gizemli şeyleri aydınlatmaya adanmış gibi görünen yıldız gelip de karanlıkları nasıl böyle saydamlaştırıyordu? Guy de Maupassant (1850-1893) hikayeleri bir bütün olarak ele alındığında, döneminin Fransız toplumunun zengin bir panoraması çıkar ortaya. Her türlü ortam ve bu ortama uygun karakterlere yer verdiği hikâyeleri kişisel yaşamından da birçok iz taşır. Maupassant günümüzde de, herkesin tat alabileceği, hem belirli bir düzeyi tutturan, hem de belirli ölçüde popüler olabilen yeni edebiyatın yaratıcısı olarak kabul edilir. Tanınmış hikayelerinden Ay Işığı'nın adını taşıyan bu derlememizde Guy de Maupassant'nın aralarında Horla ve Bayan Harriet'in de bulunduğu on bir hikayesi yer alıyor. |
Yazar Hakkında
|
Guy de MaupassantNaturalizm edebiyat akımına bağlı Fransız hikâye ve roman yazarıdır. hikâye alanında Fransa`nın en büyüklerindendir. Parisli bir borsa oyuncusunun oğlu olarak 5 ağustos 1850`de Dieppe şehri yakınlarındaki Miromesnil şatosunda doğdu. Guy de Maupassant, burada Normandiya bölgesini ve köylülerinin yaşamını yakından tanımak fırsatını buldu. İlk eğitimini Kilise`den aldı. 13 yaşında İlahiyat okuluna gönderildi ve oradaki kurallara uyum sağlayamadı. Bu okuldan kendisini kondurduktan sonra öğrenimini Rouen lisesinde bitirdi.
1869`da Paris`te hukuk okumaya başladı. Fransa ile Almanya arasında savaş çıkması üzerine öğrenimine ara verdi. Gönüllü olarak savaşa katıldı. 1870`de seyyar jandarma birliğinde asker oldu. Maupassant, o dönemde tanığı olduğu olayları, yaşadıklarını, gözlemlediklerini daha sonra kaleme aldığı birçok hikâyesinde anlattı. 1871`de terhis olduktan sonra Paris`te hukuk öğrenimini sürdürdü.Babasını yardımıyla Donanma Bakanlığı`nda bir iş buldu. Atlet yapılıydı, iyi yüzer ve kürek çekerdi; yalnız aklı denizcilikte değildi; yazar olmak istiyordu. 1879`da da Eğitim Bakanlığı`na geçti. Canlı ve taşkın bir kişiliği olan Maupassant, hayatın zevklerine ve çalışmaya aynı coşkuyla sarılmıştı. Şair Louis Bouilhet, onun ilk şiir denemelerini teşvik etti. Yaşamını kazanmak için çalışmaya başladığı Bakanlıklarda bürokrasi dünyasını tanıdı. Böylece bürokratların bulunduğu ortamı gözlemlemek fırsatını buldu. Maupassant`ın yazarlık hayatı, 1871`den sonra başladı. Şiirler yazdı (Le Mur, Au Bord de l`Eau). 1871 ile 1880 arasında, özellikle, annesinin çocukluk arkadaşı romancı Gustave Flaubert`in etkisinde kaldı. Flaubert, Maupassant`ı iyi bir yazar olarak yetiştirmek için çok çalıştı. Ona gerçeği değişik bir bakışla gözlemlemeyi, yalnız gördüklerini ve duyduklarını yazmayı öğretti. İlk yazdıklarını okuyup düzeltti. Flaubert, onu Emile Zola, Ivan Turgenyev, Edmond de Goncurt ve Henry James gibi ünlü yazarlarla tanıştırdı. Flaubert`in 1880`de beklenmedik ölümü, Maupassant`ı çok derinden etkiledi. 1880`de, Flaubert`in ölümünden bir ay önce, aralarında Emile Zola`nın da bulunduğu natüralist (doğalcı) bazı yazarların hikâyelerinin toplandığı "Les Soirées de Médan" (Médan Akşamları) adlı kitapta Maupassant`ın da bir hikâyesi yer aldı (Boule de Suif - Kartopu - İs Yumağı). Bu hikâye, Maupassant`a ilk büyük başarısını getirdi ve onun hikâye yazarlığına olan eğilimini ortaya çıkardı. Maupassant, 1880`den 1891`e kadar, 18 kitapta toplanan yaklaşık 300 hikâye ile 6 roman yayımladı. Maupassant, en güzel hikâyelerini, 1881 ile 1886 arasında yazdı. Elde ettiği başarılar, ona yüksek sosyetenin kapılarını açtı. Son romanlarında, yüksek sosyeteye ilişkin yaşantılarını anlattı. Bu romanlar, doğrudan doğruya, Maupassant`ın karşı cinsle olan ilişkilerinin verdiği sıkıntılardan esinlendi. hikâye kitaplarından elde ettiği gelirle "Bel Ami" adlı bir yata sahip oldu. Maupassant, bu yatla Akdeniz`de geziler yaptı ve yolculuk izlenimlerini 1884`te yayımlanan "Au Soleil" (Güneşte), "Sur l`Eau" (Denizde - 1888) ve "La Vie Errante" (Serseri Hayat - 1890) adlı hikâyelerinde anlattı. Maupassant, genç yaşında baş ağrılarından şikayet etmeye başladı. Hastalığı, 1884`ten itibaren, zihin yorgunluğunun ve gördüğü hallüsinasyonların etkisiyle gittikçe artıyordu. Sağlık durumu günden güne bozuluyordu. Ne olduğunu bilmediği ve kendisine düşman bellediği bir varlığı hep yanı başında hissediyor ve ölüm düşüncesi sürekli olarak aklını kurcalayıp duruyordu. Guy de Maupassant, 1887 yılında yayımlanan "Le Horla" adlı hikâyesinde, delilik belirtilerinin nasıl başladığını ve insan üzerinde ne gibi değişiklikler meydana getirdiğini anlattı. Bu kitap yayımlandıktan sonra, iyileşmek ümidiyle, uzunca bir deniz yolculuğuna çıktı. Yolculuktan döndükten sonra "Pierre et Jean" adlı romanını tamamladı. Daha sonra "Notre Coeur" adlı romanı kaleme aldı. 1890`da yayımlanan "La Vie Errante" adındaki yapıtından sonra da pek bir şey yazamadı. Sağlık durumu da adamakıllı bozulmuştu. Fazla ilâç almak yüzünden o iriyarı bedeni ve zihni yıpranmıştı. 1892`nin Ocak ayında kendini öldürmeye kalkıştı. Ağır hasta olarak Paris`e getirildi ve bir sağlık yurduna yatırıldı. Maupassant, 1893 yılında iyileşemeden öldü. Paris`teki Montparnasse mezarlığına gömüldü. |