Bu ürün size
KitapSeç
KİTAPSEÇ PAZARYERİ
Tüm satıcılarımız Kitapseç hizmet standartlarını garanti eder. |
Ücretsiz İade |
Hızlı Teslimat |
Müşteri Desteği |
|
|
Satıcı: KitapSeç
Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi
İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
tarafından gönderilecektir.
2014 Türkiye Akademik Dergiler Rehberi Detay Yayıncılık
Bilimsel/akademik dergiler bilim dünyasında bilginin dolaşımını sağlayan kılcal damarlardır. Bu kılcal damarlar üretilen bilimsel bilgiyi Bilgi Nehrine taşırlar. Bilgi üretimi insanoğlu ile yaşıttır. İnsanoğlunun ilk dönemlerinde bilginin paylaşımı çeşitli simgelerle, seslerle insandan insana, nesilden nesile, değişerek ve dönüşerek aktarılırken, yazının icadı ile birlikte sistemli ve düzenli bir şekil aldı. Bilgi Nehri, esas itibariyle yazının icadıyla büyümeye, derinleşmeye, daha uzak mesafelere ve çağlara erişmeye başladı. Eski Hint, Mısır, Pers ve sonrasında Yunan Uygarlığı dönemlerinde Bilgi Nehri tarihte ilk kez olağanüstü bir şekilde büyümeye başladı. Bilgi Nehri, bilgiyi coğrafya ve zaman düzleminde taşıyan bilgi otoyolu olarak da tanımlanabilir. Bilgi Nehrine ulaşamayan bilgiler, nehirlere ve göllere ulaşamayan küçük akarsular gibi buharlaşıp yok olurlar. Günümüzde Bilgi Nehrine bilgi taşıyan araçların önde gelen aracı olan bilimsel/akademik dergiler, hatalı ve eksik bilginin yayılmasını önleyici bir işleve de sahiptirler. Bu eleme işlevine günümüzde hakem denetimlilik adını veriyoruz.
Bilim tarihine bakıldığında yazının icadından bu yana, belki de yazının icadından da önce mağara duvarlarına çizilen resim ve birtakım şekiller ile bilginin yaygınlaştırılması güdüsünün insanoğlunda hep var olduğu görülür. Ancak, günümüzde adına makale denilen şekilde bilgiyi taşıyan sistemli araçlara son bin yılda daha fazla rastlıyoruz. Her ne kadar Eski Yunanda, İskenderiye Kütüphanesinde ve İslam bilim adamlarınca yürütülen çalışmaların paylaşımında benzer yollara başvurulmuş olsa da, makalelerin bilgi paylaşım aracının geniş olarak kullanımı, ancak matbaanın Avrupada yaygınlaşmaya başlaması ile mümkün olabildi.
Bilginin makaleler yoluyla yaygınlaşması üniversitelerin açılmasını izleyen dönemlerde ortaya çıktı. MS 1300-1400lü yıllardan itibaren elde edilen bilgilerin diğer araştırmacılarla (filozoflarla) paylaşımına, o günlerde mektup adı verilen araçlar yardımıyla ile başlandı. Önceleri el ile çoğaltılan bu mektupların matbaanın yaygınlaşması sonrasında kağıda basılarak paylaşıldığını görüyoruz. 16 ve 17. yüzyıllarda bilim akademilerinin ilk örneklerinin Batı Avrupada kurulmasıyla makalelerin toplu olarak basımını gündeme geldi ve adına dergi (journal) denilen yayınların ortaya çıkmasına yol açtı. İlk bilimsel/akademik dergi 1662de İngiliz Bilimler Akademisi tarafından Philosophical Transactions of the Royal Society adı altında İngilterede yayımlanmaya başladı. Kısa bir süre sonra da Fransa Bilimler Akademisi Jornal de Scavant adıyla bir dergi yayımladı. 1682de Acta Eruditorum Latince, 1988 yılında ise Alman Bilimler Akademisince Monatsunterredungen des Thomasius dergisi, Almanca olarak yayımlanmaya başladı.
İlerleyen yıllarda hem dergi sayısında ve hem de dergilerin nitelik ve uygulamalarında değişimler oldu. 19. yüzyıldan itibaren bilimsel/akademik dergilerde ABD ve Batı Avrupada kayda değer artışlar yaşandı.
Türkiyede ise ilk bilimsel/akademik dergi 165 yıl önce yayımlandı. Yayımlanan ilk dergilerden olan Vekayi-i Tıbbiye 1849 yılında, bir tıp dergisi olarak yayınlanmaya başladı. Tanzimat ve Islahat Fermanı ile I. Meşrutiyet gibi siyasi ve sosyal gelişmeler bilimsel alanda az da olsa karşılığını buldu ve bazı bilimsel/akademik dergiler yayımlandı. Tamamına yakını kısa bir süre yayımlandıktan sonra kapanan bu ilk dergilerden sonra, bilimsel/akademik dergicilik alanındaki kayda değer gelişmeler Cumhuriyetin ilanını izleyen yıllarda Nazi Almanyandan kaçıp ülkemize sığınan Yahudi asıllı bilim adamları döneminde ortaya çıktı. Gerçekten de 1933-1950 yılları arasında (1938den sonra sayıları giderek azalsa da) Almanyadan gelen akademisyenlerin bilimsel/akademik dergicilik alanında da, uzun yıllar devam eden etkileri oldu.
Türkiye Akademik Dergiler Araştırmasının ilk kez gerçekleştirildiği 1997 yılında ülkemizdeki bilimsel/akademik dergi sayısı 643 iken, bu sayı 2002de 833e ve 2007/2008 döneminde ise 996ya çıktı. Ancak 2014 yılı çalışmasında ise dergi sayısı 1679a ulaştı. Basit bir hesaplama ile son 17 yılda Türkiyede yayımlanan bilimsel/akademik dergi sayısının 2,6 kat artış gösterdiğini anlıyoruz. Tesadüf eseri de olsa Türkiye Akademik Dergiler Araştırmasının ilkinin Türkiyenin sosyal, ekonomik, kültürel, siyasal, akademik ve teknolojik hızlı değişimleri yaşamaya başladığı dönemin hemen başında gerçekleştirilmesini bir şans olarak görmek mümkündür.
Elinizdeki çalışma Türkiye Akademik Dergiler Araştırmasının dördüncü basamağını oluşturmasının yanı sıra Türkiyedeki bilimsel/akademik dergilerin 17 yıllık bir dönemdeki değişiminin incelenmesi bakımından kayda değer verileri araştırmacıların hizmetine sunuyor.
Türkiye Akademik Dergiler Araştırmasının soru cetvelinin ilk örneği 1996 yılında Punsalan ve Miller (1988) tarafından hazırlanan çalışmadan yararlanılarak hazırlandı. Bununla birlikte, 1997/1998 yıllarında gerçekleştirilen ilk araştırmadan sonra soru cetveli, ortaya çıkan gelişmeler ve gereksinmeler dikkate alınarak önemli ölçüde yenilendi. Başlangıçta 47 değişkenden oluşan soru cetveli elinizdeki dördüncü araştırmada 38 değişkene indirildi. Dolayısıyla 1997 yılında hazırlanan ilk soru cetveli temel bazı parametreler dışında önemli birtakım değişiklere uğradı.
Araştırmada temel alınan sorular üç temel grupta toplanıyor. Bunlar: genel bilgiler, makale değerlendirme ve yayım bilgileridir.
Genel bilgiler bölümünde: derginin kullanılan başlığı, ISSNi, (varsa) E-ISSNi, yayıncısı, editörü, mektup adresi, faaliyet gösterdiği il, telefonu, faksı, e-posta adresi, web sayfasının adresi, yayın şekli, bilim dalı, yayım dili, yayımlanma sıklığı, ilk yayın yılı, kurucu edtörü, internet erişim şekli, yayımlanan cilt sayısı, bir sayıdaki makale sayısı, yayım sözleşmesinin varlığı ve indeks hazırlama bilgileri yer alıyor.
Makale değerlendirme bilgileri kısmında ise: makalelerin yayımında yetkili karar organı, değerlendiren hakem sayısı, yayın kurulu üyesi olmayan hakemlerden de değerlendirme isteği, değerlendirme süresi, yayımlanma aralığı, hakem listesinin yayımı, değerlendirme düzeninin varlığı, ortalama değerlendirme sayısı ve yayımlanma oranına ilişkin bilgiler bulunuyor.
Yayım uygulamaları kısmı da: derginin hakemli dergi olup olmadığına ilişkin beyan, kaç yıldır hakemli dergi olduğu, başka dergilerde de yayımlanan makalelerin yayımına izin verilme durumu, yazım kurallarının varlığı, yazarların meslekleri, yazar akademisyenlerin unvanlarına göre dağılımı ile yer alınan indeks ve veri tabanlarının isimlerine yer verildi.
Türkiye Akademik Dergiler Rehberi – 2014, içerdiği bilginin kapsamı itibariyle Dünyada örneği olmayan bu çalışma özelliğini taşımaktadır. Rehberde yer alan dergilerin bilim dallarına göre dağılımı şu şekildedir: Dil ve Edebiyat dergileri 36 (%2,1), Matematik ve Fen Dergileri 79 (%4,7), Sağlık Bilimleri dergileri 430 (% 25,4), Sosyal Bilimler dergileri 861 (%50,8), Teknik Bilimler dergileri 134 (%7,9), Ziraat ve Ormancılık dergileri 59 (%3,5), Sanat dergileri 27 (1,6), Disiplinlerarası dergiler 68 (%4,0).