Kategoriler KPSS Kitapları AGS Kitapları Yayınevleri Yazarlar Banka Hesaplarımız İletişim Formu Hakkımızda Sipariş Takibi
ARA

1921 Anayasası ve Egemenliğin Gelişimi Gülden Çamurcuoğlu Astana Yayınları

1921 Anayasası ve Egemenliğin Gelişimi Gülden Çamurcuoğlu Astana Yayınları | 9786058365759
Üretici Liste Fiyatı: 200.00 TL
Kitapseç Fiyatı:170.00 TL
ISBN / BARKOD
:
9786058365759
Yayınevi / Marka
:
Yazar
:
Kazancınız
:
30.00 TL
Kazanacağınız Puan
:
170 Puan
Sayfa Sayısı
:
280
Kitap Ebatı
:
14x20
Kargo İndirimi
:
690 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi
:
Yaklaşık 2 İş Günü

Bu Ürün Tedarik Aşamasındadır.


1921 Anayasası ve Egemenliğin Gelişimi Gülden Çamurcuoğlu Astana Yayınları

ANAYASA’NIN GETİRDİĞİ HÜKÜMET MODELİ
Anayasa tasarısının ikinci maddesinde yer alan "İcra kudreti ve teşri selâhiyeti milletin yegâne ve hakiki mümessili olan Büyük Millet Meclisinde tecelli ve temerküz eder.” hükmü herhangi bir tartışmaya konu olmadan aynen kabul edilmişti. Üçüncü maddede de "Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur ve hükümeti "Büyük Millet Meclisi Hükümeti” unvanını taşır.” denilmiştir. Böylelikle meclisin, açıldığı günden bu yana kendisini bağlı hissettiği milli egemenlik ilkesinin yanında kuvvetler birliği ilkesi de anayasada yerini almıştır ve meclis hükümeti sistemine geçilmiştir.
Meclis hükümeti rejiminin teorik kaynağı J. J. Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi’nde dile getirdiği, millet iradesinin ve egemenliğin bölünmezliği ilkesine dayanmaktadır. Buna göre egemenlik bölünmez bir bütün olduğundan onun temsili de bölünemez. Bunun için yasama yetkisi, hükümet fonksiyonu da dâhil her alanda milletin iradesini açıklayacak olan tek bir meclise verilmelidir. Yasama meclisi, aldığı kararları ve çıkardığı kanunları kendisi uygulayamayacağı için ayrı bir yürütme organına ihtiyaç duyabilir. Ancak, yürütme meclisten ayrı bir organ olsa bile bütün yetkilerini meclisten alır ve onun adına kullanır.
Mustafa Kemal’in kendisi de kuvvetler birliğinin hararetli bir savunucusuydu. Ona göre; millet iradesi denildiği zaman kuvvetlerin bölünmesi mümkün olamazdı. Milli hâkimiyet yasama gücünden ziyade yasamanın üzerinde olan yürütme gücünde tecelli ederdi. Yasama kuvveti kanun yapar; ama kanunun uygulanmasını temin edemezdi. Önemli olan kanunları yapmak değil, kanunları uygulamaktı. Uygulayan, karar verenden her zaman daha güçlüydü. Bu nedenle yürütme gücü hükümdarda kaldığı sürece milli egemenlik tam anlamıyla gerçekleşemezdi. Kuvvetler ayrılığı da ideal bir durum değildi, hükümdarın müstebit iktidarının etkisini hafifletmek amacıyla ortaya çıkarılmıştı. Meclis hükümeti sistemi kuvvetler birliğinin mevcut olduğu ve bu kuvvetlerden yasama kuvvetinin daha üstün geldiği bir
sistemdir. Yürütme kuvveti de meclistedir, meclis aynı zamanda hükümettir. Yürütme işlerine bakan kurul meclisin emrindedir ve bu kurul meclisin ajanı ya da memuru gibidir. 

Bu Ürün Bugün 11 defa
Ziyaret Edilmiştir...
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
BAŞA DÖN