KitapSeç | 9,9 |
En geç 25 Kasım Pazartesi gününe kadar |
|
|||||
Satıcı: KitapSeç Satıcı Ünvanı: ADRES7 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri Anonim Şirketi İletişim: Satıcıların iletişim e-posta adresi kitapsec tarafından kayıt altındadır. |
"İki buçuk yıldan biraz fazla süren 12 Mart döneminin ilk yılında benim başında bulunduğum hükümetler yönetim sorumluluğunu taşıdı. Bu ilk bir yıllık sürede gerçekten olağanüstü koşullar vardı. O koşullara uygun tedbirler alınmak gerekiyordu. Sıkıyönetim ilanı, anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi, reform kanunlarının hazırlanıp parlamentoya sunulması gibi... Eleştiriler ve yakınmalar, daha çok biz görevden ayrıldıktan sonra 1973 yılında ortaya döküldü. Öyle şeyler söylendi ve yazıldı ki insanın tüyleri ürperir. Bunlara cevap vermek, gerçeği söylemek sıkıyönetim makamlarına düşerdi. Hâlâ da onlara düşer. Örneğin, ölüm tehlikesi karşısında olan bir hasta tutuklunun tedavisine izin vermemek, bu yüzden ölümüne neden olmak suçlaması yapıldı, gazetelerde günlerce yazıldı öyküsü uzun uzun anlatıldı. Sıkıyönetim savcıları, doktorları adlarıyla teşhir edildi. Hiçbirisinden cevap çıkmadı. Bağlı oldukları üst makamlardan da bir ses yükselmedi. İşin bir de eğlenceli yanı var: 12 Mart'a çatanlar, o dönemi kötüleyenler, yeri geliyor o dönemde alınan tedbirlere sığınıyorlar, onları övüyorlar. Beğenmedikleri bir anayasa değişikliğine dayanarak yetkiler kullanıyorlar, kararnameler çıkarıyorlar. Beğenmediklerini söyledikleri bir yasayı, kendileri hükümet içinde ve başındayken, değiştirmeye girişmeyenler, muhalefete geçince, o yasa aleyhine yeri göğü inleten bir savaş veriyorlar. Kimi zaman da roller değişiyor. Dün söven bugün övüyor. Bugün beğenen ertesi gün kötülüyor. Fakat, kısa bir süre sonra, askerlerin kendi içlerinde birtakım sürtüşmeler, görüş ayrılıkları baş gösterecekti ve subaylar arasındaki sürtüşmeler, fikir ayrılıkları ne yazık ki, dünyanın her yerinde olduğu gibi, bizde de mutlak aralarında bir silahlı çatışmaya işi götürecekti. Askerler arasındaki bu silahlı çatışmanın sonu nereye varır, onu düşünmek lazımdı. Org. Tağmaç bir seferinde, Çankaya'da, Ekim 1971 bunalımı esnasında Sunay nezdinde yaptığımız toplantıda, Demirel'e ve biraz da sert bir şekilde "Ben size ordu elden gidiyor dedim, aldırmadınız. İşte gitti ordu elden. Şimdi toparlamaya çalışıyoruz, yine de yardımcı olmuyorsunuz" demişti. Düşünülürse ki Muhsin Batur'un birinci muhtırası Ocak 1970'te verilmiştir. Demek ki 12 Mart 1971 Muhtırası'nı vermeden 14-15 ay önce, Muhsin Batur yazılı olarak Milli Güvenlik Kurulu'nun dikkatini memleketi tehdit eden tehlikeler üzerine çekmiş bulunuyordu."
Yazar Hakkında
|
Nihat ErimNihat Erim 1912’de Kandıra’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Paris Hukuk Fakültesi’nde doktora yaptı. 1939’da Ankara Hukuk Fakültesi’ne kamu hukuku doçenti atandı; 1941’de profesörlüğe yükseltildi. Ankara Hukuk Fakültesi’ndeki kamu hukuku derslerine ek olarak Siyasal Bilgiler Okulu’nda devletler hukuku dersleri verdi. 1945-50 arasında CHP milletvekili olarak TBMM’de bulundu; II. Hasan Saka Hükümeti’nde bayındırlık bakanlığı, Günaltay Hükümeti’nde başbakan yardımcılığı yaptı. CHP muhalefete geçtikten sonra partinin yayın organı Ulus’un başyazarlığını üstlendi, bu gazetenin 1953’te kapanması üzerine 1955’e kadar Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerini çıkardı. Başbakan Menderes’in isteği üzerine Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının hazırlanışında görev aldı. 1961’de CHP milletvekili olarak yeniden TBMM’ye döndü. 12 Mart 1971 Muhtırası’nın ardından CHP’den ayrılması koşuluyla hükümeti kurmakla görevlendirildi. 26 Mart 1971’de kurduğu partilerüstü hükümet 3 Aralık 1971’de istifa etti. Yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi; kurduğu II. Erim Hükümeti 22 Mayıs 1972’ye kadar işbaşında kaldı. 1977’ye kadar Cumhuriyet Senatosu’nda kontenjan senatörü olarak görev yaptı. 19 Temmuz 1980’de İstanbul’da bir silahlı saldırı sonucu öldü. Kıbrıs’la ilgili anı ve gözlemlerini Bildiğim ve Gördüğüm Ölçüler İçinde Kıbrıs adıyla 1975’te kitaplaştırdı.
|
1 |
Modernleşen Türkiye`nin Tarihi İletişim Yayınevi |
395.00 TL
316.00 TL
| 172 adet Satıldı |
2 |
Cumhuriyetin İlk Yüzyılı 1923 Kronik Kitap |
195.00 TL
136.50 TL
| 167 adet Satıldı |
3 |
Türkçülüğün Esasları Kitap Zamanı Yayınları |
65.00 TL
42.00 TL
| 159 adet Satıldı |
4 |
Kısa Türkiye Tarihi Kemal Karpat Timaş Yayınları |
295.00 TL
221.25 TL
| 107 adet Satıldı |
5 |
Rönesans Avrupası Türkiyenin Batı Medeniyetiyle Özdeşleşme Süreci Seçme Eserleri V Halil İnalcık İş Bankası Kültür Yayınları |
240.00 TL
168.00 TL
| 106 adet Satıldı |
6 |
Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok Osman Pamukoğlu İnkılap Kitabevi |
351.00 TL
263.25 TL
| 80 adet Satıldı |
7 |
Masada Kaybedilen Vatan Ahmet Anapalı Profil Kitap |
315.00 TL
220.50 TL
| 79 adet Satıldı |
8 |
Kudüs Ey Kudüs Kronik Kitap |
495.00 TL
346.50 TL
| 69 adet Satıldı |
9 |
Boğaziçindeki Mücevher Dolmabahçe Sarayı Kapı Yayınları |
75.00 TL
56.25 TL
| 68 adet Satıldı |
10 |
Selçuklular Erkan Göksu Kronik Kitap |
195.00 TL
136.50 TL
| 58 adet Satıldı |