Tarihi Yarımada Sultanahmet Cahit Bilim Bilimya Yayınevi

Tarihi Yarımada Sultanahmet Cahit Bilim Bilimya Yayınevi 

Boğaz ve Marmara’nın muhteşem güzelliğine, Asya-Avrupa arasındaki ticaret yolları kavşağında eşsiz bir konuma sahip olan İstanbul’un zengin bir tarihsel mirası da vardır. Antik Çağlar’dan beri bir yerleşim yeri olan kent, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi büyük devletlerin başkenti olmuştur. Bu yüzlerce yıllık süreçte doğal olarak caddelar, evler, alanlar, mahalleler, çarşılar, sarnıçlar, tapınaklar, hamamlar, çeşmeler, saraylar, köşkler vs. yapılmıştır. Üç devleti temsil eden bu tarihsel anıtların hemen hepsi de Sultanahmet Meydanı’ndadır. Bu kitapta yerli ve yabancı kaynaklara dayanılarak ve saha çalışması yapılarak İstanbul’un eski çağlardan beri süregelen tarihine yer verilmiştir. Yüzyılların izlerini taşıyan anıtsal eserlerin yapılma aşamaları ile sarayların, hamamların, çeşmelerin, camilerin kitabeleri, obelisklerin üzerindeki yazıtlar okunarak anlamları verilmiştir. Bunların yanında meydanda yaşanan olaylar, toplum ve saray yaşamları, imar çalışmaları, elçilerin geliş gidişleri, açılış törenleri, düğünler, eğlenceler anlatılmıştır.

Ayrıca tarihsel eserler, olaylar ve insanlarla ilgili efsanelere, mitolojilere, söylencelere de yer verilmiştir. Örneğin Severus-Niger Savaşı’nda kentin durumu, Hipodrom’daki ünlü yarışlar, Aya İrini, Küçük Ayasofya ve Ayasofya’nın yapım aşamaları, açılış töreni ve eserlerle ilgili efsaneler, sarnıçların yapıları, Bizans saraylarının yapısal özellikleri, dekorasyon ve saray yaşamı, Nika İsyanı gibi Roma-Bizans konularına yer verilmiştir.

Osmanlı Dönemi’nde Sultanahmet Meydanı’ndaki imar çalışmaları, yapılan eserler, örneğin Topkapı Sarayı, sarayın yapımı, bölümleri, Birun, Enderun ve Harem yaşamları, Hürrem Hamamı’nın özellikleri, Cevrî Kalfa Mektebi’nin yapılması, Arkeoloji Müzeleri’nin bölümleri ve içerisindeki eserler, Firuz Ağa Camii, ünlü Sultanahmet Camii ve caminin muhteşem yapısı, minarelerinin söylenceleri, İbrahim Paşa Sarayı ve heykelleri, Dede Efendi Evi ve Dede efendi’nin besteleri, bu dönemde Sultanahmet Meydanı’nda yaşanan olaylar anlatılmıştır.