24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Şekok Gölgesine Düşen izler Do Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
1. Dünya Savaşı'nın hemen ertesiydi. Teşkilat-ı Mahsusa tarafından başta Geliye Zilan'da katliam yapılmış, ardından bu Ermeni kıyımı Pasur'a da gelmişti. Ömer'in belki de tek tesellisi ailesi ve akrabalarının bir defada ölmeleri olmuştu. Tehcir adı altında yollara çıkarılan soydaşlarının hikayelerini öğrendiğinde bu teselliye sığınmıştı. Ömer, kavminin tek kurtulanı, öldürülen kavminin tüm acılarını tek başına yükleyen... Ömer, içine acıları gömmeye çalışan suskun bir Ermeni...
Çocuk, bugün yine dedesinin yatağa düşüp klam söylemeye başlamasını beklerken Ömer çarşıya çıkmıştı. Dedesinin hasta olmasını bekleyip dururdu. Dedesi Ömer battaniyenin altında klam söylerken, çocuk çocukluğunu kaybederdi. Dedesinin ayakları yanında oturur derin derin dinlerdi, battaniyenin altındaki sesi. Yüz kelimeden en fazla dört beş kelimeyi anlasa da kendini bu bir başka dilin renginden akan klamın ritmine kaptırıp giderdi. Dedesinin sesi o kadar güzel değildi ama yanık izli bir sesi vardı ve bu yanık sesi insanın içine işlerdi. Nasıl ki bal arısı iğnesini batırdığında zehri hemen akmaz, iğnenin arkasında arıdan kopan iğneyle birlikte bir torba da kopar ve bu torba tulum gibi şişip sönüp zehri o vakit akıttığı gibi, Ömer'in sesi de insanın içine işledikten sonra acısı anlaşılırdı. Kimse yüzünü görmezdi klam söylerken. O yüzden ağlamaya karışan bir sesten oluşabilirdi. Klamın su arası vermesi tükettiği gözyaşı damlalarındandı. Dile gelmese de dinleyen herkes bilirdi Ömer'in hem ağladığını hem de klam söylediğini.
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|