Ara
24 Saatte Kargoda
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir.
Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir.

Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir.
İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir.
24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir.
Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar.
Satıcı Puanı: 9,9
Kitapsec.com müşterileri tarafından verilen zamanında gönderim, paketleme ve genel alışveriş deneyimi puanlarına göre satıcı puanı hesaplanmaktadır. Değerlendirmeler son 6 ay içerisinde yapılan değerlendirme sayısını vermektedir.

Postanedeki Sandalye Gram Yayınları

%15
12.00 TL
10.20 TL
Bu ürün tedarik aşamasındadır
Mağaza : KitapSeç
9,9
Yayınevi / Marka : Gram Yayınları
ISBN : 9786056425127
Kazancınız : 1.80 TL
Kazanacağınız Puan : 10 Puan
Sayfa Sayısı : 154
Kitap Ebatı : 13x19
Toplam Satılan : 2 Adet
Bugün Ziyaret : 3 kişi bu ürüne baktı
Kargo İndirimi : 590 TL üzeri Kargo BEDAVA
Tedarik Süresi : Yaklaşık 2 İş Günü
Bu ürün size KitapSeç tarafından gönderilecektir

Postanedeki Sandalye Gram Yayınları

Postanedeki Sandalye, yazarın işliğinde bedenleneli onbeş yıl olmuş, şimdi kitap kılığında okurun zihnine doğru yola koyuluyor. Yazı, yazın, kahraman, yazan, okuyan hakkında bir yazarak düşünme halinin, yazarın gençliğinde ne tür tutkunluk ve keşif, işkillenme ve iddia, sancı ve beklenti, karar ve duruş(yahut oturuş) durumlarıyla nasıl tecessüm ettiğinin, yine yazın içinden okurlara ve yazar- okurlara sergilenmesi, belki de ucu zehirli bir ok gibi fırlatılması . Yazan elin gösterenleri dikilen kahramının gösterilenlerine karşı.... Nesneler ve insanlar aleminden zihinsel ve insansız aleme, dış dünyadan iç dünyaya kaçış arzusuyla yazarın emelleri arasında sıkışıp salınan, kendisini azarlamaktan geri durmayan yazarın gözünün içine baka baka inadına silinen kahraman... Kahramanı silen de yazar olabilir mi? Serüvenin imhası, kahramanın ilgası, 'yazar'ın yazarlıktan istifası.

Postanedeki Sandalye'yi anlatmaya galiba en çok kendisi muktedir:

"Koskoca bir öğleden sonrası, ardından bir günbatımı ve bir gece vardı önünde. Ayakbağı dünyaların içinden geçmesi gerekiyordu. Onu bekleyen başka sandalyeleri görmezden mi gelecekti? Yalnızca sandalyeler olsa neyse, dersin, oysa o sandalyelere, o sandalyeli zamana eşlik edecek masalar, bardaklar, terlikler, küllükler vardı. Boğulayazdı, elini kıpırdattı.

Elini kımıldatması boşuna değildi, çünkü çevresini donatmakla yetinmeyip yaşamını dolduran nesneler düşünceye dönüşüyor, ardından da her düşünce kendisinin de oynadığı dramın bir parçası oluveriyordu."

"İnsanoğlu ısının ve soğuğun bölünmüş hallerinden oluşan kör, sağır ve duyarsız bir harf yığınıydı.

Ve harfler eti yarattı."

"Yazıcı cesaretini toplayarak, insan dilinde olmayan bu yaratığı, cansız varlığı ya da eylemsiz yaşamı inceledi bir süre."

"Oturukça, oturdukça ben, ben böylece bedenin her türlü açlığını, bedenin çökük güzelliğini ve küçük düşmesini , yoksulluğunu, iğrençliğini, ululuğunu tanıdım. Oturmanın bu bitmek tükenmek bilmez yinelenmelerinden birtakım övünçler yonttum kendime. En başta da sizin hor gördüğünüzü güzelleştirmek."

"Sandalyenin şu hantal, duruk ve gitgide yıpranmış, eprimiş görünümünden, eş deyişiyle öbür nesnelerden ayrılması demek, düşüncenin de nesnelerden ayrılması demekti bir yanıyla da. Henüz içine oturmadığı sandalyede birbirinden yalıtık ve sökük anlar birbirine bağlanacaktı, ama zihnin, ama anımsayışın, amasya imgelemin vs. Aracılığıyla, sandalyede soluk alıp verişi dirimsel kimliğinden sıyrılıp zamansal bir alanda devinmeye koyulacaktı, kaç kez inde, handiyse ayrıksamasız hep böyle olmuştu, hep böyle olagelmişti, odada olsun, otobüste olsun, postanede olsun, parkta olsun."

Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler
Kategoriler