24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Hedefteki Ülke İran Çıra Yayınları |
|||
|
|||
|
|||
|
20. yüzyılın son çeyreğinden bu yana İran dendiğinde ilk akla gelen "İslam ve devrim" kelimeleri oluyor. 1979'da iki yıl süren kanlı bir halk ayaklanmasından sonra devrim meydana geldi. Devrimin önderleri ve Ayetullah Ruhullah Humeyni bunun "bir İslam devrimi" olduğunu söyledi. İran'da vuku bulan bir burjuva devrimi değildi, bir proletarya veya köylü sınıfı devrimi de değildi. Vuku bulan milyonlarca insanın katılımıyla bir "İslam devrimi'ydi. Devrimin önderleri İranlılara ve dünyaya çok farklı bir vadiden sesleniyorlardı. Milyonlarca insanın katılımıyla vukuu bulan bir İslam devrimiydi.Tabii ki herkes şaşkınlık içindeydi hiç kimse dinin özellikle İslam dininin kitleleri bu düzeyde ve politik amaçlarla mobilize edeceğini hesaba katmıyordu.
19. yy. pozitivizmine göre dinin çoktan toplumsal ve politik hayattaki miadını doldurmuş olması gerekirdi. Din izafileşecek, marjinalleşecek ve özel alana çekilecekti. İran örneğinde karşılaştığımız durum ise bambaşka bir şeydi: Din, devrimci bir dil ve uslup kazanıyor, monarşiye karşı devrimi öne çıkarıyordu. Bunun elbette bir açıklaması olmalıydı. Kabul etmek lazım ki, sosyal bilimciler uzun zaman bunun doğru dürüst bir açıklamasını yapamadılar. Eğer İran, Humeyni'nin işaret ettiği gibi "İslam için İran" stratejisini seçerse, kendi adına ulusal çıkar temelinde politika izleme hatasına düşmese bölgeye büyük katkı sağlar; kendini küresel saldırılara karşı korur ve Sünni kamuoyunun manevi desteğini kazanır. Ama salt kendi çıkarları peşinde koşarsa - ki bu "İran için İslam" demektir-inandırıcı olmaz, dünyanın İslam aleminin içine girdiği yeni sürecin dışında bir yol tutturmuş olur.
Bu Ürüne Bakanlar Bunlarada Baktı |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|