24 Saatte Kargoda |
Siparişleriniz aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde, 24 saat içinde ilgili kargo firmasına teslim edilmektedir. Hafta içi saat 17.00'ye kadar verilen siparişlerde geçerlidir. Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günlerinde alınan siparişlerde geçerli değildir. Saat 17.00'den sonra verilen; ödemesi veya onayı 17.00'den sonra yapılan siparişler ertesi gün işleme alınır. Sepetteki tüm ürünlerin "24 Saatte Kargoda" taahhütüne sahip olması gerekmektedir. Stoklu ürünlerde, sonradan tespit edilecek ürün kusurları sebebiyle gecikme yaşanabilir. İade veya iptal gibi işlemler sebebiyle düzenlenen siparişlerde geçerli değildir. 24 saat içinde kargo firmasına verilen siparişlerin adrese teslim süresi, kargo firmasına ve teslimat adresine göre değişebilmektedir. Mücbir sebep halleri saklıdır. KitapSeç bu taahhütte değişiklik yapma hakkını saklı tutar. |
Bilgi Fabrikaları Yaratıcılık Endüstrileri Otonom Yayıncılık |
|||
|
|||
|
|||
|
Kafka’nın Şarkıcı Josephine ve Fare Ulusu hikayesinde, Josephine’nin şarkı söyleyip söylemediği belli değildir. Ama bir şey bellidir. O ıslık çalar. Islık, çokluğun içinde tekilliğin fark üretimidir. Tekillik, daha iyiyi değil, farklanmanın içkin üretimi olarak yeni bir “yer” ve “zaman” yaratır. Raunig, kapitalist asamblajları Deleuze’den aldığı modülasyonlar kavramı ile ilişkilendirerek denetim toplumunun oluşumunu mekanın ve zamanın pütürlendirilmesi üzerinden anlatır. Bu minvalde bizler giderek modülerleştirilen bir toplumun çarkları içindeki dişliler haline geliriz. Aynı anda hem kendimizi hem de dünyayı modüle ederiz. Peki, bu ikili modülasyon karşısında tepkisel değil, ama yaratıcı direniş stratejileri nasıl oluşturabiliriz? Eğer kapitalist özneleşme tarzlarının içinde modüle edici Üniversite-Fabrika’ya biz katkı sunuyorsak kaçış çizgilerini nasıl üretebiliriz? Bilgi üretimini yersizyurtsuzlaştırarak ve belki de üniversite dışında yeniden yerliyurtlulaştırarak mikro-politik yeni özneleşme tarzlarını nasıl yaratabiliriz? Josephine’nin şarkısı/ıslığı devam ederken arkada küçük bir fare “kendini bilmez” bir ıslık tutturur. Islık bir öze, bir efendiye, bir devlete ihtiyaç duymadan başka bir “yer”, şarkı söylemeye bir ayrıcalık tanımadan kendi “zamanını” yaratıyor. Tekilliğin politik-pratiğinin bu deneyimlenmesi, moleküler direnişlere dönüşüyor. Biri ıslık çalıyor… Islığı duyuyor musunuz?
Kategoriye Ait En Çok Satan Ürünler |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|